7Yüz: Yerli Black Mirror olur mu?

Burcu B. Bilgin

İnternet televizyonları Türkiye’de henüz emekleme çağındaki bebek gibi yavaş yavaş ilk adımlarını atmak için çabalıyor. İlk internet dizisi Masum ile geçen sezon oldukça iyi eleştiriler alan Blu TV, bu kez de aynı konseptteki 7 farklı öyküyü konu alan bir yapımla izleyici karşısına çıktı: 7Yüz…

Seyircinin teknolojinin kirli yüzü ve bu doğrultuda biçimlenen yeni dünyayı eleştirel bir gözle işlediği birbirinden farklı bölümlerle 3 sezonu geride bırakan Black Mirror’a benzettiği 7Yüz dizisinin ise teması ise insan ilişkileri, kişinin kendisi, çevresi ve karanlık taraflarıyla yüzleşmesi…

7Yüz’ün Büyük Günahlar adlı ilk bölümünün başrolünü Sinan Tuzcu, Cem Davran ve Merve Dizdar üstleniyor. Bölüm, alkol sorunu bulunan çekingen karakterdeki Mete’nin (Sinan Tuzcu) anlattığı geçmişine dair şaşırtıcı bir öyküyle beraber karanlık tarafının ortaya çıkmasını konu alıyor.

Mete’nin arkadaş ortamında anlattığı hikayeyle  küçük bir şakanın bedelinin ağır olabileceğinin işlendiği bölümde, Sinan Tuzcu’nun canlandırdığı karakterle bütünleşen doğal oyunculuğuyla öykü rahatlıkla sürükleniyor.

Hikayenin bir kısmından itibaren konuya dahil olan Aytaç rolündeki Cem Davran ise bu bölümün uzak ara yıldızı. Öykünün sonlarına doğru ise Merve Dizdar’ın büyük patlamasına şahit oluyor ve başarılı oyunculuğunu izliyoruz.

Hikaye sürprizli bir şekilde bağlanırken beni rahatsız eden seyirciyi şaşırtmak adına öyküye konulan aşırı tesadüfler oldu. Bu kadar fazla tesadüfün üst üste gelmesi de konuyu gerçekçilikten uzak kılıyor ve senaryonun kendi içindeki mantık bütününe ters düşüyor.

Bu tuhaf tesadüf yerine bence hikayenin şaşırtıcılık kısmı hikayeye flash back üzerinden devam ederek verilmeliydi.

Yine hikayenin iki tarafı arasındaki dengedeki ”haksız olma durumu”, bir tarafın üzerine yıkılarak yersiz bir mağduriyet yaratılıyor ve eşit biçimde hatalı olan diğer taraf sütten çıkmış ak kaşığa döndürülüyor.

Reji ve görüntü yönetiminde de ikinci bölüme göre daha zayıf olan ilk bölüm bu sorunları dışında oldukça çarpıcı.

-Aşk zoru sever-

Dizinin 2. bölümü olan Prosedür’de ise Engin Hepileri ile Melisa Sözen başrolü üstleniyor. Yalın ve duygu dolu oyunculuklarıyla  iyi bir seyirlik sunan iki oyuncunun, ekrandaki birçok dizideki başrol oyuncularından çok daha başarılı olduğunu ve Türkiye’de hak ettikleri değeri göremediklerini düşünüyorum.

Dizinin ikinci bölümünde aşkın kimyası konu ediliyor. Aşkta iki tarafın da eşit şekilde sevemeyeceği, bir tarafın mutlaka diğerinden baskın geleceği konusunu duygulu bir öyküyle önümüze seren bölüm, Eternal Sunshine of a Spotless Mind/Sil Baştan filmini anımsatıyor.

Senaristin de bilerek faydalandığı için bir kısmında bu filme atıfta bulunduğu bölümde, ağırlıklı olarak iki kişi üzerine kurulu, sade ve vurucu bir anlatım var.

Ben, görüntü yönetimi açısından da çok zengin olan bu bölümü içe işleyen anlatımıyla 1. bölümden daha çok sevdim.

İlerleyen bölümlerde Genco Erkal, Tilbe Saran, Damla Sönmez, Belçim Bilgin, Serkan Altınorak, Ekin Koç gibi isimleri izleyeceğimiz dizi, 7 bölüm olarak ekrana gelecek.

İnternet televizyonlarının yaygınlaşmasını saatler süren televizyon dizilerinden kademe kademe de olsa kurtulmamız yönünde önemli birer adım olarak gördüğümden 7Yüz’ün aramıza katılmasını önemli buluyorum.

Seyrederken sıkmayan, farklı bir konsepti deneme cesareti gösteren, bunu da izlediğim 2 bölümle başarmış görünen 7Yüz’ü izlemenizi tavsiye ederim.

Gelecek bölümlerde Genco Erkal ve Tilbe Saran gibi iki ustayı aynı bölümde seyredecek olmamız bile 7Yüz’ü takdir etmek için değer diye düşünüyorum. Yolu açık olsun…