Enfes Bir Akşam: Kimse bunu istemiyor

Burcu B. Bilgin

(3.0/10)

Netflix’in başrolünü Engin Akyürek ile Aslı Enver’in paylaştığı yeni yerli projesi Enfes Bir Akşam/Old Money izleyici karşısına çıktı.

Diziyi izleyip sizler için değerlendirdim:

Enfes Bir Akşam

 

Senaryosunu Meriç Acemi’nin kaleme aldığı, Uluç Bayraktar’ın yönettiği dizide diğer rollerde Dolunay Soysert, İsmail Demirci, Serkan Altunorak, Taro Emir Tekin, Selin Şekerci, Sedef Avcı, Zeynep Oymak, Armağan Oğuz ve Ahmet Utlu yer alıyor. Enfes Bir Akşam, TIMS & B Productions imzası taşıyor.

Dizi, Fransa’da yaşayan, ancak babasının işlerinin bozulması sonucu İstanbul’a dönmek zorunda kalan Nihal’in (Aslı Enver) Boğaz’daki aileden kalma yalılarına dönüşü ile başlıyor.

Enfes Bir Akşam

Diziye İngilizce ismini veren “Old Money” yani “eski para” sahibi olan Nihal ve ailesi, birkaç kuşak öncesinden beri bu yalıda hayatlarını sürdürüyor.

Buna karşın “mirasyedi hayatı” sürdürmeyi sevmeyen kahramanımız, Fransa’da küçük işlerde çalışmış, hatta arkadaşlarının anlatımına göre parklarda bile yatmış. Ancak ailenin yalısı, ilginç bir kumpas kuran Osman Bulut (Engin Akyürek) yüzünden ellerinden çıkma aşamasına gelmiş. Kısacası Osman, Nihal’in babasının bitiremeyeceğini bile bile lüks bir tekne sipariş edip deyim yerindeyse “yalıya çökmeyi” planlamış.

Enfes Bir Akşam

Anlaşıldığı üzere, ana akım yerli dizi senaristlerinin çok sevdiği “zenginlerin bitmeyen dertleri” bu dizinin de ana teması. İşin içine elbette de alışıldığı üzere biraz “dram sosu” da katılmış, bu da “yeni para” sahibi Bulut ailesinin travmatik geçmişi.

Hem izleyicinin üzerinde duygusal bir hava yaratmak, hem de “yeni paranın” edinilme yollarına karşı sempati oluşturmak için 1999 Marmara Depremi hikayenin unsuru olmuş.

Enfes Bir Akşam

Öyküye göre, depremde yıkılan Bulut isimli apartmandan sağ çıkan matematik öğretmeni Songül (Dolunay Soysert), yanına Osman, Arda (Tarık Emir “Taro” Tekin) ve apartman görevlisinin oğlu Mahir’i (İsmail Demirci) de alarak bir aile kurmuş.

Soyadı olarak da yıkılan apartmanın ismini alarak Bulut ailesi olmuşlar ve  Songül Öğretmen’in hırsı ve üç kardeşin çabaları sonucu Türkiye’nin en zengin ailelerinden biri haline gelmişler. Günümüzde neredeyse imkansız ama hadi bakalım.

Enfes Bir Akşam

Bir Brezilya pembe dizisini andıran senaryodaki en büyük tuhaflık ise Osman’ın Nihaller’in yalısını takıntı haline getirme sebebi. Küçükken “asıl annesiyle” bu yalının önünden vapurla geçen Osman, annesinin “Bak Osman nasıl da mutlular,” demesi üzerine burayı gözüne kestirmiş.

Bu denli bir psikopatlığı A Kiss Before Dying adlı gerilim filminde Matt Dillon sergilemiş, evlerinin önünden her akşam aynı saatte geçen trenin üzerindeki ilana kafayı takıp ailenin iki kızının da hayatını karartmış, tüm aileyi perişan etmişti.

