Salgınları çok iyi anlatan 10 film

Burcu B. Bilgin

Eski dönemlerdeki İspanyol gribi, kara veba, kolera gibi büyük salgınları sadece kitap sayfalarında görürken 2020’de dünya önü alınamayan bir pandemi (her kıtayı etkileyen büyük salgın) ile tanıştı.

Kendimizi bir tür Corona virüsü olan Covid-19 yüzünden filmlerdeki gibi bir distopyanın içinde bulduk, milyonlar evlerine hapsoldu. Sizler için bu gibi dev salgınları anlatan ve gerçeği yıllar öncesinden adeta gören 10 filmi derledim:

1- Salgın/Contagion: Son günlerin üzerinde en çok konuşulan filmi olan Salgın, şimdilerde baş gösteren Covid-19 pandemisine paralel konusu nedeniyle böyle dikkatleri üzerine çekti. Steven Soderbergh’in yönettiği 2011 yapımın kadrosu da tam anlamıyla ünlüler geçidi.

Marion Cotillard, Gwyneth Paltrow, Laurence Fishburne, Jude Law ve Matt Damon’ın başrolünü üstlendiği Salgın, hava ve solunum yoluyla yayılan bir virüsün dünyayı etkisi altına almasını, ancak paniğin topluma söz konusu salgından daha büyük zarar vermesini konu alıyor.

Virüsün Çin’den ve yarasa etinden yayılması sebebiyle Covid-19 salgınını adeta “önceden bildiği” yorumları yapılan Salgın, şu günlerde dijital platformlarda en çok izlenen filmler arasına yerleşti.

Filmin açılışı Venedik Film Festivali’nde gerçekleştirilmişti ve gösterildiği dönemlerde eleştirmenlerden iyi not almıştı.

2- 12 Maymun/12 Monkeys: 1996 tarihli bu film, 24 sene önce tanımlanamayan bir virüsten kaynaklı hastalığın dünyayı cehenneme çevirmesini konu edinmişti.

Terry Gilliam’ın yönettiği filmde, Bruce Willis, Brad Pitt ve Madeleine Stowe başrolü paylaşıyor.

Filmin konusu şöyle:

“Tehlikeli bir virüs yaklaşık beş milyar kişinin ölümüne yol açmıştır. Geriye kalan az sayıdaki insan, yer altlarına kurdukları barınaklarda yaşamını sürdürmektedir. Virüsün yok olması için çözüm yolu bulan insanlar, zamanda geriye gidebilecekleri bir zaman makinesi yapar.

İlk test sürüşü içinse eski mahkum James Cole (Bruce Willis) gönüllü olur. Ancak James kendini yedi yıl geride, bir akıl hastanesinde bulur. Akıl hastanesi gibi bir ortamda gelecekten geldiğini ve misyonunu anlattığında ise deli etiketi yer.

3- Körlük/Blindness: Nobel ödüllü yazar Jose Saramago’nun romanından uyarlanan bu film, şu günlerde Corona salgınıyla beraber en çok konuşulan yapımlardan biri daha.

Fernando Meirelles’in yönettiği 2008 yapımı filmin başrolünde Julianne Moore, Mark Ruffalo ve Gael Garcia Bernal var. 2008 Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olan Körlük’ün özeti şöyle:

Adı belirsiz bir kentte, ne olduğu anlaşılamayan bulaşıcı bir körlük salgını ortaya çıkar. Beyaz körlük olarak tabir edilen bu durumdan etkilenmeyen tek kişi ise bir göz doktorunun karısıdır. Yavaş yavaş kentteki tüm yurttaşları etkisi altına almaya başlayan bu belanın yayılışını ve yaşanan kaosu canlı canlı gören bu kişi, kendini ve ailesini bu zor durumdan kurtarmaya çalışır.

4- Zombi Ekspresi/Busanhaeng: Bu başarılı gerilim filmi de şu günlerde Covid-19’un en çok etkilediği ülkelerden biri olan Güney Kore’den çıktı.

Film, zombi bir virüsün istilası altındaki Güney Kore’de virüsten canlarını kurtarmaya çalışan insanların başkent Seul’den Busan’a yaptıkları tren yolculuğunu konu alıyor.

5- 28 Gün Sonra/28 Days Later: Kumsal, Trainspotting gibi filmleriyle tanıdığımız yönetmen Danny Boyle’un imzasını taşıyan 28 Gün Sonra, 2002 tarihli.

