Mezarlık: Netflix nihayet şeytanın bacağını kırdı

(8.5/10)

Burcu B. Bilgin

Netflix’in Türkiye’de faaliyet gösterdiği günden bu yana ekrana getirdiği yerli yapımlar çoğunlukla hayal kırıklığı yaratıyor.  Geçtiğimiz günlerde ekrana gelen ve başrolünü Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol’un paylaştığı Kuş Uçuşu da bunlardan biriydi.

Akalay’ın üstün performansına rağmen bu olumsuz sonuç ortaya çıkarken, oyuncu yeni bir diziyle izleyici karşısına çıktı: Mezarlık. Diziyi sizler için izleyip değerlendirdim.

Mezarlık, çok sayıda ses getiren sinema filmi ve diziye imza atmış yönetmen Abdullah Oğuz’un imzasını taşıyor. Senaryosunu Özden Uçar, Onur Böber ve Evren Oğuz’un kaleme aldığı dizide Akalay’a, Olgu Toker, Hakan Meriçliler, Berna Öztürk, Şahsuvar Aktaş ve Baran Güler eşlik ediyor.

Kadın cinayetlerinin konu edildiği dizinin ortalama 1.5 saat olan bölümlerinde dört ayrı vaka ekrana geliyor.

 

Mezarlık Birce Atalay

 

Dizi, ana karakterleri tanımamızı da sağlayan “Güneşten Daha Sıcak” isimli bölümle başlıyor. Komiser Önem Özülkü (Birce Atalay) yönetiminde oluşturulan “Özel Suçlar Birimi”, ilk vakasını çözmek için harekete geçiyor.

Gelgelelim Emniyet’in “çok önem atfederek” kurduğunu söylediği bu birim, binanın bodrum katında, artık kimsenin ilgisini çekmeyen belgelerin yer aldığı ve bu sebepten “mezarlık” denilen arşiv odasında konumlandırılıyor.

 

Mezarlık

 

Önem’in birimindekiler de kelimenin tam anlamıyla emniyet teşkilatının “ötekilerinden” oluşuyor. Emekliliğe merdiven dayamış ve yıllardır “mezarlıkta” çalıştığı için meslek heyecanı sönmüş Hasan Duru (Şehsuvar Aktaş), Emniyet Müdür Yardımcısı Haluk Ata’nın (Hakan Meriçliler) eski biriminde sorun çıkardığı için buraya sürdürdüğü delişmen oğlu Serdar (Olgu Toker) ve işini iyi yapsa da oldukça çenesi düşük olan olay yeri inceleme görevlisi Berk (Baran Güler) ile çalışmak zorunda olan Önem, ekibe dışarıdan bir de takviye alıyor.

Ekibe şifre kırma, ağlara sızma, zorlu bilgileri öğrenme gibi teknoloji konularında yardım etmek üzere katılan Sofia (Berna Öztürk) de ekibin diğer üyelerinden geri kalmıyor ve maceralar başlıyor.

 

Mezarlık Birce Atalay

 

Ekibin önüne sürekli zorluklar çıkarılan ve ana tema olan “kadına şiddet” ve “kadın cinayetleri” konularını en yoğun biçimde temeline alan bu ilk bölümde yakılarak öldürülen bir kadının katledilişinin ardındaki sır perdesi aralanıyor.

Dizinin “Bir Nefes Kadar Yakın” isimli ikinci bölümü ise bir barda eğlenceli başlayan gecenin ardından işlenen tüyler ürpertici bir cinayet konu ediliyor.

 

Mezarlık Birce Atalay

 

Dizinin dört bölümü arasında olay örgüsü en sağlam olan ve karakterleri ustaca şekillendirilen bölüm olan “Bir Nefes Kadar Yakın”, gitgide giriftleşen cinayeti çözerken merak unsurunu da çok canlı tutuyor.

Bu bölüm içerisinde dindar ailelerin baskıcı tutumları sebebiyle kendine yön çizme konusunda zorlanan çocuklarının, yolunu kaybetmesi ya da dürüstçe ailesiyle yüzleşememesi vurucu biçimde ele alınıyor. Özellikle ailenin büyük oğlunun içinde yer aldığı sekanslarda bölüm zirve yapıyor.

Mezarlık Birce Atalay

Üçüncü bölüm “Gölgedeki Kadın” da “Bir Nefes Kadar Yakın” ile beraber dizinin ikinci iyi hikayesi. Seri cinayetler işleyen bir katilin yakalanmasını konu alan bölümde bu kez “kendine göre bir ajandası olan” katil, yalnız kadınlar arasında avını arıyor.

Diğer bölümlerin aksine bu defa obsesif bir katilin portresini izlediğimiz bölümde her ne kadar katilin kim olduğu dikkatli gözlerden kaçmayacak gibiyse de bölüm kendini izletiyor.

 

Mezarlık

 

Dizinin “Düğüm” isimli son bölümü ise aslında enteresan bir biçimde başlıyor. Bir şirket arazisinde domuz bağıyla bağlanmış biçimde bulunan Nilüfer Stain (Dilek Kaya) cinayetinin çözülmeye çalışıldığı bölüm heyecanlı başlasa da arada sırada tavsıyor.

