Dizilerin en manyak 10 karakteri

Burcu B. Bilgin

Hem romanlarda, hem de filmlerde hikayeyi çoğunlukla iyi ve kötünün mücadelesi sürükler. İyilerin kazanmasına sevinirken, kötülerin ise yenilmeleri, hatta ölmelerini isteriz.

Ancak aslında bu kötü karakterler öykülerin tuzu, biberi, onlar olmadan olmuyor. Dizilerin entrika çeviren, cinayet işleyen, kara büyü yapan en manyak karakterlerinden 10’unu sizler için seçtim:

-Ramsay Bolton (Game of Thrones): Kötü kalpli ve ruh hastası bir karakter olan Ramsay Snow/Bolton (Iwan Rheon), ile dizinin 3. sezonunda tanıştık.

Theon Greyjoy’a yaptığı işkencelerle perde açan Ramsay, 4 sesezon boyunca izleyici karşısına çıktı ve Battle of the Bastards adlı bölümdeki unutulmaz sahneyle izleyiciye veda etti.

Vahşete, kötülüğe doymayan Ramsay, en yakınları dahil herkese zarar verdi. Adam öldürdü, tecavüz etti, entrika çevirdi. Beklediği sonu bularak rahat bir nefes aldıran Ramsay Bolton, onca kötüyle dolu Game of Thrones’un bile en feci karakteri olarak dizi tarihine geçmeyi başardı.

-Can Manay (Fi/Çi): O kadar içi kara, entrikacı bir ruh hastası ki onca yabancı dizi içerisine bir yerli dizi kahramanı olarak girmeyi hak ediyor Can Manay…

Yeni bir ev bakmak için gittiği sitenin karşısındaki evin bahçesinde dans eden genç Duru’ya kafayı takan ünlü ve zengin psikolog Can, onu saplantı haline getirdi. Duru ve sevgilisi Deniz’in yaşamını yerle bir etmekle kalmadı, bu fırtınadan çevrelerindeki herkes de nasiplendi.

Yerli Hannibal Lecter olarak kendine listemizde yer bulan Can’ı dizide Ozan Güven başarıyla canlandırdı.

-Black Jack Randall (Outlander): Belki de bu listede Ramsay Bolton ile boy ölçüşebilecek en manyak karakter İngiliz subayı Black Jack…

İşkence yapan, asan, kesen, tecavüz eden, yaralayan Black Jack Randall, 1. sezon finalinde seyircide öyle büyük bir travma yarattı ki bir çok kişi 2. sezona başlama gücünü uzun süre kendinde bulamadı. (Ben de oldukça geç başlayabilenlerdenim)

3. sezonda şiddet bağımlısı ve sadist olduğunu itiraf eden Jack, dizide Tobias Menzies tarafından canlandırıldı. Menzies, dizide  iki karaktere birden hayat vererek büyük övgü aldı.

-Paul Spector (The Fall): Yine Can Manay gibi sapkın bir başka psikolog olan Paul Spector, iflah olmaz bir kadın katiliydi.

Evinde kendi halinde, sevgi dolu bir baba, sadık bir eş, danışanlarına yardımcı ve uyumlu bir psikolog olan Paul, gizli yaşamında ise acımadan elini kana bulayan bir katil olarak ikili bir hayat sürüyordu.

Bu roldeki başarısıyla Jamie Dornan o kadar parladı ki ondan sonra tekliflerin ardı arkası kesilmedi.

-Moriarty (Sherlock): ”Beni özlediniz mi?” diye sorup duran bu azılı suçlunun başına bir şey gelmesi için uzun süre beklediysek de daha sonra gerçekten özledik.

Ufak tefek, sevimli biri gibi görünen Moriarty, belalısı Sherlock’a kelimenin tam anlamıyla kök söktürdü, kabuslarının, uyuşturucu alışkanlığına son verememesinin baş sebebi oldu, her taşın altından çıktı, bir türlü yılmadı.

Dizide Moriarty rolündeki Andrew Scott, bu üstün performansıyla BAFTA Ödülü kazandı.

-Aunt Lydia (The Handmaid’s Tale): Listeye giren 2 kadın karakterden 1’i olan Aunt Lydia/Lydia Teyze, yatılı okullardaki sert kadın müdirelerin 8 ile çarpılmış hali gibiydi.

”Kadın kadının kurdudur” sözünü doğrularcasına hemcinslerine yapmadığını bırakmayan, zaten hayatları cehenneme dönmüş kadınlara cehennem azabı çektiren bu vahşi karakteri yumuşatacak bir şey henüz icat edilmedi.

Şiddete doymayan Aunt Lydia’yı dizide Ann Dowd canlandırıyor.

-Perry Wright (Big Little Lies): Şiddet delisi olan, ancak dışarıdan bunu hiç açık etmeyen bir pasif agresif olan Perry Wright, bölümler ilerledikçe izleyicinin nefret ettiği bir karaktere dönüştü.

Cennet gibi bir kasabada, deniz kenarındaki rüya gibi bir evde güzeller güzeli karısı ve iki çocuğuyla yaşayan Perry, elindekilerin kıymetini bilemeyerek karısına sürekli şiddet uyguladı, onun korkulu rüyası haline geldi.

Perry’yi canlandıran Alexander Skarsgard, Altın Küre, Emmy, Ekran Oyuncuları Derneği, Film Eleştirmenleri Birliği ve Golden Derby ödüllerini kazandı.

-George Warleggan (Poldark): Her ne kadar listedeki diğer karakterler gibi silaha, şiddete başvurmasa, cinayet işlemese de tam bir ”zararlı”…

Asillerin yaşamına özenen bir çocukluk geçiren ve zengin çocuklarının alay etmesi sebebiyle psikolojisi bozulan George, babasının servete kavuşmasıyla sonradan görme bir zengine, asıl önemlisi de korkunç bir sadiste dönüştü.

Yoksullara tepeden bakan, yalan söyleyen, insanları ölüme götüren entrikalar çeviren George’un alamet-i farikası ise çenesini dikerek tepeden tepeden bakışı… Warleggan’ı İngiliz aktör Jack Farthing canlandırıyor.

-Madame Kali (Penny Dreadful): Peaky Blinders dizisinin sevilen Polly Teyze’si Helen McCrory, ekrana bir süre önce veda eden Penny Dreadful’da ise nefret topladı.

Şeytan ile işbirliği yapan bu kara büyücü, Vanessa Ives’a hayatı zindan etti. Tekrar tekrar ortaya çıkan bu kötü ruhlu satanist kadının sonu hiç beklenmedik şekilde oldu.

İzleyici o gittikten sonra Madame Kali’yi sahiden özledi, çünkü yerine geçen öğrencisi Hecate, Kali’den daha beter yöntemlerle ortalığı büsbütün karıştırdı.

-Dedektif Chester Campbell (Peaky Blinders): Suçluları yakalamakla yükümlü bir polisin onlardan daha kötü olabileceğinin kanıtı Dedektif Chester…

Polis teşkilatının çürük elması Chester, değil suçluları yakalamak sürekli kendisi suç işleyen, masumların üzerine suç yıkan, istediklerinin olması uğruna insanlara zarar veren bir karakter.

Chester Campbell’ı dizide usta aktör Sam Neill canlandırdı.