Filmin başrolünü Peaky Blinders dizisiyle tanıdığımız Cillian Murphy, Christopher Dunne ve Kim McGarrity ile paylaşıyor.

Filmde olaylar şöyle gelişiyor:

Ölümcül bir virüs, İngiltere’yi tehdit altına almıştır. Bir araştırma laboratuarındaki hastalıklı şempanzelerden yayılan bu virüse yakalanan insanlar zor durumdadır.

Bu işle mücadele eden kişiler sadece virüsü yok etmek değil, hastalığa yakalananlarla da büyük sorun yaşamaktadır. Çare olarak askerler tarafından yönetilen sığınağa taşındıklarında çok başka sorunlar ortaya çıkmaya başlar.

6- Tehdit/Outbreak: Cuba Gooding Jr, Dustin Hoffman, Morgan Freeman, Rene Russo, Kevin Spacey, Donald Sutherland ve Patrick Dempsey’den oluşan bir devler kadrosunu bünyesinde toplayan Tehdit, salgın filmleri arasında en fazla akla gelenlerden.

Wolfgang Petersen’ın yönettiği 1995 tarihli filmin konusu şu şekilde:

Bulaşıcı hastalıklar uzmanı Albay Sam Daniels (Dustin Hoffman), Zaire’de ortaya çıkan çok ciddi ve ölümcül bir virüsü araştırmakla görevlendirilir. Araştırmaları sonucunda virüsün Amerika’ya da geldiğini tespit eder.

Bu, önlem alınmazsa birkaç hafta içinde bütün Amerika’yı yok edebilecek kadar tehlikeli bir virüstür. Sam, virüs uzmanı eski eşinin (Rene Russo) de yardımıyla California’da bir kasabada başlayan salgını kontrol altına almaya çalışır.

7- World War Z: Brad Pitt’in başrolünü ve yapımcılığını üstlendiği film, Max Brooks’un aynı adlı kitabından sinemaya uyarlandı. 2013 yapımı filmin yönetmeni Marc Forster.

Filmde olaylar şu şekilde gelişiyor:

Gerry Lane (Brad Pitt), iki kızı ve sevgili eşiyle mutlu hayatı olan bir aile babasıdır. Bir gün arabaları trafikte sıkıştığında yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark ederler. Tehlike hızla yaklaşmaktadır.

Ailesini güvenli bir bölgeye yerleştiren Birleşmiş Milletler çalışanı Gerry, ikiye ayrılan dünyayı kurtarmak için her yeri dolaşmaya karar verir. Ama bunu yaparken de hayli kısıtlı zamana karşı yarışır.

8- Ben Efsaneyim/I Am Legend: Will Smith’in başrolünü üstlendiği 2007 tarihli filmin yönetmeni Francis Lawrence.

Filmin konusu şöyle:

Robert Neville (Will Smith), korkunç bir virüsün her yere yayılmasına engel olamamış bir bilim adamıdır. Tüm üstün deneyim ve bilgilerine rağmen virüsün önünü kesememiş, ancak kendi bedeni virüse bağışıklık kazanmıştır.

Robert, bu noktada olan tek kişidir. Kendi kanını kullanarak virüsün etkilerini terse çevirmek için zamana karşı mücadele etmeye başlar.

9- Son Umut/Children of Men: Clive Owen ve Julianne Moore’un başrolünü üstlendiği yapım, usta yönetmen Alfonso Cuaron’un imzasını taşıyor.

2006 yapımı film, tüm dünya düzeninin bozulduğu, üremenin son bulduğu, dünyanın artık emperyalist düzene teslim olduğu bir dönemde bir grup insanın olanları değiştirmek için verdiği olağan dışı çabanın hikayesini konu alıyor.

10-The Stand: Listemin son sırasındaki yapım ise aynı zamanda distopik bir geleceği ve salgınları anlatan bu filmler içinde en eski tarihli olanı. 1994 yapımı filmin yönetmeni Mick Garris.

Gary Sinise ve Molly Ringwald’un başrolünü üstlendiği film, Stephen King’in romanından sinemaya uyarlandı. Film, bilim insanlarının hatası sonucu yayılan bir virüsün kötü etkilerini ortadan kaldırmak adına mücadeleye girişen bir grubun aynı rüyaları görerek ortak amaç etrafında buluşmalarını konu alıyor.