Sinemada çığır açan 10 Hitchcock filmi

Burcu B. Bilgin

Sessiz filmlerde kart tasarımcısı olarak sinema hayatına başlayan korku ve gerilim filmlerinin “babası” Alfred Hitchcock, kariyerine tamı tamına 53 film sığdırdı.

Sinemanın bu büyük ustasının filmlerinden bazıları çeşitli yönlerden öncü, farklı, zaman zaman deneysel ve alanında çığır açtı. Bu 10 filmi sizler için derledim:

1-Ölüm Korkusu/Vertigo (1958): Hitchcock filmleri içerisinde pek çok eleştirmene göre birinci sırada yer alan Vertigo, iki önemli oyuncu James Stewart ile Kim Novak’ı buluşturdu.

1951 yılı yapımı film, yükseklik korkusu olan bir polis dedektifinin tam da başından bu sebeple trajik bir olay geçmişken kendini zorlu bir başka vakanın, hem de beklemediği bir aşkın içinde bulmasını konu alıyor.

Bol şaşırtmacayla dolu bu başarılı filmin bir başka özelliği de zamanının çok ötesinde sinema tekniklerine başvurulması. Film, Saul Bass’ın imzasını taşıyan açılış sekansıyla sinema tarihine altın harflerle geçti.

O dönemlerde böyle sahneler çekilmiyor, bu tip çekim tekniklerinin kıymeti de henüz bilinmiyordu. Ancak sonraki yıllarda pek çok sinemacı için öncül oldu.

Vertigo James Stewart Kim Novak

Müthiş bir psikolojik gerilim filmi olan Vertigo, bir kadının gözbebeğinin büyümesi, paranoya ve paniğin grafik dizayn aracılığıyla verilmesi, yükseklik korkusunun kamera açılarıyla vurgulanması, günümüzde dahi hakkında uzun analizler yapılan açılış sekansının yanı sıra, 1958 yılı için büyük bir aşama olan psikotrop kabus sahnesiyle de hafızalara kazındı.

Hitchcock’un alışılmadık kamera kullanımlarıyla da beslenen Vertigo, pek çok filme ilham kaynağı oldu. (imdb notu: 8.3)

2-Sapık/Psycho (1960): Alfred Hitchcock’un bu muhteşem klasiği, çoklu kişilik bozukluğu ve şizofreni hastası Norman Bates’in (Anthony Hopkins) moteline gizemli bir kadının gelmesiyle gelişen dehşet verici olayları konu alıyor.

Film, daha ortasına yeni varıldığı sırada baş kadın kahraman Janet Leigh’in vahşice katledilmesiyle o dönemler kural olan “baş kahraman filmin sonuna kadar sağ kalır” ilkesini darmadağın etti.

Psycho Sapık Janet Leight

Sapık filminin önemli bir başka özelliği ise kendinden sonraki ruhsal dengesi bozuk katillere ilham kaynağı olmasıydı. Bir çok korku filminin baş kahramanı için Norman’dan esinlenilirken, psikolojik sorunu olan baş kahramanlar o tarihten itibaren filmlerde bolca boy gösterir oldu.

Psycho’dan ilham alınarak 2013-2017 yılları arasında çok başarılı bir TV dizisi de çekildi: Bates Motel. (imdb notu: 8.5)

Sapık-The Psycho filminde Anthony Perkins

3- Arka Pencere/Rear Window (1954): Tanınmış bir fotoğrafçı olan L.B “Jeff” Jefferies, ayağını kırınca günlerce evinde kalmak zorundadır. Mesleği gereği insanları izleyen Jeff, elindeki ekipmanla bu yeteneğini komşularını izlemeye dönüştürür.

Bu röntgencilik mesaisi, bir gün komşularından birini şüpheli şekilde evinden çıkarken görüp bir de adamın karısı kaybolunca tuhaf bir yöne gider.

Alfred Hitchcock’un iki favori yıldızı James Stewart ve Jeff’in zengin sevgilisi Lisa rolünde Grace Kelly’yi buluşturan film, tek bir mekanda geçmesi ve yalnızca bu mekanın camından görünen karşı evlerle sınırlı kalmasıyla da farklılık sunuyor.

