Burcu B. Bilgin
Bir ülkenin sinemasının nerede bulunduğunu gişede en çok izlenen filmlere bakarak anlayabilir miyiz? İyi ki böyle bir şey yapmaya kalkmıyoruz çünkü dünyada süper kahraman filmleri, ülkemizde ise Recep İvedik dışında bir şey bulamayız.
Baştan şunu söyleyeyim, gişe filmlerini baştan reddeden biri değilim. Çünkü hani şu meşhur ”sanat sanat içindir” bana lise sıralarından beri saçma gelmiştir, bence sanat elbette ki toplum içindir. Lakin kötü örnekleri de baş tacı etmediğimiz sürece…
Türkiye’de yıllardır gişe rekoru kıran Recep İvedik ise hayatımıza tamı tamına 22 Şubat 2008 tarihinde girdi, yani neredeyse 10 yıl olmak üzere. O gün bu gündür de gösterime girdiği bütün yıllardaki gişe rekorları ona ait. Peki bu filmi seyirci neden izliyor ve Recep neden bu kadar tuttu?
1- Televizyonda doğdu: Recep karakterini televizyondaki Dikkat Şahan Çıkabilir parodilerinde yaratan Gökbakar, o zamanlar televizyonda reyting yapan programları hicveden, eleştirel, ironik bakış açısıyla dikkat çeken skeçlere imza atıyordu.
Bu skeçlere Cevizkıran, Kesit Ötesi gibi isimler veren Gökbakar, kahramanlarından birini beyazperdeye taşımaya karar verdi. Bugün Recep İvedik izleyen çok genç yaştaki izleyici elbette ki bunlara yetişemedi. Çünkü dile kolay 9 seneyi geride bıraktı Recep…
2-İroni yapan bir kahraman gibi: Sınava çalışmadan giren öğrenci misali beyazperdeye gelen Recep İvedik sinema açısından zayıf, gişe açısından kuvvetli bir giriş yaptı. Kaba, görgüsüz, saygısız, ancak bu durumunun da kesinlikle farkında olmayan bir karakter olarak Recep İvedik’i ne yalan söyleyeyim başta ”magandaları ironi yoluyla eleştiren” bir kahraman sanmıştım. Filmi kendime uzak bulsam da bu kaba saba davranış tarzını sinema yoluyla eleştirmek iyi bir fikir gibi gelmişti, ancak bu görüşüm diğer filmlerde değişti.
İlk filmde cüzdanını bulduğu işadamına onu teslim etmek için Antalya’ya giden, tesadüfi olarak çocukluk aşkı Sibel’in tur otobüsünden indiğini görünce ona kendini göstermek için türlü numaralara başvuran, bu sırada da türlü gariplik ve magandalıklara imza atan Recep İvedik, 4 milyon 301 bin 693 seyirciye ulaştı. Hem de 9 yıl önce…
3-Kendi kitlesini yetiştirdi: 2008 yılında 15 yaşında olan bir Recep İvedik izleyicisi bugün 24 yaşında iş güç sahibi biri. Yani Recep İvedik bir bakıma kendi kitlesini yetiştirdi. Lise sıralarındayken Recep’e gülen bir izleyici artık bunu alışkanlık haline getirdiği için senelerdir seyretmeye devam ediyor.
Üstelik de Recep İvedik filmlerindeki esprilerin kitlesi zaten aşağı yukarı belli. Genç, erkek kitleye hitap ediyor. Özellikle ergenlik çağındaki gençler, Recep İvedik esprilerine bayılıyor. Sinemalar da son yıllarda genelde bu kitleye kaldığından yüksek gişe geliri de Recep’in oluyor.
Beşinci devam filmini çeken Şahan Gökbakar, sadık kitlesine hep aynı sihirli formülü sunuyor, mekan değişiyor, öykü ana fikir aynı olmak üzere değişiyor, ama Recep de değişmiyor, kitle de…
4-Türkiye’deki değişim Recep’e yaradı: Türkiye’de entelektüel kesimin halk kitlelerini aşağı gördüğü, onlarla alay ettiği algısından yola çıkıyor Recep…
Yogadan pilatese koşan, ayurveda, feng-shui üzerine kurulu hayatlar yaşayan, boynunda fuları, omzunda etnik görüntülü çantası, elinde piposu sergiden sergiye gezen kitlenin yoksul halk kesimini beğenmediği düşüncesi ona malzeme oluyor. Zenginleri, okumuşları, kariyerinde belli bir noktaya gelmişleri düşman belliyor Recep İvedik, yogileri, profesörleri, kütüphaneciyi, şirket CEO’sunu, hatta eğitimli sporcuyu yerden yere vuruyor, dövüyor, üstlerine onu bunu atıyor.
