Penny Dreadful: Bir Drakula’yı çok sevdim

Burcu B. Bilgin

(Uyarı: Dizinin 5 ve 6. bölümlerini izlemiş olanlar okumalıdır)

Ekranların en başarılı gotik yapımlarından olan Penny Dreadful, giderek çıtasını yukarı taşımaya devam ediyor. Dizinin yaratıcısı John Logan ile senaristi Andrew Hinderaker’in bu sezondaki misyonu ise karakterlerin iç dünyasına derinlemesine yolculuk ederek onları korkuları, zaafları, hüzünleri ve mutluluklarıyla tanıtmak.

Yeni sezonda 6 yeni karakteri kadrosuna kattı Penny Dreadful… Dr. Jekyll (Shazad Latif), Dr. Seward (Patty Lupone), Dracula/Dr. Sweet (Christian Camargo), Kaetenay (Wes Studi), Renfield (Samuel Barnett) ve Catriona Hartdegen (Perdita Weeks). Hikayesini de Londra/Uzak Batı Amerika eksenine taşıyan dizi filmin üçüncü sezonu 9 bölüm olarak ekrana gelecek.

Son 3 bölümü izleyiciyle buluşmaya hazırlanan Penny Dreadful’da şimdiye kadar neler gördük ve kahramanların cephelerinde bundan sonra ne bekleyebiliriz?

-Vanessa Ives-Dracula/Dr. Sweet: Her daim sıkıntısı bitmeyen talihsiz Vanessa’nın başında bu sezon  ”tatlı” bir dert var: Dr. Sweet. Kendini koruyucusu ilan eden Lupus Dei (Tanrının Kurdu) Ethan’ın (Josh Hartnett) gidişiyle depresyona giren Vanessa (Eva Green), 3. sezonda kendini iki şeye adadı. İlki en büyük düşmanı olan şeytanın kardeşini bulmak, diğeri yaralarını sarmak.

Kadim  dostu Ferdinand Lyle’ın tavsiyesiyle Dr. Seward ile terapiye başlayan Vanessa, 4. bölümdeki hipnoz seansında geçmiş yıllarda tedavi gördüğü ruh kliniğine yolculuk etti. Ruh kliniği sekansı, Vanessa’nın kişiliğinin tüm detaylarıyla ele alınması, felsefi ve tarihsel çıkarımlar, inanç sisteminin masaya yatırılması, metaforlar ve diyaloglarıyla Penny Dreadful’un en başarılı bölümlerindendi.  Burada John Clare’in ölmeden önce o klinikte hasta bakıcısı olduğunu gören Vanessa’nın onunla kurduğu şefkat dolu dostluğa tanık olduk. Ancak Clare’in bedeni, zaman zaman istemi dışında şeytan ve kardeşi Dracula’ya da ev sahipliği yaptı. Clare’in bedeninde Vanessa ile konuşan Dracula, ona ”seni farklı bulduğum için istiyorum” dedi. Bu savaştan ”öldürmeyen şey güçlendirir” sözünü doğrularcasına ayrılan Vanessa, düşmanının isminin de Dracula olduğunu öğrendi ve büyük bir cesaretle yola koyuldu.

Ancak Dracula’yı zaten tanıyor kahramanımız, ancak Tabiat Tarihi Müzesi’ndeki yakışıklı ve çekici Doktor Sweet olarak… Altıncı bölümde müzedeki ateşli aşk sahnesinde izlediğimiz Dr. Sweet/Dracula ve Vanessa, dönülmez bir yola girdi. Vanessa’yı ısırmayarak seyirciyi şaşırtan Dracula’yı Meksika kökenli ABD’li aktör Christian Camargo canlandırıyor. Gary Oldman’dan sonra izlediğimiz en karizmatik Dracula olan oyuncunun dizide ne kadar kalacağını ise Ethan ile savaşı gösterecek. Böylece Kurt Adam ve Dracula, Vanessa için kıyasıya mücadele edecek. Ne diyelim ”kötü” olan kazansın…

-Ethan Chandler/Talbot/Sir Malcolm/Kaetenay: Üçüncü sezon geleneği olarak ”kendini arayan” bir başka karakter ise Ethan. Şeytanın ekibinden Hecate (Sarah Greene) ile Uzak Batı yollarına düşen Ethan, ona geçmişini anlattı. Bu hikayede, önce babasınca askere yazdırılan ve orada masum Apaçiler’i katleden Ethan’ın ”özür dilemek” için kamplarına gittiği Apaçiler tarafından da ”kendi ailesini katletmek” için kullanıldığını öğrendik.

