Cebimdeki Yabancı: Ah akılsız telefon!

Burcu B. Bilgin

”Koy şuraya telefonunu, her arayanın sesini hoparlörden ver” deseniz veya mesajlarına bakmak isteseniz kaç kişi izin verir? Hadi eşlerin ya da sevgililerin birbirini kıskanacak çok şey bulacakları için zaten yanaşmayacakları bir şey de en yakın arkadaşlarımız ya da kardeşlerimiz bile buna yanaşır mı sizce?

Bana kalırsa yüzde 80 oranında olumsuz yanıt alırsınız veya en fazla ”Bi saniye” diyerek görülmesini istemediklerini şöyle bir gözden geçirir ve siler, ondan sonra verir. İşte Perfetti Sconosciut adlı İtalyan filmi de bunun gerçekten iyi bir fikir olmadığının hikayesi idi.

2016’da izlediğimiz Paolo Genovese imzalı filmi daha dumanı üzerindeyken yine ”İtalyan mutfağını” çok iyi bilen bir ikili uyarladı.

Cebimdeki Yabancı Ferzan Öztepek

Ferzan Özpetek’in yapımcılığını üstlendiği, Serra Yılmaz’ın ilk yönetmenlik denemesini yaptığı Cebimdeki Yabancı, ilgiyle izlenen bu filmi Türkiye izleyicisiyle buluşturdu.

Neredeyse tek mekanda geçen filmde Buğra Gülsoy, Belçim Bilgin, Çağlar Çorumlu, Serkan Altunorak, Şükrü Özyıldız, Leyla Lydia Tuğutlu ve Şebnem Bozoklu rol alıyor.

Filmin uyarlaması ise neredeyse orijinali ile aynı. Esasen bizimkiler birer tık daha genç kalmakla beraber özellikle Edoardo Leo’nun Buğra Gülsoy, Giuseppe Battiston’un Çağlar Çorumlu ve Alba Rohrwacher’in de Şebnem Bozoklu ile fiziksel olarak benzerlikleri gözden kaçacak gibi değil.

Buğra Gülsoy’un Leo’nun canlandırdığı karaktere benzetilmek için bıyık bırakması da diğer filmi izleyenlerin hemen dikkatini çekmiştir.

Cebimdeki Yabancı

Filmde 3’ü evli çift olmak üzere 7 arkadaş, içlerinden birinin evindeki yemekte buluşuyor. Gruptaki 4 erkek birlikte büyümüş, eşleri de zaman içinde samimi olmuş, yani herkes birbirinin içini, dışını biliyor. Ancak o gece işler birden değişiyor.

Zira çok tehlikeli bir oyun oynamaya karar veriyorlar ve ”Hadi herkes cep telefonunu ortaya koysun, gelen her telefon konuşması mutlaka cevaplansın ve ses de hoparlöre verilsin, gelen tüm mesajlar hep beraber okunsun, bakalım ne olacak?” diyorlar.

Oyun aslında hayli eğlenceli başlıyor. Çünkü en başlarda biraz daha ”tehlikesiz” ve ”keyifli” mesajlar geliyor, herkes hep beraber gülüp eğleniyor.

Ancak bir süre sonra gruptakilerin eşlerinden saklamaya çalıştıkları kimi detaylar ortaya çıktıkça gerilim artıyor. Bu durum öyle bir boyuta varıyor ki can ciğer, kuzu sarması görünen arkadaşların birbirine dahi ”o kadar da açık” olmadığı ortaya çıkıyor.

Cebimdeki Yabancı

Bu noktaya kadar keyifli olan atmosfer sertleşirken, film de gerilimli bir hal alıyor ve izleyiciyi giderek meraklandırıyor. Her çalan telefon, her gelen mesajla beraber ipler daha fazla geriliyor. Herkesin sırları olduğu ortaya çıkıyor.

İzleyenlerin ”Yok artık bu kadarı da olmaz” dediği şekilde her şey ortaya dökülürken, Pandora’nın Kutusu’nu açmanın bedeli de ağır oluyor.

