Game of Thrones’un en delikanlı 10 karakteri

Burcu B. Bilgin

Game of Thrones malum herkesin birbirini sırtından vurduğu, kuyusunu kazdığı, ters köşe yaptığı, bırakın kardeşinize, eşinize ”babanıza” bile güvenemeyeceğiniz bir evren…

Öyle ki hiç beklemediğiniz karakterler, düşünmediğiniz anlarda ailesine, hanesine, çevresine, hatta davasına ihanet ediyor. Buna karşın bu entrikalar evreninde hala duruşunu bozmamış, dürüstlük abidesi, yolunda giden, hatta gidemeyip aramızdan ayrılan karakterler var. İşte, Game of Thrones aleminin raconu bozmayan en ”delikanlı” 10 karakteri:

1- Ned Stark: Her ne kadar kızı Sansa, ağabeyi-esasen kuzeni-Jon Snow’a ”Babam da Robb da aptalca hatalar yaptı” dese de ”babaların babası” Eddard Stark, kesinlikle yolundan dönmedi. Targaryenler’e karşı Robert Baratheon’un haklı isyanında yanında oldu.

Robert ihtiyaç duyunca King’s Landing’e gitti, onun kaderini belirleyen de bu oldu. Ancak sonunda çocuklarına yolundan gitmeleri gereken bir iz bıraktı. Doğruluk, dürüstlük ve adalet simgesi, ”Hükmü veren kılıcı sallamalıdır” sözünün sahibi Ned Stark’ın tek hatasının Jon’a soyadını vermemek olduğunu sanıyorduk ama o konuda bile haklı olduğunu sonunda anladık.

Şimdi biz de onu Jon Snow gibi hatırlıyoruz: Babam onurlu bir adamdı…

-Brienne of Tarth: Game of Thrones evreninde onun bileğini bükecek ne kadın, ne de erkek çıktı şimdiye kadar… En iyi şövalyeleri arenada paramparça eden, gözünü budaktan sakınmayan Brienne, özü, sözü doğru bir kadın savaşçı…

Ettiği yeminden dönmeyen, Catelyn Stark’a verdiği sözü tutup Jaime Lannister’ı King’s Landing’e ulaştıran, orada başkası olsa Lannisterlar’ın safına geçebilecekken ettiği yemine sadık kalarak Sansa ve Arya’yı korumak için yollara düşen Brienne’in tek zayıf noktası ise aşk…

Önce zaten tercihini başka yönde yapmış Renly Baratheon’a, sonra yol arkadaşı Jaime’ye platonik aşklar besleyen delikanlı leydimizin yüzü bu konuda hiç gülmedi.

-Davos Seaworth: İşte size bir görev adamı daha… ”Soğan Kralı” Davos, Game of Thrones gibi sahtekar bir evrende bir insanın yanında olmasını isteyeceği gerçek bir bilge, tam bir görev adamı, zeki ve soğukkanlı bir danışman…

Hafif hasta ruhlu Stannis Baratheon tarafından kaleye yiyecek getirdiği için ”sör” ilan edilen, ancak bunu kaçakçılıkla yaptığı için parmakları kesilen Davos, Stannis gibi hayli rahatsız bir bünyeye bile sadık kaldı.

Hem oğlunu, hem de can yoldaşı minik Shireen’i kaybettikten sonra yaşama sevinci azalan Davos, yeni hedefini Jon Snow’un sağ kolu olmakla belirledi. Hele Daenerys’in takdimi sırasında Jon’u tanıtacakken kalakalması, Lyanna Mormont’u eşsiz bir sunumla asker vermeye ikna etmesi, Stannis’e verdiği tarihi ayar… Baba adam doğrusu…

-Jon Snow: Hayatı boyunca ”Snow” soyadıyla gezmiş, piç damgası yemiş bir yetim, oturtulmadığı sofranın başına kral olarak geçmiş bir savaşçı, doğruluktan ayrılmadığı için bedel ödemiş bir kahraman, lord kumandanların kralı, o bir, o biir… Her ne kadar Daenerys karşısında nasıl takdim edileceği bilinemese de dizinin uzak ara en dürüst adamı…

Kuzeyliler zaten dürüst olur ve asla unutmaz ama Jon Snow, obsesif kompulsiflik sınırlarına dayanacak kadar özü sözü bir, halkına kendini adamış bir görev adamı.