Hecate’nin ısrarlı çabaları sonuç verince Ethan hem onunla beraber oldu, hem de iyi olmaya çalışmaktan yorulduğu için ”kötülüğü ve şeytanın yolunu” seçmeye karar verdi. Ancak babasını çiftliğinde öldürmekle işe başlamayı planlayan Ethan’ın önüne engeller çıktı. Onu günlerdir arayan Sir Malcolm/Kaetenay (Timothy Dalton/Wes Studi) ikilisinin yanı sıra, peşindeki polis dedektifi  Bartholomew Rusk da çiftliğe gelince işler karıştı. Quentin Tarantino filmlerini andıran yemek masasındaki hesaplaşma sahnesinde Ethan’ın yolundaki iki engel de ortadan kalktı: Onu şeytanın yoluna çekmeye çalışan Hecate ve peşindeki Rusk.

Hiç sevmediği babasını Malcolm’un ortadan kaldırmasıyla geçmişindeki hesaplaşmayı tamamlayan Ethan’ın bundan sonraki misyonu elbette ki Londra’ya dönüp Vanessa’yı kötülükten korumak olacak.

-Brona/Dorian Gray/Frankenstein/Dr.Jekyll: Sevgilisi Brona/Lily’nin (Billy Piper) isteğiyle hayat kadınlarını erkeklerden kurtaran ve onlardan bir ordu kuran Dorian Gray, kadınların tehlike saçmaya başlamasıyla bin pişman oldu. Diğer taraftan Lily’ye umutsuzca aşık Dr. Frankenstein da arkadaşı Dr. Jekyll ile ”kötü ruhu iyileştirmenin” formülünü buldu.

Ancak her ne kadar sihirli formülü bulsa da Frankenstein’ın önüne yine engeller çıktı. Öncelikle Brona artık zincirlerini kopardı ve özgür bir kadın olmayı seçti. İkincisi Victor’a karşı içinde bir sevgi yok, kendisi gibi ölümsüz olan Dorian onun ruhuna daha iyi geliyor. Üçüncüsü de kaçırmak üzere Dorian’ın evine giden Victor, neredeyse kadınların elinde kalıyor ve canından oluyordu. Dorian’ın şaşırtıcı hamlesiyle canını kurtaran Victor, şimdi ona borçlu. Nasıl ödeyeceğini ise gelecek 3 bölümde göreceğiz.

Mary Shelly’nin Frankenstein’ına ”aşk uğruna perişan olmuş morfinman doktor”, Oscar Wilde’ın Dorian Gray’ine ”ölümsüzlük uğruna elini kana bulayan kahraman”, Robert Louis Stevenson’ın Dr. Jekyll’ına ”dikbaşlılığı yüzünden okuldan atılmış, deney peşinde koşan Hintli doktor” yorumu getiren Penny Dreadful yaratıcılarının büyük iş başardığı kesin. Tabii Reeve Carney (Dorian) ve Harry Treadaway (Frankenstein) da rollerinin hakkını fazlasıyla veriyor.

-Mr. John Clare: Dizinin ilk sezonuna Frankenstein’ın gözü dönmüş canavarı olarak başlayan Mr. Clare, üç sezonda en büyük gelişimi gösteren karakter oldu. Kendine ölümsüz bir eş arayan yaratıktan başlayan senaristler, onun ölmeden önce sevgi dolu ve duyarlı bir insan olduğunu bu sezon izleyiciye gösterdi.

Dizinin en sevilen karakterlerinden olan John Clare, bu sezon ailesinin izini sürüyor. Eski evini bularak hasta oğluyla konuşan Clare, oğlunun onun korkunç yüzünden korkmasıyla bir kez daha yıkıldı. Tiyatro kökenli aktör Rory Kinnear’ın insanın içine işleyen ses tonu, gözlerindeki ifade ve hüzünlü duruşuyla başarı ile canlandırdığı Mr. Clare, dizinin anahtar karakterlerinden biri haline geldi. Sezon sonuna doğru eşiyle karşılaşacağı sahnelere geçilmesini merakla bekliyoruz.

Sonuçta, her daim sürprizlere gebe bir dizi olan Penny Dreadful’un şimdiye kadar karakter analizleri ve geçmişe dair öykülerin ağırlıkta olduğu bölümlerinin ardından bu sezonun büyük bir aksiyonla biteceğinin sinyalleri ortada.  Giderek artan gerilim ekibin Londra’ya dönüşüyle beraber yerini iyi ile kötünün savaşına bırakacak. Görünen o ki ilk grupta savaşı, ikinci grupta sevilen kadının seçimini, Clare cephesinde ise eve dönüşü izleyeceğiz. Büyük bir ihtimalle sezon finali de yine büyük bir sürprizle yapılacak.