Cebimdeki Yabancı

-Modern çağ insanını bekleyen tehlike-

Filmin kalın ve sert biçimde altını çizdiği mesaj, modern çağ insanının artık akıllı telefonlara kendini teslim ettiği ve bir nevi kara kutu haline getirdiği gerçeği…

İletişim kanalları arttıkça insanoğlu kirleniyor ve herkesten çok daha fazla sır saklar hale geliyor. Elbette ki suç ortağı da elinin altındaki akıllı telefonlar. Üçüncü sayfa haberlerine de çokça konu olduğu üzere bu telefonlar nedeniyle özel hayatı birbirinin eline geçen insan da çok. Film de bu gerçeğin 2 saatlik süreye sığdırılmış kanıtı…

Cebimdeki Yabancı

-Serra Yılmaz sınıfı geçti-

Serra Yılmaz, daha açılış sekansındaki sofraya yemeklerin konuluşu sahnesinde ustası Ferzan Özpetek’in ”gözünü ödünç almış” görünüyor. İlk yönetmenlik denemesinde risk almayarak uyarlama bir filmle karşımıza çıkan Yılmaz, temiz bir iş çıkararak sınıfı geçiyor.

Görüntü yönetmenliğini Gian Filippo Corticelli üstleniyor ve İtalyan filmlerinin benim çok sevdiğim sinematografisini bu filme başarıyla taşımış.

Cebimdeki Yabancı

Film, birkaç sahnedeki detaylar hariç birebir uyarlandığı için orijinal filmin atmosferi yaşanıyor. Oyuncular görevlerini iyi yapıyor, ancak her zaman olduğu gibi Belçim Bilgin’in oyunculuğu beni yine sarmadı.

Bu filmde maço bir karakter canlandırarak önceki rollerinin biraz dışına çıkan Buğra Gülsoy ile komedi dışında izleme fırsatını bulduğumuz Çağlar Çorumlu, diğer oyunculardan birer tık yukarı çıkıyor.

Cebimdeki Yabancı

Peki film fazla İtalyan işi mi kalmış derseniz orası öyle. Serra Yılmaz-Ferzan Özpetek ikilisi iyi bir iş çıkardıkları için ben pek şikayetçi olmasam da ”Hadi canım Türk erkeğinin tepkisi bu kadarla mı sınırlı kalır?” diye sorabileceğiniz sahneler de var. Ancak o kadar kusur kadı kızında da olur.

Netice itibarıyla, Cebimdeki Yabancı modern toplumun popüler konusuna güzel bir vuruş yapan, yönetmen Serra Yılmaz’ın sınıfı geçtiği, oyuncuların da görevlerini yaptığı, keyifli vakit geçirebileceğiniz bir film… Seyredilmesini tavsiye ederim.

Cebimdeki Yabancı

1 Yorum: "Cebimdeki Yabancı: Ah akılsız telefon!"

  • comment-avatar
    Gulay Kıratlı 18 Şubat 2018 (18:36)

    Yukarıdaki yorumlara katılıyorum. Eleştirmen değil (iyice) bir seyirciyim. Ferzan Özpetek yıllarca İtalya’da yaşamasına rağmen (işi olan) Türk aktörleri çok iyi taip ediyor, ve herhangi birine filmlerinde yer verdiğinde “tam” oturuyor. Serra Yılmaz da bunca yıl F.Ö. ile beraberliğini boşa çıkarmamış. Teknik açıdan çok güzel bir film, mekan, dekor şahane, ama beni en çok etkileyen karakter tiplerinin oturuşu…. acaba bunun yerine şu mu olsaydı diyemiyorsunuz . Bazı seyircilerin performansını zayıf bulduğu (bence değil) Şebnem Bozoklu öyle olması gerektiği için öyle!! Biraz geç gittim, fatklı yorumlar okudum, dinledim ama ben bu filmi sevdim 🙂

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.