Kaybedenler Kulübü: Yanlış erkekler yolda

Burcu B. Bilgin

”Bir kadının en çok aşık olduğu erkek, onun için en doğru erkek olmayabilir. Ben doğru erkekle evlenmek istiyorum”…

Böyle bir cümle, üstelik de bir kadın psikolog tarafından söylenirse oldukça etkili. Hele ki bahsettiği kişi mimli bir ”Kaybedenler Kulübü” üyesiyse…  Onlarla 2011’de tanıştık, tam 7 yıl sonra motorlarıyla sahillerde turlarken ve tam da 40’larının ortasında aşkı bulmuşken yeniden buluştuk.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

Konusu 90’lardaki fenomen bir radyo programından esinlenilen Kaybedenler Kulübü’nün devam filminde Tolga Örnek’in yerine yönetmen koltuğunda bu kez Mehmet Ada Öztekin oturuyor.

Martıların Efendisi filmiyle oldukça kötü bir sınav veren Öztekin, bu kez Kaybedenler Kulübü üyelerinin savrulmayı seven, kafası karışık dünyasında kamera arkasına geçmiş.

Kaybedenler Kulübü Nejat İşler Yiğit Özşener

Peki 7 yılda ne değişmiş kahramanlarımızın dünyasında? Artık radyo programlarını internetten, canlarının istediği zamanlarda yayınlıyorlar. Kaan (Nejat İşler), 6.45 Yayınları’nın genel yayın yönetmeni, Mete (Yiğit Özşener) ise hala eski plaklar alıp satan bir koleksiyoncu.

İlk filmde 30’ların ortalarını geçmiş, su gibi içen, sözleri anlamlı ve vurucu, her daim hayatı sorgulayan, küfürbaz, kendi deyimleriyle ”pompacı” çapkınlar, eski hayatlarına yaşları kemale ermiş olarak devam ediyor.

Kaybedenler Kulübü

Olimpos’ta tatil yapanlar gördükleri, cici bir kız olan, ama monoton hayatına heyecan katma niyetlisi Sevda (Hande Doğandemir), mola yerindeki benzinlikte Kaan’ın motosikletle turlayarak İstanbul’a dönme teklifini kabul ediyor ve macera başlıyor.

Filmin ilk yarısı Ölüdeniz, Sığacık, Seferihisar, Olimpos gibi mekanlara giden ekibin yolculuğu ile Kaan-Sevda ilişkisine yoğunlaşıyor.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

İstanbul’da kalanlar ise Kaan’ın yayın yönetmeni olduğu 6.45 Yayınları’ndaki çalışma arkadaşları. İlk filmde bir türlü koltuktan kalkmayan Murat (Rıza Kocaoğlu), aradan geçen yıllarda bu uyuşukluğunu başka bir evreye taşıyarak sürekli hayvan belgeseli izliyor, dondurma, pizza yiyor ve çalışmamak için her yola başvuruyor.

Alper (Sarp Akkaya) ise Kaan dönünce ne hesap vereceklerini bilemezken, Murat’ın bu tembelliğiyle mücadele etmek zorunda kalıyor.  Bu sahnelerde Tuna Kiremitçi ve Murat Menteş de yayınevine roman teslim etmeye gelip Murat’ın tuhaflıklarından nasiplerini alıyor. Bu sahneler 7/24 hayatı sorgulayan Kaan ve Mete’nin hikayesine esprili bir es verdiriyor.

Kaybedenler Kulübü Yolda Rıza Kocaoğlu

Filmin ilk yarısı oldukça ağır ilerliyor, ikinci yarısında hikaye biraz daha havasına giriyor. Gaye’nin sevgilisi Mete’ye ”Hayvansınız oğlum siz, ama biz de hayvanlara prim veriyoruz” demesi,  Sevda’nın Kaan’a öfkelenerek, ”Ben senden bir şey bekleseydim sen şu an kaybolmuştun” diye bağırmasıyla ana temanın tam anlamıyla altı çiziliyor.

