(Uyarı: 6. sezon 3. bölümü seyretmiş olanlar okumalıdır)
Burcu B. Bilgin
Game of Thrones, Yemin Bozan-Oathbreaker adlı 3. bölümüyle izleyici karşısına çıktı. Temposu başlarda düşük, sonlarda hızlı olan bu bölüm, George R.R. Martin romanlarına alt metinler ve flash backler yoluyla göndermeler yaptı. Alttan alta da romanlardaki bazı teorilerin yakın zamanda gerçekleşebileceği iddialarını kuvvetlendirdi.
Bölümün en çok merak edilen gelişmesi yine en sondaydı. Peki, Yemin Bozan adlı bölümde neler izledik ve bundan sonra ne beklememiz gerekir?
-Kara Kale: Üçüncü bölüm, Jon Snow ile açıldı ve yine onunla kapandı. Jon Snow’un kararlı, cesur ve babası Ned Stark gibi doğru bildiğinden şaşmayan tavrı, hayata döndüğü ilk anlarda yerini kafa karışıklığına bırakmıştı. Başından geçenleri net çizgilerle hatırlayan ve travma sonrası stres bozukluğu yaşayan Jon, ”Burada olmamalıydım” diyerek yaşadığı ihanetten duyduğu acıyı da vurguladı. ‘’Ölümden sonraki hayatı’’ çok merak eden ve 6 kez dirilen Beric Dondarrion’a ‘’Öbür tarafta ne var?’’ diyen soran Melisandre, ondan, ‘’Öteki taraf yok leydim. Karanlıktaydım’’ cevabını almıştı. Aynı soruyu Jon’a da tekrarlayan Melisandre, ‘’Öbür tarafta ne gördün?’’ sorusuna ‘’Hiçbir şey’’ karşılığını aldı.
Bölüm sonunda Alliser, Olly ve saz arkadaşlarını asarak cezalarını veren Snow, Alliser’dan hiç pişman olmadığını, çünkü ‘’kardeşliğin bunu emrettiği’’ yanıtını aldı. Kardeşlikle ilgili zaten uzun zamandan beri kafası karışık olan Jon, böylece kararını sabitledi. İdamdan sonra sadık dostu Dolorus Edd’in yanına gelip Kara Kale Lord Kumandanlığının simgesi olan meşhur kalın tüylü kürkü teslim etti. Edd’in şaşkın bakışlarla, ‘’Ne yapayım bunu?’’ demesi üzerine, o meşhur ses tonuyla, ’’Giy, yak, ne istersen onu yap. Kara Kale senindir. Benim nöbetim sona erdi” diyerek yola koyuldu.
Kara Kale kardeşlerinden biri öldüğü zaman ”Şimdi nöbeti sona erdi” deniyor. Yani ’’yemin bozan’’ gibi görünse de aslında Jon öldüğü için nöbeti sona erdi. O da ölene kadar yemini tutup misyonunu tamamladı. Zaten diğer tarafta hiçbir şeyin olmadığını da gördüğü için yemin ettiği tanrıların olmadığını, cezalandırma ya da adaletin bulunmadığını da farketti. Böylece sonunda yola çıktı. Ama nereye? King’s Landing dönüşünde Jon’a annesinin kim olduğunu açıklayacağına dair söz veren Ned Stark, bunu başaramadı. Bir teoriye göre Jon Snow, zaten Ned’in oğlu değil yeğeni. Onun için Jon’a Stark soyadını vermedi. Ned’in kardeşi Lyanna ile Prens Rhaegar’ın oğlu olan Jon, aslında Targaryen. Eğer geçmişini öğrenirse yolu Daenerys Targaryen (bu durumda halası oluyor) ile kesişecek ve cümbüş başlayacak.
-King’s Landing: Bu hafta iç kasıcı bir Tommen-High Sparrow diyaloğu vardı ki ”Senaristler 50 dakikayı dolduramıyor galiba” dedim. Lannisterların dramı ise bitmiyor. Lady Olenna-Grand Master Pycelle-Kevin Lannister-Mace Tyrell geri dörtlüsünün konsey toplantısına girip oturan Cersei-Jaime Lannister kardeşler hiçe sayıldı ve konsey üyeleri kalkıp gitti. Hem de korkunç Gregor’a rağmen… Cersei’nin silkinişi ile küçük Tommen’ın içine aslan kaçmasını hala göremedik.
-Meereen: Bu bölümleri seviyorum. Lord Varys’in Harpy’nin Oğulları’na casusluk eden hatuna gümüş teklif ettiği sahne Yeşilçam klasiklerini hatırlattı. Varys’in küçük kuşlarının da çocuklar olduğunu bir sonraki sahnede Qyburn sayesinde öğrendik. Kimsenin şüphelenmeyeceği çocuklardan bilgi almak da Varys’in kıvrak zekasına yakışır. Tyrion’un dut yemiş bülbül kıvamındaki Grey Worm ve Missandei ile sohbeti ve akabinde Varys’in sahneye katılımı da bölümün hoşluklarıydı.