Arka Pencere James Stewart

Kısıtlı gibi görünen bu ortamın büyük bir ustalıkla hazırlanmış olması, bu canlılığın ve de gizemin film boyunca sürmesi, röntgencilik gibi hoş karşılanmayan bir kavramı başarılı ve izlemesi keyifli bir film malzemesine dönüştürmesiyle Arka Pencere, sinema tarihinin en iyi filmleri arasına girdi.

Film, 4 dalda Oscar adayı oldu. (imdb notu: 8.4)

Arka Pencere James Stewart Grace Kelly

4-Kuşlar/The Birds (1963): Alfred Hitchcock’un belki de en dehşet verici filmi olan Kuşlar’ın arkasından hayvanların sebep olduğu terörün konu edildiği “katil hayvanlar” filmleri furyası başladı.

Kuşlar’dan sonra örümcekler, köpek balıkları, köpekler, piranhalar, timsahlar, fareler, kurtlar, yarasalar, kaplanlar, hatta günümüze kadar gelen dinozorlar film malzemesi oldu.

Başrolünde Tippi Hedren ve Rod Taylor’ın bulunduğu film, sosyetik güzel Melanie’nin (Hedren), yakışıklı ve genç avukat Mitch (Taylor) ile aşk yaşarken, bulundukları Kuzey California kasabasında kuşların aniden vahşileşmesi ve insanlara sokaklarda saldırmasıyla maruz kaldıkları dehşeti konu alıyor.

Kuşlar The Birds

Efektleriyle günümüzde de halen çok ürkütücü olan film, “insanoğlunun doğaya kötü davranması sonucu canlıların intikam alması” temasını işlemesi açısından da önem taşıyor.

Zira günümüzde doğal yaşam alanları işgal edilen yaban hayvanlarının şehirlere gelmesi sonucu aralarında Corona’nın bulunduğu hayvandan insana geçen virüslerin yol açtığı hastalıklara maruz kalıyoruz. Filmin gerçekçi olması adına Hitchcock’un Hedren ve oyuncuların üzerine gerçekten kuşları attırdığı da biliniyor. (imdb notu: 7.7)

Kuşlar The Birds Tippi Hedren

5-Gizli Teşkilat/North by Northwest (1959): İki dev aktör Cary Grant ve James Mason’ı buluşturan bu film, Hitchcock sinemacılığında çok başarılı bir kara mizah örneği olarak da karşımıza çıkıyor.

Garip bir tesadüf yüzünden durduk yere işlemediği bir suçla itham edilen reklamcı Roger O. Thornhill’in (Grant), peşindeki Philip Vandamm’dan kaçışının hikayesi olan Gizli Teşkilat, Bond filmlerini andıran espriyle gerilimin, kinayeyle heyecanın buluştuğu enteresan bir çalışmaydı.

Film, özellikle Grant’in üzerinden onu kovalayan bir uçağı geçtiği ikonik sahneyle sinema tarihine geçti. (imdb notu: 8.3)

Gizli Teşkilat North by Northwest Cary Grant

6-Rebecca (1940): Bu kez de benzerlerini defalarca seyrettiğimiz geçmişi sırlarla dolu koca ve gizemli ev filmlerinin sinema tarihindeki öncülüyle karşı karşıyayız.

Hikayemizde esrarengiz bir şekilde hayata veda eden Rebecca’nın ölümünün altındaki sır da onunla birlikte toprağa gömülmüştür. Kocası Maxim de Winter (Laurence Olivier), birkaç ay sonra yeniden evlendiğinde yeni eşi (Joan Fontaine) Rebecca’dan bihaberdir.

Genç kadın Maxim’e deliler gibi aşıktır ve aynı şekilde karşılık bulduğuna inanmaktadır. Ta ki Rebecca’yı ve başına gelenleri öğrenene kadar… Rebecca’nın varlığının, evden ve kocasının zihninden silinmediğini gören kadın, hizmetçi tarafından dahi yabancı gibi görülecektir.