Türkiye’nin geçirdiği siyasi değişim, köyden kente göç ve bu göçün neticesinde birkaç kuşağın büyük kentlerde yaşam mücadelesine girişmesi, onların ”hakim görüşü” benimsemesi ve bu kitlenin giderek güçlenmesi, neredeyse çoğunluğu ele geçirmesi, Recep’e yaradı. Sevmedikleri kentsoylu kitleye karşı Recep… Recep vurdukça onlar seviniyor, Recep aşağıladıkça, küfrettikçe onlar mutlu oluyor. Bir nevi futbol maçı gibi…
5-Erkek egemen toplumun esprileri: Şunu kabul etmeliyiz ki cinsiyetçi esprilere bayılıyoruz. Bu sadece belli bir toplum kesimine ait bir tespit de değil. En eğitimli erkekler, hatta kadınlar bile futbol maçlarından sonra sinkaflı esprilerinde hep birilerini oyuyor, onlara koyuyor, böyle rahatlıyor. Yine eleştirilen, hedef olan kişi bir kadınsa mutlaka cinsellik kokan sözlerle bu yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde Abdülhamit’in torunu Nilhan’la ilgili yapılan espriler gibi… Eleştiri doğru olsa bile sözler Recepvari…
Bu atmosferde bol bol cinsellik esprisi yapan, küfreden, kadınları aşağılayan, gaz çıkaran, kıllı, işsiz, güçsüz, çirkin, kaba bir adam da insanlara komik geliyor. Hiç beklemediğimiz kişileri bile Recep İvedik izleyip gülerken görebiliyoruz.
7-Otosansür yapmak zorunda kaldı: Buraya kadar formülü bilen, onun üzerinden senaryoda kendini geliştirmeyip sadece mekanları değiştiren, konuları üç aşağı beş yukarı aynı olan Recep İvedik filmleriyle gişe zaferleri kazanan Şahan Gökbakar, son filmi daha gösterime girmeden sorunlarla karşılaştı.
Son filmi Osman Pazarlama ile beklediği gişeyi yakalayamayan Gökbakar, yılı 4. sırada bitirince belki bunun da ürkekliğiyle Recep İvedik 5 filminde Azeriler ile ilgili aşağılama içerdiği belirtilen sahneyi toplumsal tepki üzerine hiç düşünmeden filmden çıkardı. Bu, belki de artık Türkiye’de gişenin garanti olmadığına inanmasından ileri geldi.
8–Yeni kahramanlar yaratmaya çalışıyor ama: Osman Pazarlama, Celal ile Ceren gibi Recep İvedik dışında filmler yapmaya çalışan Gökbakar, bu filmlerde de ilginç bir şekilde yine Recep’e benzeyen karakterler yarattı.
Adeta başka bir kahraman yaratmayı bilmiyormuş gibi hep aynı tipleme üzerinden giden Gökbakar, buna mukabil ilginç bir şekilde bu Recep’e paralel bu kahramanlarıyla beklediği gişe başarısını da tutturamadı.
Peki nereye kadar?: Türkiye’de geçtiğimiz yıl ardı ardına patlayan bombalar, verilen kayıplar o dönemde seyirciyi sinemadan uzaklaştırdı, hatta bir kısmı henüz kazanılamadı bile. Esasen her ne kadar artık Recep İvedik türü kaba komedilerin yapılmamasını istesem de bu seyirci kitlesinin kazanılmasını da özlemle bekliyorum.
Buna rağmen aynı karakter üzerinden nerelere gideceğini bilemediğim için Recep İvedik 5 filminin gişesini merakla bekliyorum. Çünkü bu rakam, hem sinema seyircisinin hala var olup olmadığını, hem de kaba komedilerin artık sonunun gelip gelmediğini bizlere gösterecek. Yarın ola hayrola…
NOT: Box Office Türkiye verilerine göre Recep İvedik filmlerinin gişe rakamları:
2 Yorumlar: "Recep İvedik neden bu kadar izleniyor?"
Ceyhun Ergüven 24 Ekim 2019 (02:13)
Recep İvedik filmleri yeni bir toplumsal yapıyı anlatmıyor ki. Türk toplumu yüzyıllardır aynı durumda. Yüzyıllardır kaba, saba, saygısız, nezaketsiz, kadınsız ve cahil! Yüzyıllardır kadının bulunmadığı bir toplum yapısının varacağı yer de belli! Demem o ki hiçbir şey yeni değil, bugünkü her şey geçmişimizden bize miras. Recep İvedik de öyle…
Jemre 19 Ekim 2020 (17:54)
En önemli maddeyi eklemeyi unutmuşsunuz. Recep İvedik filmlerinin bu denli izlenmesinin asıl nedeni, insanlarımızın kelime bilgilerinin yetersiz olması. Bir Cem Yılmaz filminde 20 bin kelime kullanılarak film yapılıyorsa, bir Recep İvedik filminde 5 bin kelimeyle film yapılıyor. İnsanlar anlamadıkları konuşmaları,senaryoları anlamak yerine, bildikleri ile yetinmeyi tercih ediyorlar.
Filmin önemli bir bölümü “bö hö hö ve gonuşma lan” repliklerinden oluşuyor. İnsanlar aslında komik olduğu için değil, anladıkları için gülüyorlar. Ama bir Cem Yılmaz filmi izlemek istiyorsanız, dünyadan haberinizin olması gerekiyor.