Dizilerin 10 ünlü eşcinsel çifti

Burcu B. Bilgin

Shameless dizisinin yerli uyarlaması Bizim Hikaye seyirciyle buluştu. Madde ve alkol kullanımı, cinsellik gibi konuları ekrana getirmedeki cesaretiyle meşhur olan Shameless’ın yerlisi ise bu konuda hayli ürkek.

Dizideki eşcinsel Ian Gallagher heteroseksüel bir karakterle değiştirilirken, başrol oyuncusu Hazal Kaya ise verdiği röportajda bunu savundu. Yerli dizilerin eşcinsel karakterleri ”karikatürize ederek” ekrana taşıdığını, bunu yapan bir dizide rol almayı asla istemeyeceğini söyledi.

Evet, gerçekten de eşcinsel karakterler yerli dizilerde aşırı sivriltilmiş ve komik şekilde, üstelik eşcinsel olduklarına değinilmeden ekrana getiriliyor. Ancak sansürü hangi gerekçeyle olursa olsun savunmak da bence bir kolaycılık…

Bizim Hikaye ise bu alanda tek değil. Revenge dizisinin yerli uyarlaması İntikam’da da Tyler adlı gay karakter yerine bir kadın konulmuş, eşcinsel olan baş karakterlerden Nolan’ın yerli karşılığı Hakan’ın cinsel kimliği örtbas edilmişti.

Dünyada ise LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender) bireylerin hakları konusunda duyarlılıktan ötürü  dizilerdeki eşcinsel çiftlerin sayısı artıyor.

Ancak onları sadece cinsel kimlikleriyle değil tüm insani özellikleriyle çok yönlü bir karakter olarak ekrana getirmek, yani  ”dostlar alışverişte görsün” düşüncesiyle gay bir karakteri oraya koymamak  gerekir diye düşünüyorum.  İşte ekranların en ünlü 10 LGBT çifti:

1-Loras Tyrell/Renly Baratheon-Yara Greyjoy/Ellaria Sand (Game of Thrones): Her ne kadar dizinin uyarlandığı George R.R. Martin imzalı romanlarda düpedüz bahsedilmese de birçok yerde Loras/Renly aşkı ima ediliyor.

Güllerin Şövalyesi ile Baratheon hanedanının yakışıklı prensinin ilişkisi, Loras’ın kızkardeşi Margaery ile yaptığı evlilikle maskelense de bu sevda, Renly’nin katledilmesine değin sürdü.

İlerleyen dönemde ise cinsel tercihleri Loras’ın başına dert açtı, hapsedilmesine, zulüm görmesine neden oldu. Sonunda da tam canını kurtarmışken Cersei’nin hamlesiyle hayatı son buldu.

Dizinin bir başta LGBT bireyi ise biseksüel karakter Oberyn Martell idi. Oberyn de The Mountain ile dövüşünün ardından diziye veda etti. Bu eşcinsel karakterlerin dizide ölmesinin LGBT bireylerin hayli tepkisini çektiğini de belirteyim.

Dizinin 7. sezonunda ise Game of Thrones’ta yeni bir eşcinsel çift daha ortaya çıktı. Maceraları epey kısa sürse de Yara Greyjoy ile Ellaria Sand arasında da bir yakınlaşma görüldü.

Üstelik hayranlar, 6. sezonun sonundaki diyalogdan dolayı Yara ile Daenerys arasında benzer bir elektriklenme beklerken, senaristler sağ gösterip sol vurdu.

2-Emily Fields/Alison DiLaurentis (Pretty Little Liars): Ekran serüvenini 7. sezonla sona erdiren dizinin ilk sezonunda sadece 1 erkekle çıkan Emily Fields, eşcinsel olduğunu fark etti.

Henüz lise öğrencisi olduğu için özellikle ailesiyle sancılı bir dönem yaşayan Emily, sonunda cinsel kimliğini çevresine kabul ettirdi.