Rebecca

Kuşlar’ın yazarı Daphne du Maurier’in kitabından sinemaya aktarılan Rebecca, En İyi Film ve En İyi Sinematografi dallarında Oscar kazandı.

Hitchcock’un en yalın ve başarılı filmleri arasında yer alan Rebecca, 2020 yılında Netflix ekranına yeni uyarlamasıyla geldiyse de beğenilmedi. (imdb notu: 8.1)

Rebecca

7-Notorious (1946): Hitchcock’un gözde oyuncusu Cary Grant’in başrolünde olduğu Notorious, bir İkinci Dünya Savaşı sonrası gerilim filmi.

Filmde hükümet ajanı Devlin (Grant), Brezilya’da Naziler’i yakalar. Yolda Alicia’ya (Ingrid Bergman) aşık olur ve bir taraftan da Alexander Sebastian ile annesine karşı durmaya çalışır.

Tüm zamanların en iyi öpüşme sahnelerinden birine sahip olan film, o dönemde birkaç saniyelik öpüşme sahneleri çekilirken tamı tamına 2 dakika ile alanında bir ilk oldu. (imdb notu: 7.9)

Notorious Ingrid Bergman Cary Grant

8-Ölüm Kararı/Rope (1948): Patrick Hamilton’ın Rope’s End adlı tiyatro oyunundan sinemaya adapte edilen film, Hitchcock’un en deneysel çalışmalarından biri.

Tek bir mekanda geçen ve kesintisize yakın çekim tekniğiyle, 10 uzun açının bir araya getirilmesi yoluyla çekilen film, adapte edildiği tiyatro oyununun havasını yitirmeden, sahnede sergileniyormuşçasına izleyiciye sunuluyor.

John Dall ve Farley Granger’a, Hitchcock’un favori aktörü James Stewart’ın eşlik ettiği film, iki eşcinsel gencin üniversite profesörlerinin sık sık dile getirdiği Nietzche’nin görüşünü kendi bakış açılarıyla farklı yönde değerlendirip bir arkadaşlarını öldürmeleri ve sonrasında bir davet vermelerini konu alıyor. (imdb notu: 8.0)

Rope

9-Tehlikeli Adam/The Man Who Knew Too Much: Bu kez de Agatha Christie romanlarına benzeyen bir Alfred Hitchcock filmiyle karşı karşıyayız.

 

Başından sonuna kadar merakla hikayenin nerede çözümleneceğini beklediğimiz bu hikayede Doris Day ve James Stewart rol alıyor. Yine kimi Christie romanlarındaki gibi uzak bir coğrafyada, Fas’ta başlayan film, İngiltere’de devam ediyor.

Ünlü bir şarkıcı olan eşiyle beraber Fas’ı ziyaret eden bir doktorun, burada yaşadıkları esrarengiz bir olay nedeniyle hayatının altüst olmasını işleyen filmde Day’in piyano eşliğinde Que Sera Sera şarkısını seslendirdiği ünlü sahnede gerilimin adeta kitabı yazılmıştı. (imdb notu: 7.4)

The Man Who Knew Too Much Doris Day James Stewart

10-Kelepçeli Aşık/To Catch a Thief (1955): Bu kez de karşımızda bir dönemin Peter Sellers filmlerini andıran, esprili ve sürükleyici bir yapım var: To Catch a Thief.

Fazla gerilimli değil daha çok eğlenceli bir havada geçen, klasik Hitchcock filmlerinden oldukça farklı bu enteresan macerada başrolü Cary Grant ile olanca güzelliği ve asaletiyle Grace Kelly paylaşıyor.

Film, eski bir hırsızın mesleğe tövbe ettikten yıllar sonra üzerine atılı bir suçtan kurtulmak için gerçek hırsızı bulmak için kolları sıvamasını, ancak bu sırada yolunun çok güzel ve zeki bir kadınla kesişmesini anlatıyor. Film, çekildiği Fransız Riviyerası’nın büyüleyici doğasını da gözler önüne seriyor. (imdb notu: 7.4)

To Catch a Thief Grace Kelly Cary Grant

Yorum Yapılmamış: "Sinemada çığır açan 10 Hitchcock filmi"

    Yorum yap

    E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.