Her ne kadar Kaan ve Mete kadınlardan hatun, kendilerinden pompacı diye bahsettikleri alıştığımız jargonlarıyla testosteron bombaları yağdırsalar da filmin asıl hedefi, Sevda’nın deyimiyle bu ”yanlış erkeklerin” kadınların hayatına verdiği hasarın altının çizilmesi.

Mete’nin ”Kadınlardan fazla bir şey beklemeyeceksin” sözlerine ”Kadınlardan hiçbir şey beklemeyeceksin” karşılığını veren Kaan yeni bir yol çizerken, Mete ise filmin finaline doğru geldiği sürpriz noktayla izleyiciyi şaşırtıyor.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

”20’li yaşlarda ilişkiler 7-8 yıl sürer. 30’lu yıllarda ilişkiler 3-4 yıl sürer. 40’lı yaşlarda sürmez” diyen Mete’nin bu noktaya gelmesini aslında izleyici daha bir sindirebilirdi. Ama senaryo nedense alkol sorunu ve kadınlara bağlanma sıkıntısı çeken Mete’nin öyküsünü öteliyor.

Bugüne kadar yüzlerce filmde işlenen ”Kadınlar, serseri erkekleri sever” görüşüne yoğunlaşan, bir bakıma da bir klişenin etrafında dolanan Kaan-Sevda ilişkisinin gölgesinde kalan  Mete’nin öyküsü oldukça havada kalmış.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

Film, final sekansına doğru ise Arap atı gibi açılıyor ve en doğru hamleler sona saklanıyor. Kaan’ın radyo programında anlattığı, köydeki her kadınla ilişkisinin ardından harnup ağacı altında ayağına bir iple köpeğini bağlayan Mustafa Musa’nın öyküsü, filmde en sevdiğim detay oldu.

”Çünkü erkekler en masum oldukları anda vurulur” diye biten bu vurucu hikaye, tanıyıp bilip sevdiğimiz eski Kaybedenler Kulübü’nü anımsattı. Bu filmde ilk Kaybedenler Kulübü’ndeki gibi pek fazla unutulmaz replik de yok, onu da belirteyim.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

Sedat Yücel’in görüntü yönetimiyle zenginleşen, özellikle Kadıköy’de çekilen sahnelerde semti bilenleri mutlu eden filmde yönetmen Öztekin’in gözü ilk filmdeki Tolga Örnek’i aratmıyor. Devrim Arabaları esprisiyle Örnek’e selam çakılması da incelikli bir jest olmuş.

İlk filmin soundtrack albümünü bolca sattıran müzikler ikinci filmde çok ağırlıklı değil. Ancak Nur Yoldaş’ın seslendirdiği Mihrimah parçasını yıllar sonra bu filmde duymaktan keyif aldım.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

Netice olarak Kaybedenler Kulübü Yolda, ilk filmi geçecek bir yapım olmasa da onun yanına konulduğunda iyi bir devam filmi. Kahramanların 7 sene sonra geldiği yeri özetleyen, özellikle ikinci yarısı daha çarpıcı bir yapım. Ancak kült film haline gelmiş ilk Kaybedenler Kulübü ile kıyaslamazsanız daha fazla seveceğinize inanıyorum.

NOT: Filmin sonunda ise koltuklarını hemen terk etmeyin. Çünkü fotoğraflar eşliğindeki jeneriğin ardından filmin son sahnesi ve arkasından da bir sürpriz geliyor. Özellikle de ilk filmi izlemişseniz bu sürprizi daha fazla seveceksiniz.

Kaybedenler Kulübü Yolda Nejat İşler Yiğit Özşener

1 Yorum: "Kaybedenler Kulübü: Yanlış erkekler yolda"

  • comment-avatar
    Mustafa KÜÇÜK 18 Mart 2018 (15:05)

    Selam,

    “Kaan’ın ”Kadınlardan fazla bir şey beklemeyeceksin” sözlerine ”Kadınlardan hiçbir şey beklemeyeceksin” karşılığını veren Mete ise filmin finaline doğru geldiği sürpriz noktayla izleyiciyi şaşırtıyor.”

    Cümlesinde isimler tam tersi olacak, ayrıca filmin sonunda ki sahne bu bahsettiğimiz sahne değil mi, yoksa başka bir sahne daha mı var :O

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.