Better Call Saul: Sezon finalindeki ipuçları

Burcu B. Bilgin

Her ne kadar Game of Thrones, Penny Dreadful gibi diziler yeni sezonlarına başlamaya hazırlansa da birçok dizi de arka arkaya sezon finalleriyle aramızdan ayrılıyor. Sezon finalini yapan diziler arasına son olarak Better Call Saul da eklendi. Breaking Bad dizisinin sevilen karakterlerinden Saul Goodman’ın nasıl ortaya çıktığını, Jimmy McGill iken nasıl Saul olduğunun öyküsünü işleyen dizi, arkasında soru işaretleri bırakan bir sezon finaliyle 2017’ye kadar kendini özletmeye gitti.

Breaking Bad dizisinin spin off’u olarak ortaya çıkan Better Call Saul, büyümeye başlayan bir çocuk gibi özellikle bu sezon Breaking Bad’in kanatları altından çıkarak rüştünü ispatladı. İlk sezonunda Breaking Bad izlememiş seyircinin anlamak için biraz çaba göstermesi gereken Jimmy McGill nam-ı diğer Saul Goodman’ın öyküsü, 2. sezonda sağlam şekilde ayaklarının üzerine bastı. 10 bölümden oluşan 2. sezondan sonra dizi, 3. sezon için de onay aldı. Peki dizinin sezon finalinde nasıl ipuçları vardı?

1- Saul hala ortalarda yok: 2. sezon finali, Better Call Saul izleyicisini ikiye bölmüş gibi görünüyor. Özellikle sabırsız seyircinin hoşnut olmadığı nokta, sezon boyunca ”Ne zaman Saul olacak?” diye beklediği Jimmy McGill’in hala o meşhur kimliğine girmemesi. Ancak zaten dizinin en önemli özelliklerinden biri de işi aceleye getirmeyip karakterleri seyirciye geçmişinin tüm detaylarıyla tanıtmayı tercih etmesi. Dizi, Jimmy McGill, Kim Wexler, Chuck McGill ve Mike Ehrmantraut’u flash backler aracılığıyla yıllar öncesinden başlayıp izleyiciyle tanıştırıyor. Babasının dükkanındaki çocukluk yılları anlatılarak babasının saflık derecesine varan dürüstlüğü nedeniyle Jimmy’nin onun gibi olmamayı seçmesi işleniyor. Her zaman folyolara sarılmış, tüm elektronik aletlerden uzak bir yaşam süren obsesif kompulsif Chuck’ın, önceki yılları, HHM bünyesindeki başarılı kariyer günleri, müzisyen olan eşiyle mutlu yaşantıları da ekrana getirildi. Aynı şekilde oğlunun başına gelenlerin, Mike’ın hayatını nasıl etkilediğini de gördük. Dolayısıyla hedefe yavaş adımlarla ilerleyen Better Call Saul, hemen Saul’u karşımıza çıkarmayı 2. sezonda da düşünmedi. 3. sezonda ise bunun detaylarını izleyeceğimizi düşünüyorum.

2- İpuçlarını hafızaya kazıyarak ilerlemeyi seçiyor: Better Call Saul yaratıcılarının izleyiciye yüklediği en önemli misyon ise ipuçlarını hafızalarına kazımalarını beklemesi. Çünkü, nasıl ki 1. sezondaki bazı soru işaretleri, 2. sezonda yanıtlarını bulduysa, 3. sezonda da aynı şey geçerli olacak gibi görünüyor. Hatta bütün bunların ucu neticede Breaking Bad evrenine bağlanacak. Sadece kim/kimdir, hikayenin neresinde bunu akılda iyi tutmak gerekiyor.