Şu günlerde kafayı Akgezenler’e ve Gecenin Kralı’na takmış olan Jon Snow, hak ettiği soyada, aslında hiç de gözünün olmadığı Demir Taht’a ve tövbe ettiği aşka kavuşacak mı merakla bekliyoruz. Yürü be babasının oğlu…

-Jorah Mormont: Şu adamcağız, ”Khaleesi” diye diye öldü, sürüldü, çöllere düştü, hastalandı, zindanlarda çürüdü, arenalarda hayatı pahasına ter döktü, hain Khaleesi başını döndürüp bakmadı, ”friendzone” tabir edilen ”kanka” mertebesinden bir adım ilerleyemedi.

Başta bir casus olan, ancak sonradan hayatını Daenerys Targaryen’e adayan, hatta gönlünü de kaptıran Jorah Mormont, belki de dünyanın en kadersiz adamı. Öyle ki sürekli başına bir şeyler geliyor. Gönlümüz onun ölümüne bağlı olduğu Khaleesi’ye kavuşmasından yana ama o da epeyce zor görünüyor.

-Arya Stark: ”Kar damlası düştüğünde ve rüzgar estiğinde yalnız kurt ölür ama sürü yaşamaya devam eder” demişti babası… O yalnız kurdun tanımı tam da kızı Arya’ya rast geliyor. Ömrünü intikama ve davasına adayan, daha küçük yaşta dik duruşu ve cesaretiyle öne çıkan Arya, yaşına, başına bakmadan yollara düştü.

Yaptığı intikam listesindeki herkesi birer birer avlayan Kuzey’in cesur kızı, ağabeyi Jon Snow’un ismini duyduğu anda heyecanla yollara düştü ama birbirine delice bağlı olan iki kardeşin kavuşması şimdilik başka bahara kaldı. Şimdi merakımız Arya’nın listesinde öbür dünyayı boylayacak yeni ismin kim olduğu…

-Tyrion Lannister: Cüce denildi, itildi, kakıldı, doğarken annesini öldürdüğü iddia edildi, Lannisterlar’ın yüz karası olmakla itham edildi, ama her seferinde zekasıyla, bilgeliğiyle, aklıyla sıyrıldı. Game of Thrones aleminin en kurnaz, aynı zamanda da sözünü sakınmayan, bu uğurda her seferinde topun ağzına gelen bireyi Tyrion Lannister…

Hayatı boyunca ihanet etmedi, ama ihanete uğradı. Sonunda kendisini arkasından vuranlara cezasını en ağır biçimde verdi. Kimseden korkmadı, ağzına geleni söyledi, Game of Thrones’un en sert ayarlarını o verdi.

Şimdi yeniden yolunu çizen Tyrion biliyor ki kendi evinde tek suçu cüce olmaktı. Şimdi ise cüce olup olmadığını aklına bile getirmeyen, sadece zekasına önem verilenlerin olduğu yeni evinde…

-Greyworm: Hayata köle olarak başladı, hadım edildi, isteği dışında paralı asker ilan edildi, sonunda biri geldi, onu kurtardı. O da bu kurtarıcısına hayat boyu bağlılık yemini etti.

Lekesizler’in lideri, Daenerys’in askeri kanadının başı ve üç sağ kolundan biri, tam bir görev adamı. Tek zayıf yönü ise kendi deyimiyle Missandei… Ölecek diye aklımız çıkıyor, birkaç kez de kıyısından döndü. Umarım bizi bırakmaz.

Lyanna Mormont: Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var. Küçücük bir kız çocuğu, 6. sezondan bu yana Game of Thrones aleminin en baba ayarlarını veriyor. Daha ekrana ilk gelişinde ”Benim inanmadığım bir dava için ölecek askerim yok” diyen, ama sonra bu davaya ölümüne inanıp Jon Snow’a en büyük bağlılık yeminlerini eden Lyanna, tesadüf o ki Jon’un annesinin ismini taşıyor.

”Kuzey’de tek bir gerçek kral var, o da Jon Snow” diyen Lyanna, küçük yaşına rağmen dizinin en sert, en lafı gediğine oturtan, en sağlam, en akıllı karakterlerinden. Ömrü uzun, bahtı açık olsun.

-Hodor: Dizinin minyonundan en uzun ve ağır abisine geçelim. Hayatı boyunca sadece ”Hodor” diyen Hodor’un orijinal ismi Wylis. Winterfell’in bir çalışanıyken, Bran Stark’ın başına gelen elim kazadan sonra ömrünü onu sırtında taşımaya adayan Hodor, Bran koca adam olmasına karşın ”gık” demeden görevini sürdürdü, onun yanından hiç ayrılmadı.

Brienne’in Renly ve Catherine’e, Jorah’ın Daenerys’e bağlılığının bir benzeri de Hodor’da var. Hiç sesi çıkmayan, sadece tek kelime eden Hodor’umuzun neden sadece ”Hodor” dediğini öğrendiğimiz sahnede gözleri nemlenmeyen bizden değildir.