Emily, 7 sezon boyunca Maya, Samara, Talia, Sarah ve Sabrina ile sevgili oldu. Ancak sonunda başından 1 evlilik geçen yakın arkadaşı Alison DiLaurentis’te aşkı buldu. Hatta hikayesi oldukça tuhaf olsa da bir de çocukları var.

Çifte hayranları ”Emison” ismini verdi.

3-Philip d’Orleans/Chevalier (Versailles): Eşcinselliği ekrana getirmek konusunda belki de en cesur yapım Versailles…  Kral 14. Louis’nin biseksüel kardeşi Orleans Dükü Philip ile delice tutkun olduğu soylu Chevalier arasındaki aşk da dizinin ana temalarından.

Tarihteki anlatımda çocukluktan itibaren karşı cinsin kıyafetleriyle gezmeyi seven Philip, iki evlilik yapmış, 6 çocuk ve 23 torun sahibi bir asilzade.

Eşlerini birer arkadaş gibi seven, Chevalier ile ilişkisini de üstelik açık açık sürdüren Philip, hayatının son dönemlerinde ise eşinden ayrılarak sevgilisiyle yaşamış.

Saray atmosferinden sıkılan gay çifti canlandıran Alexander Vlahos ve Evan Williams, o kadar başarılar ki seyirci bu gerçekçilik karşısında sık sık Google’da onların sahiden gay olup olmadığını arıyor. Cevap: Değiller…

4-Ian Gallagher/Mickey Milkovich (Shameless): Tartışmamızın bahse konu karakteri Ian Gallagher, dizinin merkezindeki ailenin eşcinsel ferdi.

Mickey’nin düğününden sonra ortadan kaybolan ikilinin arasında başka şeylerin olduğu ilerleyen bölümlerde ortaya çıktı. Bu çifte de hayranları soyadlarını birleştirerek ”Gallavich” ismini koymuştu.

5-Connor Walsh/Oliver Hampton (How to Get Away with Murder): Dizinin efsane beşlisinin en yola gelmez, dili sivri, sürekli problem çıkaran, şahsına münhasır karakteri Connor Walsh, başarılı bir hukuk öğrencisi.

Arkadaşlarıyla ve Profesör Annalise Keating ile de sık sık ters düşen Connor’ın tek zaafı ise bilgisayar programcısı, süper zeka sevgilisi Oliver.

Sadece Oliver’a karşı dikenlerini göstermemeye çalışan Connor, onun için pek çok fedakarlığı da göze aldı. Dizinin tüm fanatikleri bu çifti seviyor.

6-Stanford Blatch/Marcus-Stanford Blatch-Anthony Marantino: Aslında Stanford da Hazal Kaya’nın bahsettiği şekilde ele alınan gay karakterlerden.

Buna karşın dizi Stanford’ın aşkları ve dizide eşcinsel birey olmanın zorluklarına yapılan vurgular, 90’ların sonları için oldukça cesurca…

Marcus ile tanışana kadar umutsuzca aşkı arayan Stanford, bir bölümde ”kaslı adonislerin arasında” şansının azlığını vurgulamıştı.

Stanford, dizinin ardından çekilen filmde bir türlü yıldızının barışmadığı Anthony ile sevgili oldu. Tabii Stanford tarzı ele alınan karakterler, kimi zaman LGBT bireylerce de fazla prototip ve karikatür bulunuyor.

7-Sol Bergstein/Robert Hanson (Grace and Frankie): Yıllarca iş ortaklığı yaptıktan sonra yakınlaşan, ancak bunu karılarından gizleyen Sol ve Robert’ın günün birinde aşklarını itiraf etmesiyle macera başladı.

Kocaları içlerini dökünce yeni bir hayat kuran Grace (Jane Fonda) ve Frankie (Lily Tomlin) ise tam bir başarı öyküsüne imza attı. Sonunda eşlerinin aşkını da kabullendiler.