-Vaes Dothrak: Romanlarda olmayan, senaristler eliyle uydurulan ‘’yeni element’’ yine can sıktı. Khal öldüğü zaman dul eşinin tapınağa kapatılacağı şeklindeki romanlarda olmayan, uydurulmuş kurala ek daha yapılarak ‘’en iyi ihtimalle tapınağa kapatılır’’ denildi. Gerçi öyle bir kural olsaydı Khal Drogo öldükten sonra Daenerys’in çevresindeki onca Dothraki’den biri ona açıklar, en azından ağzından kaçırırdı. Bu cephede beklememiz gereken güçlenen Tyrion ile Varys’in katkılarıyla Dany’nin kurtarılması. Ayrıca bence Jorah ile Daario da bu operasyon öncesinde hain Dothrakiler’in eline düşecek. Bu arada Türk oyuncunun canlandırdığı Dothraki’yi hala göremedik.
-Winterfell: Kötülerin en kötüsü Ramsay Bolton tam sıkılmaya başlamıştı ki imdadına Smalljon Umber yetişti. Ağzı pek bozuk olan dostumuz, ‘’Sana diz çökmem’’ dedikten sonra ‘’Dizini de s…m, yeminini de’’ diye ekledi. Sonra da kaybettiği Sansa’nın yerine Rickon ve Osha’yı hediye etti. Dizide Stark ailesi ne zaman belaya bulaşsa karşılığında bir kurdun başının verilmesine çok kızıyorum. Robb Stark öldüğünde kurdu Grey Wind’in kafası kesilip Robb’a dikilmişti. Sansa ile Arya’nın başı Joffrey ile belaya girdiğinde Sansa’nın kurdu Lady’nin başını Ned kesmiş, Arya’nın kurdu Nymeria doğaya salınmıştı. Ailenin sağlam üç kurdundan Rickon’a ait Shaggydog’un başı da kesilerek Ramsay’in önüne konuldu. Çok acı… Geriye Bran’in kurdu Summer ile Jon’un kurdu Ghost kaldı. Ömürleri uzun olsun.
Bu cephede Ramsay, Kara Kale’de Jon’un karşısına dikilmek için habire adam topluyor. Gerçi orada Jon’u bulamayacak ama eninde sonunda bu savaşı izleyeceğiz. .Hoş, Ramsay’in karlı çıkacağını beklemek hayal olur. Çünkü ölen bir daha ölmez…
-Braavos: Dizinin Küçük Ceylan’ı Arya Stark dayak yemeye doymadı. Eğitimi çerçevesinde ‘’no one-hiç kimse’’ olmaya zorlanan Arya, nihayet bunu kabullendi. Bu hafta öğrendiğimiz en önemli ayrıntı, Arya’nın The Hound’u istemeyerek ölüme terk ettiği itirafıydı. Şunu bekleyin ki Sandor Clegeane yaşıyor. Ayrıca Arya’nın listesindeki gizli düşman kim? Jaquen H’ghar ise şimdiden geçmiş olsun. Neyse ki gözleri açıldı da rahatladık. Artı, Jaquen’in yancısı hatuna ise bir ben mi sinir oluyorum bilmem.
-Duvar’ın Ötesi: Bran Stark, bu hafta düşlerinde Üç Gözlü Kuzgun ile beraber, babasının ’’Çılgın Kral’’ Aerys Targaryen’in korumalarından Ser Arthur Dayne ile kılıç dövüşünü izledi. Dayne’in aslında babasının yakın arkadaşı Howland Reed’in (Meera ve Jojen’in babaları) sırtından hançerlemesi nedeniyle öldüğünü gören Bran çok şaşırdı. Çünkü Ned olayı böyle anlatmamıştı. Babasının Tower of Joy’a girişi sırasında Bran’in ona sesini duyurması ise flaş gelişmeydi. Her ne kadar Üç Gözlü Kuzgun, ‘’Geçmiş yazıldı ve mürekkebi çoktan kurudu” dese de Bran’in geçmişi bu şekilde değiştirebileceğini gördük.
Bütün bunlardan sonra mesele, Bran’e düşlerinde Jon’un anne ve babasının kim olduklarının da görünebileceğinde kilitleniyor. Eğer Bran Stark, rüyasında Lyanna ve Rhaegar’ın ”olası oğlu” ve son Targaryen erkeği olarak Jon Targaryen’i görürse hikaye nihayetlenecek. Çünkü Demir Taht’ın varisi de o olacak. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…
Yorum Yapılmamış: "Game of Thrones: Jon Snow nereye koşuyor?"