Bir taraftan çevre kirliliğine, siyanürle maden arama gibi konulara da temas etmeye çalışan bölüm, bir kefede bir çok şeyi taşımaya çalışırken sık sık yolunu kaybediyor. Zaten dizinin bölümleri birer uzun metraj film süresine eşit olduğu için bu uzunluk, mevzu bahis bölüm için izleme açısından seyirciye zorluk yaratıyor.

 

Mezarlık

 

Ana konusunun izlenme güçlüğüne karşın bu bölüm, kahramanların karakter dönüşümlerinin tamamlanması açısından önem taşıyor. Oluşturulan özel birim açısından da önemli bir durağa gelindiği başarılı bir final sekansı izliyoruz.

Her kahramanın kendi yolculuğunu tamamladığı ve özel birim sayesinde de beklemediği bir dönüşüm içine girdiğini bu bölümde izlemiş oluyoruz.

Mezarlık Birce Atalay

Genel olarak değerlendirmek gerekirse, Mezarlık bölümleri ortalama uzunluğun üzerinde olsa da iyi kaleme alınmış senaryosu sayesinde kendini izletiyor. Temel konu olan kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin yanı sıra dizi iğneyi de çuvaldızı da emniyet teşkilatına batırmayı hedefliyor.

Dizi, emniyet müdürlüğü sevdasındaki Haluk Ata’nın kendisine PR olarak kurduğu ve başarılarından nemalanarak koltuğa oturmayı planladığı özel birimin “iş yapma” çabalarına bizzat teşkilatın kendisinin nasıl çelme takmaya çalıştığını, savcı ile emniyet arasındaki çekişmeleri, vaka çözme yerine kendi ikbalinin derdine düşen yöneticileri gözler önüne seriyor. Biraz daha sert gidilebilirdi elbette ama Türkiye şartlarında bu bile büyük iş.

 

Mezarlık

 

Her devlet kurumunda, hatta özel kurumlarda süregeldiği şekilde iç çekişmelerin yapılması gereken işe nasıl sekte vurduğunu burada bir kez daha izlemiş oluyoruz.

Dizi karakterlerinin sadece polis teşkilatındaki değil özel yaşamlarındaki çalkantıların da başarıyla işlendiği dizi, bu konuların da senaryoya yedirilmesiyle kahramanlarının çoğunu pek çok yapımda olduğu gibi geçmişinde travmalar yaşamış, sadece bu yönleri sivriltilmiş plastik tipler yerine gerçek karakterler olarak izleyici karşısına getiriyor.

 

Mezarlık Hakan Meriçliler

 

Dört ayrı bölümde farklı konuların işlendiği senaryosu, kimi bölümlerdeki kimi uzatmalar haricinde ilgiyi ayakta tutması, ana kahramanları başarıyla oluşturması, onların karakter dönüşümlerini hikayeye iyi yansıtması, ana tema ve bölümlerde işlenen konuların paralel biçimde akmasıyla sınıfı geçiyor.

Oyunculuklara gelecek olursak dizinin lokomotifi hiç şüphesiz Komiser Önem Özülkü rolündeki Birce Akalay. Diziyi başından sonuna kadar sürükleyen bu başarılı oyuncuyu Kuş Uçuşu dizisi incelememde daha iyi bir projede izlemek istediğimi yazmıştım. Mezarlık da bunu karşıladı.

 

Mezarlık

 

Total olarak başarılı bir performans sergileyen Mezarlık ekibinde Hasan Duru rolündeki Şahsuvar Aktaş için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Son derecede yalın ve sade bir oyunculuk sergileyen Aktaş, dizinin parlayan yıldızı olarak öne çıkıyor. Serdar Ata rolündeki Olgun Toker de rolünün hakkını veriyor.

Ancak iki karakter konusunda dizi senaristleri yalpalıyor. Dizinin havasını yumuşatması ve espri katması için konulan Berk karakteri, pek güldürmediği gibi tabiri caizse konuyu sulandırıyor. Berna Öztürk’ün canlandırdığı Sofia’nın hikayesi ise fikren iyi ama biraz daha eklemlendirilmeye muhtaç.

Mezarlık Birce Akalay

Dizi, özellikle iki ve üçüncü bölümlerdeki görüntü yönetimiyle başarılı bir polisiyeye yaraşan bir görsellik sunuyor.Ancak kimi otopsi sahnelerinde cesetlerin biraz gerçekçilikten uzak olduğunun da altını çizmek isterim.

Ayrıca dizinin aksiyon sahnelerinin eğer gelecek sezonlar olacaksa biraz artırılması da heyecanı bir doz daha yukarı taşıyacaktır.

Mezarlık

Sonuç itibarıyla Mezarlık, başarılı senaryosu, temasını dört bölüm boyunca tutarlı biçimde işlemesi, kimi küçük aksaklıklara rağmen heyecanı canlı tutması, olay örgüsü, ana kahramanları ve karakter dönüşümlerini senaryoya iyi biçimde taşıması, oyuncularının performansı ve başarılı görüntü yönetimiyle iyi bir polisiye.

İkinci sezonunun çekilmesi ve yeni bölümlerde görüşmek dileğiyle…

Mezarlık

s

1 Yorum: "Mezarlık: Netflix nihayet şeytanın bacağını kırdı"

  • comment-avatar
    Atila 18 Temmuz 2022 (15:28)

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.