Büyük Açık: Bu film başınızı döndürecek

Burcu B. Bilgin

Açıkçası ben hiç böyle bir film izlemedim, ondan söylüyorum. ”Büyük Açık-The Big Short”, son yıllarda izlediğim yapımlar arasında gözümü hiç ayırmadan seyretmek zorunda kaldığım tek film oldu. Buna sanırım filmi izledikten sonra hak vereceksiniz.

Michael Lewis’in romanından beyazperdeye uyarlanan ”Büyük Açık”, 2008 yılında Amerika’da meydana gelen ve tüm dünya ekonomisini o dönemde felç eden, hatta etkileri hala süren mortgage krizini konu alıyor. Yönetmenliğini Adam McKay’in üstlendiği filmde, Christian Bale, Ryan Gosling, Steve Carrell, Brad Pitt, John Magaro, Finn Wittrock, Rafe Spall, Hamish Linklater, Jeremy Strong, Marisa Tomei ve Karen Gillen rol alıyor.

Absürt komedi filmleriyle tanınan yönetmen McKay, finans sektörü gibi son derecede ağır bir konuyu kendine özgü tarzıyla beyazperdeye getiriyor. Film, bir üst kurmacayla başlıyor. Kim olduğunu bilmediğimiz bir anlatıcı bilinçli olarak ismini saklayarak öyküyü anlatmaya koyuluyor ve filmin bir noktasından sonra da konuya dahil oluyor. Onun aslında filmin baş kahramanlarından biri olduğunu bu noktada anlıyoruz.

McKay, film boyunca sürekli olarak kesmelerle filmin üç baş kahramanı ve onların ortamlarına dalıyor ve bu hiç beklemediğiniz bir anda oluyor. Bu ”kesmeler”, kahramanların anlatımları arasında da sıkça yineleniyor. İşin içine ”bir tutam eğlence” katmanın yanı sıra, ekonomi terimlerini ve olguları basitçe anlatmak adına da zaman zaman işin içine ”beklenmedik misafirler” giriyor. Bu misafirler, ekonomik olguları seyirciye deyim yerindeyse ”çocuğa anlatır gibi” izah ediyorlar. Bu konuklardan biri de ünlü şarkıcı Selena Gomez. Gomez, filmin bir sahnesinde teminatlı borç yükümlülüğünü Las Vegas’taki bir kumarhanedeki rulet oyunundan hareketle aktarıyor.

 

 

-Baş döndüren bir tempo-

En başta da bahsettiğim gibi ”Büyük Açık”, gözünüzü bir an bile ayırmamanız gereken bir film. Çünkü yönetmen dur-kalklarla, araya koyduğu konuyla hiç ilgisi yokmuş gibi görünen ilginç detaylarla, anlatıcının aktardıklarıyla hiç durmayan bir tempoda konuyu işliyor. Bu durumda da ”telefon faturasını ödemiş miydim” diye düşündüğünüz anda detay atlayabiliyorsunuz.

Filmin içinde ekonomi piyasasının içindeki bütün aktörler birbiri ardına geliyor.  Açıkgöz bankerler, uyanık olduğunu zanneden sigorta şirketleri, üç kuruş maaşla geçinen vatandaşa ”peynir-ekmek” gibi lüks villa satan emlakçılar, krizin geldiğini göremeyen uluslararası kredi değerlendirme kuruluşları, emlak piyasasını yıkılmaz zanneden büyük bankalar ve son olarak da Wall Street kurtları. Filmin baş kahramanları da zaten onlar.

 

 

-Christian Bale’den unutulmaz performans-

Krizin geldiğini farkedip gözünü açan ve hedeflerini tutturan bu aracı kurum çalışanlarının hiçbiri aslında birbirini tanımıyor ve öykü boyunca da biraraya gelmiyor.

Bunlardan ilki,  tüm bu krizin yaklaştığını yıllar öncesinden gören  bir gözü kör Michael Burry. ”Kör bir adamın” herkesten daha ”gözü açık” olduğu filmde, Christian Bale’in canlandırdığı Burry, Amerikan gayrimenkul piyasasına sigorta yaptırıyor. Bankalar da emlak piyasasını çok sağlam gördüklerinden sigorta primlerini almaya devam ediyorlar ve olan oluyor. Ofisinde yalınayak dolaşan, yüksek sesle rock müzik dinleyen, stres atmak için bateri çalan bu çılgın işkoliği başarıyla canlandıran Christian Bale,  bu rolüyle Oscar’a aday.

Steve Carrell tarafından canlandırılan Mark Baum ve çalışanları ve onlara yol gösteren Jared Vennett-ki siyah saçlarıyla Ryan Gosling’i zor tanıyacaksınız- da aynı ön görüyle krizde voleyi vurmak için hazırlanan ikinci ekibi canlandırıyor. Sac ayağının üçüncüsü ise  zengin olmayı kafaya takan iki genç adam ve obsesif kompulsif danışmanları, ”emekli” Wall Street kurdu Ben Rickert (Brad Pitt). Bu üç cepheden dünyanın en büyük finansal krizlerinden birini tüm yönleriyle çok iyi biçimde anlıyoruz filmin sonunda.

Neticede, ”Büyük Açık-The Big Short”, usta oyuncu kadrosu, sinema dili, tekniği, kamera çekimlerinden üst kurmacaya kadar birçok ustalıkla sinema sanatına yaptığı katkı ve nihayet yönetmen McKay’in absürt komedi yoluyla çok ciddi ve teknik bir konuyu irdelemesiyle çok iyi bir yapım. Oscar ödülü eğer sinemaya gerçekten farklılık getiren bir çalışmaya verilecekse bu filmin hakkıdır diyorum.

 

büyük-açık-the-big-short

 

Yorum Yapılmamış: "Büyük Açık: Bu film başınızı döndürecek"

    Yorum yap

    E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.