Burcu B. Bilgin
Geçen yıl Ali Elmacı’nın bir heykelinin mayosunun üzerindeki Abdülhamit figürü yüzünden saldırıya uğrayarak bir anda aşırı medyatik olan Contemporary İstanbul, sonraki günlerde de Cem Yılmaz’ın bu eseri satın aldığı iddialarıyla gündemde kalmıştı.
Contemporary İstanbul, bu yıl böyle tartışmalardan uzak ama rengarenk bir çehreyle sanatseverlerin karşısına çıktı.
Yazık ki sanat etkinlikleri, hep saldırı, tartışma ya da magazin boyutuyla basında gündeme oturuyor. Onun dışında birkaç sanat üzerine yazan kalem dışında ilgi çekmiyor. Hal böyle olunca da sanat erbabı tepki duyuyor. Contemporary İstanbul’u gezerken de birçok kez kulak misafiri oldum, şöyle diyorlardı: Herkes boy göstermek, selfie çekmek için geliyor, sanattan anlamıyorlar…
Şu sanattan anlama meselesine iki satır değinip etkinlikle ilgili izlenimlerime geçeyim. Şimdi bence sanat tarihi, resim, heykel üzerine eğitim görmediysek, özel araştırma da yapmıyorsak zaten herkesin eksperlik noktasına gelemeyeceği bir alan.
O nedenle, eğer estetik geliyorsa, bir anlamda ruhumuza dokunuyorsa sanattan anlıyoruz demektir. Ama PR artırmayı amaçlayan ünlü adaylarını saymayabiliriz belki…
-Cem Yılmaz’ın kesesine uymayan sanatçı-
Contemporary İstanbul, resimden heykele, video sanattan çağdaş fotoğrafa kadar pek çok modern sanat çalışmasını bulabileceğiniz bir sanat fuarı. Fiyatlardan dolayı alıcısından çok ziyaretçisi olsa da…
Açılışa gelen Cem Yılmaz’ın da bir eserine büyük ilgi gösterdiği, ancak fiyatının 50 bin euro olduğunu öğrendiğinde, ”Param yok” esprisini yaptığı İspanyol sanatçı Salustiano’nun eserleri etkinlikte herkesin ilk bakışta dikkatini çekiyor.
Bu arada Salustiano, ünlü ressamın ön adı. Asıl ismi Salustiano García Cruz olan 52 yaşındaki sanatçı, eserlerinde fon olarak siyah ve parlak kırmızı tonlarını seçiyor.
Resimlerinde bir fotoğrafçının gözüyle ”anı yakalayan” Salustiano’nun resmettiği kişiler, adeta tuvalden fırlayıp karşınıza çıkacakmış kadar canlı… Cem Yılmaz’ın alamadığı tablo ise şu:
-Boksör Herkülün yumrukları-
Çok ilgi gören bir başka sanatçı da Emre Yusufi… Yunan mitolojisinde Nemea aslanını elleriyle öldüren müthiş kuvvetli kahraman Herkül, bu yılki Contemporary İstanbul etkinliğinin uzak ara en çok ilgi görenlerinden.
Yusufi’nin boksör Herkül heykeli fotoğraflamak isteyenlerin neredeyse kuyruk olduğu bir eser. Yine dondurma yiyen Herkül, ringde rakibini perişan eden Herkül, yüzen Herkül, gezen Herkül hepsi meraklı ziyaretçileri başına topluyor, özellikle çocukları.
-Standı en kalabalık sanatçı-
Ankara’nın köklü galerilerinden Siyah-Beyaz, 29 Eylül’de Ali Elmacı sergisiyle sezonu açacak. Contemporary İstanbul’da da Elmacı’nın eserlerine yer veriyor.
Geçen seneki saldırı nedeniyle popülerleşen Elmacı’nın eserlerinin yer aldığı stand ise iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık. Sanatseverlerin de sohbet etmek ve fotoğraf çektirmek için sıraya girdiği Elmacı, ilgiden memnun görünüyor.
