Sinemada çıldırtan 10 kusurlu hareket

Burcu B. Bilgin

Beklediğimiz bir film nihayet gelmiş, vakit ayırıp, belki de günler öncesinden plan yapıp sinemaya gitmişiz. Sonunda film başlıyor. Fakat o da ne? İzlemek için can attığınız film, hiç beklenmedik bazı nedenlerle bizim için işkenceye dönüşüyor. Sebebi ise Sartre’ın ”Cehennem başkalarıdır” sözünü doğrular nitelikte. Salondaki diğer izleyiciler filmi zehir ediyor, sinema salonunu cehenneme çeviriyor. İşte sinemada çıldırtan bu 10 kusurlu hareket:

1- Çıtırtıyla patlamış mısır yemek: Birçoklarımızın en sevdiği şey sinema salonunda patlamış mısır yemek. Hele yanında kola olursa değil mi? Ama gelin görün ki bazı seyirciler mısırı öyle bir yiyor ki film gürültülü bir aksiyon veya komedi bile olsa sadece ”çıt çıt çıt” mısır sesi duyuluyor. Tabii bir de yanındakiyle filmin ortasında elden ele ”mısır transferi” yapanlar var ki tam evlere şenlik. Cips yiyen, onu çevresine ikram eden veya kolasının son yudumunu pipetle hüpletenleri hiç saymıyorum. Evlerden uzak…

2-Karanlıkta cep telefonunu açmak: Akıllı telefonundan ayrı kalamamak günümüzün hastalığı. Ancak, sinema, tiyatro, operada bile uzak kalamayanlar, sanki futbol maçındaymış gibi büyük bir rahatlıkla filmin ortasında telefonunu açanlar var. Karanlık ortamda bir anda ışıldak haline gelen telefon da diğer seyircilerin dikkatini maksimum ölçüde dağıtıyor. Eğer telefondan çok acil bir çağrı veya mesaj bekliyorsa insan neden sinemaya gelir ki? Acil değilse neden telefonunu filmin ortasında açar?

3-Telefonu çalmak: Artık bu devirde hala sinemada telefonu açık olan var mıdır diyebilirsiniz ama inanın hala nesilleri tükenmedi. Üstelik de telefonu heyecanla bulacağım derken iyice dikkat dağıtıyor. Sanki telefon bıraksalar da çalsa belki daha iyi bir fikir, ”aman canım çalar çalar kapanırdı nasılsa” dahi diyebiliyorsunuz. Bir de sessize değil de titreşime alanlar var ki çözümü bulduklarını sanıyorlar. Halbuki ”grrrr grrr” diye bir ses eşliğinde film izletiyorlar size. Hatta telefonu açıp konuşanlar bile var.  Evet bunlar da var.

4-Film hakkında yorum yapmak: Evet filmde bazen öyle anlar geliyor ki yanımızdakine çok minik de olsa bir şey söylemek istiyoruz. Ama bazen öyle bir hal alıyor ki neredeyse film eleştirmeni gibi tüm filmi kare kare yorumluyor bazı izleyiciler. Filmi değil neredeyse onların yorumlarını dinliyorsunuz. Evimizin salonundaymış gibi film izleyince işte böyle oluyor. Filmi önceden izleyip her sahnesini, hatta sonunu anlatanları hiç saymıyorum.

5-Çocukları yetişkin filmine getirmek: Özellikle ilköğretim çağındaki çocukları evde bırakacak kimse olmadığından yetişkinlerin anlayacağı filmlere getiren ebeveynler size sesleniyorum: Hem çocuğa, hem de bizlere işkence ediyorsunuz. Bir süre sonra çocuğun filmden sıkılıp ortamı terörize etmesiyle beraber, ”Yaaa anne yaaa”, ”Dur çocuğum aa, bak ne güzel film”, ”Ben sıkıldııım”, ”Bak bir daha getirmeyeceğim” şeklinde devam eden diyalog salonda çınlıyor. Böylece de film çöp oluyor.

6-Ayaklarını öndeki koltuğa uzatmak: ”Yok artık” diyeceksiniz ama inanın ki hepsini bire bir yaşayarak buraya yazıyorum. Hatta bir seferinde arkamda bir darbeyle sarsılmıştım filmin ortasında. Ayağını o kadar rahat uzatmış ki artık arkamdaki seyirci pabucu küt diye enseme inmişti. Rahatlık güzel şey ama biraz daha az rahatlamalı.

7-Filmi izlemek istemeyen sevgililer: İzleyicinin akın akın gittiği gişe rekortmeni filmlerden birini değil de daha az tercih edilen yabancı yapımları, Avrupa Sineması’ndan örnekleri, bir de küçük sinemalarda izlemek istiyorsanız şu riski de göze almalısınız. Sinema salonunun tenha olacağını düşünüp sizinle aynı filme gelen genç sevgililer… Hatta kalabalık salonlarda da olabiliyor zaman zaman… Onlar ”filmi izlemek” için oraya gelmediğinden sizin de dikkatinizi dağıtıyor. Sinema onlara keyif, size azap oluyor.

8-Film devam ederken salona girip çıkmak: Tamam evet, hepimizin filme geç kaldığı, film arasından geç dönüp salona girmek zorunda kaldığı, acil bir işi çıktığı veya filmi beğenmediği için salondan çıktığı zamanlar olmuştur. Ama hepsi adabıyla yapılmalı değil mi? Film başladıktan sonra grup halinde paldır kültür, hem de sıranın tam ortasına insanların ayaklarını eze eze oturmaya çalışanlar, filmin ortasında koşarak, perdenin önünden geçip dev bir gölge oluşturarak çıkmaya çalışanlar var ki tam üzerlerine anne terliğini atası geliyor insanın….

9-Kabarık saçlı veya uzun boylu birinin arkasına düşmek: Elbette ki o kişinin elinde değil boyunu kısaltmak ama mümkünse saçını kabartmadan sinemaya gelebilir pekala. Espri yapmıyorum, üniversite yıllarında saçım çok kabarık ve uzunken insanlar rahatsız olduğundan toplayarak sinemaya, tiyatroya giderdim.

10-Fotoğraf çekmek: Filmden bir kareyi hatıra olsun diye saklamak isteyeninden tutun 3D gözlükleriyle poz vermeye kadar türleri var bu kusurlu hareketin. Özellikle arkadaşlarıyla çaktırmadan perdeyi arkasına alarak fotoğraf çektirdiğini zanneden, arka sıralarda oldukları için de göze batmadığını zannedenler tam filmin ortasında çakan flaşla herkesi çıldırtıyor.

Siz en iyisi….