Gay avukat çifti iki usta oyuncu Martin Sheen ve Sam Waterston başarıyla canlandırıyor. Dizi, ileri yaşlardaki eşcinsel bir çiftin yaşamını ustaca yazılmış senaryosuyla tüm doğallığıyla ele alıyor. LGTB bireylerin favorilerinden.

8-Kırmızı Başlıklı Kız/Dorothy (Once Upon a Time): Masal karakterlerinin günün birinde Pamuk Prenses’in kötü üvey annesi tarafından lanetlenerek küçük bir kasabaya gönderilmesini konu alan dizide hiç beklemediğimiz iki masal karakteri birbirine aşık oldu.

Yol arkadaşlıkları aşka dönüşen Kırmızı Başlıklı Kız (Red) ile Oz Büyücüsü’nün Dorothy’si mutluluğu birbirinde buldu. Dizinin LGBT öpücüğünün yaşandığı bu sahnenin olduğu bölüm de reyting rekoru kırdı.

9-Titus Andromedon/Mikey Politano (Unbreakable Kimmy Schmidt): Ekranların bu ilginç absürt komedisinde ise diziyi sürükleyen Titus Andromedon, evlendirilmek üzereyken tutucu olan kasabasından kaçan eşcinsel bir aktör.

Şov dünyasında yer alma konusunda şansı bir türlü gülmeyen, aynı şekilde hep yanlış erkeklerle de birlikte olan Titus, sonunda mutluluğu tesadüfen gay olduğunu fark eden yakışıklı İtalyan inşaat işçisi Mikey’de buldu.

10-Darryl Whitefeather/White Josh (Crazy ex Girlfriend): Son çiftimiz yine bir komedi dizisinden. Yıllarca mutsuz bir evliliği sürdürüp boşandıktan sonra biseksüel olduğunu fark eden orta yaşlı avukat Darryl ile genç ve seksi spor hocası Josh’ın aşkı, diziyi sürükleyen unsurlardan.

-Gay mi değil mi?

Bazı popüler dizilerin karakterleri arasındaki yakınlık da hayranların çeşitli teoriler üretmesine neden oluyor.

1-Sherlock Holmes/Dr. John Watson (Sherlock): Esasen sadece hayranlar değil dizinin dayandırıldığı Sir Arthur Conan Doyle imzalı kitapların da Sherlock ile Dr. Watson’ın gay olduğuna gönderme yaptığı iddia ediliyor.

Bu fikre inananların sayısı da çok fazla. Dizinin yaratıcısı ve Mycroft karakteri Mark Gatiss’e göre ise bu yanlış bir bilgi. Gatiss, ”Esasen ben de eşcinsel olmama karşın bizim hikayemizde böyle bir şey olmayacak. Zira Sherlock ile Watson arasında bir şey yok” demişti.

Ama tabii bu açıklama da fan capslerinin önünü kesmedi.

2-Ragnar Lothbrok/Athelstan: Rahip Athelstan için çok şey göze alan, bütün çevresini karşısına alan, hatta onun yüzünden Hıristiyan olmakla suçlanan Ragnar, Athelstan’ın kaybıyla deliye döndü.

Hayata küsen, içine kapanan, çevresine kan kusturan Ragnar, onun hacını boynundan çıkarmadı. İntikamı için yapmadığını bırakmadı ve hiç unutmadı. Tabii bu aşırı bağlılık da fanları hemen harekete geçirdi.

3-Elliot Alderson/Tyrell Wellick: Aslında kimsenin aklında böyle bir şey yoktu ama bir konuşmayla herkesin kafası karıştı.

Angela telefonda konuşurken hattın öbür ucundaki Tyrell, Elliot’ı kastederek ”I love him” diye hüngür hüngür ağlıyordu. Bunun üzerine ”Tyrelliot” teorileri yağmaya başladı.

Bu ikisini herkes birbirine çok yakıştırdığı için ve hala da yeni sezon başlamadığından teoriler tüm hızıyla sürüyor.