Enfes Bir Akşam

Böyle garip bir saikle ailenin tam anlamıyla başının belası olan Osman’ın yaşamındaki tüm travmaların sorumlusuymuş gibi Nihal’e psikolojik şiddet uygulaması da cabası. Zannediyorsunuz ki geçmişte bu aileden başlarına bir kötülük gelmiş. Oysa anlıyoruz ki tek derdi bu ailenin köklü zenginler olmasıymış.

Nihal’e “Sizler bizi anlamakta lütfetmiyorsunuz. Ben hiçbir takımın oyuncusu değilim. Sizlerin de bizlerin de o ideolojinin de bu bildiğinizi sandığınız şeyin de parçası değilim,” diyerek bu bozuk psikolojik durumunu izah ediyor. Nihal de karşılık olarak, “Ben de hiçbir takımın oyuncusu değilim, “karşılığını veriyor.

Enfes Bir Akşam

Eğri oturup doğru konuşursak, bu dizilerin pazarlandığı Latin Amerika, Ortadoğu ülkeleri gibi coğrafyalarda bizim ülkemizin spesifik sorunlarını bilmek mümkün değil. Ama yerli izleyici sizin ortada top çevirdiğinizi, yani söylediklerinizi dolaylı anlatmak istediğinizi gayet iyi anlıyor.

Memlekette nasıl zengin olunduğunu, ülkedeki zenginlerin tümünün aslında benzer takımların oyuncusu olduğunu, zira sermaye sahibi olup bunu sürdürmenin şartlarını biliyoruz. O yüzden söz oyunları gereksiz, ya o topa cesaret edip girin ya da hiç girmeyin,

Enfes Bir Akşam

Diğer taraftan da aslında her iki ailenin de aslında “aynı takım” gibi durduğunu da söylemek lazım.

Belki Osman ayak bileklerini sergileyen kısa, dar paçalı pantolon giyip son model Mercedes’le nargile kafelere gitse, favori içeceği viski yerine çay, kahve olsa, diğer aile de milli bayramlarda yalıya Türk bayrağı assa iş değişirdi ama bu yapay “siz” ve “biz” durumları bu tabloda gereksiz gibi.

Enfes Bir Akşam

Bu arada, Gurur ve Önyargı’nın Bay Darcy karakterinden bu yana eskimeyen “kendisine ters davranan erkeği elde etme” rahatsızlığı her pembe dizi karakteri gibi elbette Nihal’de de var.

Dolayısıyla rahatsızlığı belli Osman’a kafayı takıyor, Osman da “o güne kadar kapılarını kapattığı” aşkı Nihal’de buluyor.Üstelik de ailesi bunu, “kimseye çıkarmadığı” kesme bardaklarıyla Nihal’e içki ikram etmesinden anlıyor.

Enfes Bir Akşam

Hikayede bir de yan karakterlerin aşkları var. Bunlardan en olaylısını ailesinin büyük oğlu, yani apartman görevlisinin çocuğu olan Mahir yaşıyor.

Kökenini unutamayan, bıçkın tavırlarda gezen, aileye dışarıdan kimseyi istemeyen Mahir, Yeşilçam jönlerini anımsatıyor ve zaten oralarda çok gördüğümüz üzere bir şarkıcıya gönül veriyor.

Enfes Bir Akşam

Dizinin Önder Somer ile Nuri Alço karışımı karakteri Engin (Serkan Altunorak) ise altın varaklı dekorasyonu, pahalı sofra takımları, aileden kalma tabloları, bir ucundan diğer taraftakinin görülmediği uzun masasıyla bir başka Yeşilçam karakteri. Doğrusu puro ve robdöşambr da çok yakışırmış.

Bu pozisyonuna yaraşır bir şekilde de obsesif biçimde tüm mesaisini Nihal’e yaklaşmaya harcıyor. Entrikaları Bulut ailesini evine davet etmeye, hatta Nihal’in babasını işin içine katmaya kadar götürüyor.

Enfes Bir Akşam

Ailenin ele avuca sığmaz, uslanmaz küçük oğlu kontenjanını da Taro Emir Tekin dolduruyor. Sayesinde dizi içinde bir İtalya sekansı da izlemiş olduk.