3- Chuck McGill’in hikayede artan ağırlığı: 2. sezon finalinde Jimmy’yi Saul Goodman yapan faktörün ne olduğu çok tahmin edilemezken, izleyiciyi giderek şaşırtan bir şekilde bunun Chuck (Charles McGill) olabileceği görüşü yavaş yavaş ağır basıyor. Chuck, babası gibi dürüstlüğü şiar edinmiş, hukuku her şeyin üzerinde tutan, Jimmy’nin karakterinin de hukukçuluk yapmaya uygun olmadığını düşündüğü için onun önüne engeller koyan biri. Jimmy’yi avukatlıktan uzaklaştırmak için elinden gelen her şeyi yapabileceğini 2. sezon finalinde gösteren Chuck, her ne kadar seyircinin gözünde uzak ara ”en kötü adam” vasfına erişse de onun genetiğinde babasından geçme aşırı dürüstlük var. Bunun da başkalarının duygularını ve görüşlerini dikkate almamaya, kendi bildiğinden şaşmamaya, neticede obsesif kompulsif davranış bozukluğuna yol açmasına şaşmamak gerekiyor.

4- Salt iyi ve salt kötü yoktur: Better Call Saul, alt metninde, yarattığı birbirinden zengin karakterlerle bu evrende salt iyi ve salt kötünün olmadığına yer veriyor. Çok iyi kurgulanmış karakterleri ve olaylar dizisiyle normalde yaptıklarını asla mazur göremeyeceğimiz Jimmy, gündelik yaşamda sempati duymamıza imkan bulunmayan asık suratlı ve sert Mike izleyicinin gözbebeği oluveriyor. Öyle ki Jimmy’nin yaptığı entrikalar bozulacak diye izleyicinin aklı çıkıyor, söylediği yalanların ortaya çıkmaması için ekran karşısında geriliyor. Buna mukabil yaşadığı ruhsal sıkıntılara, mesleğindeki başarısına, kendini doğruluğa ve hukuka adamasına karşın Chuck da dizinin kötü adamı haline geliyor. İşte bu da karakter yaratma sanatının inceliği.

5- Karakterlerin yumuşak karınları: Jimmy McGill’in sürekli Chuck’ın başını derde sokması, hatta son olarak da dolaylı yoldan hastanelik olmasına yol açması, Chuck’ın ise Jimmy’nin önünde devamlı engel teşkil ederek onun dilediği gibi hareket etmesine engel oluşunu izledik sezon boyunca… Chuck, onun meslekten men edilmesi için canını dişine taksa da kendini onun iyiliği için bunları yaptığına inandırmış durumda. Jimmy ise elinde Chuck’ı ömür boyu kliniğe yatırma şansı varken en zor zamanında ağabeyini hastaneden çıkarıp tekrar evine götürdü, onun kötü durumda olduğunu görünce geleceğini tehlikeye atacak o son itirafı da yaptı.

Jimmy’nin asıl yumuşak karnı ise Kim Wexler. Onun için her şeyi göze alıp, başarısı için gözünü kırpmadan her yolu denerken, esasen asıl fedakarlığı göze alan Kim. Çünkü, en az Howard ve Chuck kadar dürüstlüğe ve hukukun üstünlüğüne değer veren bu idealist avukat, sonunda Jimmy’nin yolunu bu nedenle izlemeye karar verdi.

Mike için de oğlunun ardından sahip çıkmak zorunda olduğu gelini ve torunu büyük önem taşıyor. Onların can güvenliği için hiç istemediği halde mafyanın isteğini kabul eden Mike, bunu kendine yediremiyor. Ancak izleyicinin nefesini tutarak seyrettiği Mike’ın pusu sahnesinin ardından, kornanın arasına ağaç dalı sıkıştırıp gizemli bir not bırakan kişiyi de 3. sezona kadar merakla bekleyeceğiz.

Bob Odenkirk, Jonathan Banks, Rhea Seahorn’un başarılı oyunculuklarının altını çizerken, sezon finalinde aslan payını Chuck McGill karakterini canlandıran Michael McKean’e bırakmak istiyorum. Özellikle hastane sekansında oyunculuğun zirvesine çıkan McKean, gelecek sezonun da en merak edilen karakterinin Chuck olmasını sağladı. Serinin yaratıcısı Vince Gillighan’ı da bu konuda özellikle tebrik etmek lazım.

Sonuçta, Better Call Saul’un şimdiye kadar başarıyla tanıttığı karakterler ve geçmişleriyle 3. sezonda seyircisini daha da ekrana bağlayacağını düşünüyorum. Dizinin 3. sezonu, 2017 yılında başlayacak.