Bu arada, kendisinin ağzında bıçakla yer aldığı enteresan heykel çalışması, kendi ekseni etrafında dönüyor. Daha doğrusu Elmacı, sanatseverler için arada sırada döndürüyor. Renkli ve hoş bir seçki, gideceklere mutlaka görmelerini tavsiye ederim.
-Ah nerede o eski İstanbul diyenler için-
Türk resminin çınarlarından Devrim Erbil’in Galata Kulesi’nden Selimiye, Süleymaniye camilerine, Ortaköy’den Boğaz’a kadar oya gibi işlediği tablolarını İstanbul’a gönül verenler görmeli.
Bu serginin komşu standlarının birinde, artık unutulmuş yüzüyle eski İstanbul yine nostalji düşkünü sanatseverlere göz kırpan çalışmalara ev sahipliği yapıyor. ÇBS güçlü boya, Coca Cola can katar…
-Westworld’ün atı mı?
Westworld dizisinin robot atlarını hatırlayan dizi sever kitle, Contemporary İstanbul fuarındaki bir at figürünün önünde bolca vakit geçirdi. Konuşmalardan benim gibi atı, oradaki robotlara benzetenler de çoğunluktaydı. Siz ne dersiniz bilmem artık.
-Bedri Baykam’ın Demokrasi Kutusu-
Açıkçası itiraf etmek gerekirse Bedri Baykam dikkatleri eserlerinin üzerinde toplamayı iyi biliyor. Elmacı kadar ilgi gören bir başka stand da Bedri Baykam’ın Demokrasi Kutusu adlı 30 yıllık çalışmasının sergilendiği mekandı.
Baykam’ın 1987 tarihli ilk üç boyutlu çalışması, 1 metrekare özgürlük alanına sahip ve dolap görünümündeki kutuya girebiliyorsunuz. Fotoğraf meraklıları ise önünde kuyruk oluyor.
-Ünlüler de tablolarda-
Andy Warhol’un eserlerinde olduğu gibi popüler kültürün tanınmış figürlerine bolca yer veren yerli ve yabancı sanatçılar, David Beckham’ı gergedanla, Kate Moss’u obez bir kadın gibi göstererek popüler kültüre yumruk atıyor.
Humphrey Bogart’ın meşhur pardesüsü ve elinde silahıyla kısa bir film haline getirilmiş görüntüleri, George Clooney, Kraliçe Elizabeth, Lady Diana gibi ünlüleri uyurken sanatseverlerle buluşturan çalışma, ünlülerin çeşitli materyaller kullanılarak farklı formlara dönüştürülen fotoğrafları, etkinliğin ilgi çeken çalışmalarından.
Contemporary İstanbul’da ahşaptan sokaktan buluntu eski eşyalara, camdan bulaşık teline, plastikten eski vidalara kadar tüm materyallerin kullanıldığı, popüler kültürden siyasete, tüketimden çarpık kentleşmeye kadar bir çok konunun yerden yere vurulduğu, top modellerden yazarlara değin ünlü yüzlerin göz kırptığı, eşsiz modern sanat resimleri yer alıyor.
Contemporary İstanbul’da hararetle görmenizi tavsiye edeceğim pek çok video çalışması da var.Üzerinden süt akan kadın, küçük bir alanda yüzen mayolu kadın, spor çılgınlığını eleştiren cam fanus içinde koşu bandında koşan figür, az önce bahsettiğim Bogart ilgi çekici videolar arasında…
Giriş ücreti tam 50, öğrenci 30 lira olan Contemporary İstanbul, 17 Eylül Pazar akşamına kadar açık kalacak. Yeme-içme konusunda ise yeşil yapay çim döşenmiş basamaklarda, üstelik de epey para ödeyeceğiniz için çok da olumlu şeyler söyleyemeyeceğim fuar, bu yıl da mutlaka görülmeye değer.
İster gerçek sanatsever olun, isterse selfie düşkünü, herkesin gönlüne hitap edecek bir şey mutlaka vardır.
Yorum Yapılmamış: "Contemporary İstanbul: Gerçek sanatsever kim?"