Ailesini varlığa kavuşturmak için didinen Songül (Dolunay Soysert) ise dizinin etkisiz elemanı gibi görünen birine aşık ediliyor. Zaten Songül karakterinin o kadar içi boş ki senaryodaki rolü anlaşılır gibi değil.

Enfes Bir Akşam

Bu arada hikaye defalarca takla atıyor, Osman bir projenin sürmesini istiyor, bir vazgeçip parasını istiyor, bir yalıdan vazgeçiyor bir yeniden istiyor. Biz de izlerken tepe sersemi oluyoruz.

İş sonunda Osman’ın deyimiyle “Yalı mı kız mı?” noktasında kilitleniyor, antika bir finalle de bitiyor. Bu arada İstanbul da fon olarak yabancılara bolca pazarlanıyor, kimi sahnelerde dizi değil sanki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tanıtım videolarından birini izlemiş gibi oluyoruz.

Enfes Bir Akşam

Senaryonun saçmalığının yanında sahnelerle örtüşmeyen bir sürü yabancı şarkıyı da dinliyoruz. Müzikleri senarist Meriç Acemi özellikle seçmiş. Dramatik sahnelere fon olarak hareketli Latin ezgileri koymak da acaba kendisinin fikri miydi merak ettik.

Mantık hataları saymakla bitmeyecek dizide oyunculuklar da inanılmaz vasat. Hemen hiçbiri bir varlık, akılda kalacak bir performans gösteremiyor.

Enfes Bir Akşam

İlk yıllarında projelerini daha özenli seçen Engin Akyürek yolundan iyice saptı, Bir Küçük Eylül Meselesi’ndeki, hatta Yabancı Damat’taki oyunculuğunu dahi arıyoruz. Aslı Enver de çoktan miadını doldurdu, İnanması güç ama her ikisi de gülmüyor, dişlerini gösteriyor. Bu kadar yüksek ücrete biraz çaba gösterseler hiç olmazsa.

Dolunay Soysert,Sedef Avcı, Serkan Altunorak ve Selin Şekerci gibi oyuncular zaten her yapımda dolgu malzemesi oldu. Tarık Emir Tekin yorum yapılamayacak kadar zayıf bir performans gösteriyor. Dizide aradan hafifçe sıyrılan tek oyuncu Mahir rolündeki İsmail Demirci. Hiç olmazsa kendine inandırıyor.

Enfes Bir Akşam

Dolayısıyla İstanbul’da ev kalmamış gibi tarihi bir yalıyı beş yaşındayken gözüne kestirip psikopatça sahip olma hayalleri kuran bir adamla ona aşık olarak kendine eziyet eden bir kadının aşkını konu alan, alt metin olarak da güya ülkedeki eski para-yeni para mefhumlarını çarpıştırdığını sanan Enfes Bir Akşam tam bir fiyasko.

Kimler Geldi Kimler Geçti, Zeytin Ağacı, hatta Şahmaran, Atiye gibi dizilere bile rahmet okutan bu dizi, Netflix’in arka arkaya önümüze koyduğu berbat yemeklerden bir başkası.

Enfes Bir Akşam

Netflix’in nasıl olsa izleniyor düşüncesiyle özellikle yerli izleyicisinin eleştirilerine kulak vermeden, aynı oyuncularla, aynı konular düzleminde çektiği dizilere, filmlere bir son vermeyeceği ortada gibi.

Zaten diğer dijital platformlar da ana akım yerli dizilerin işgaline uğradı ve bize kaliteli bir yerli yapım izlemek haram oldu. Ancak kötüye kötü demek de şart. Zira belki birilerinin cebi doluyor ama aslında kimse bunları istemiyor.

Enfes Bir Akşam

 

1 Yorum: "Enfes Bir Akşam: Kimse bunu istemiyor"

  • comment-avatar
    Mısra Gökpınar 28 Ekim 2025 (18:11)

    Bence Akyürek çok yeteneksiz ve oyunun hakkını verememiş ve dizi boyunca sürekli içki tüketimi midemi bulandırdı.Beni içine çekemedi.

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.