Burcu B. Bilgin
Yaşlı dünyamız 21. yüzyılı sürmesine karşın kapitalizmin yarattığı eşitsizlik, ırkçılık, homofobi, bilinçsiz kullanılan teknoloji, kadın hakları konularındaki sorunlar varlığını sürdürüyor.
Televizyon dünyası da bu sorunlara giderek daha fazla eğilen dizilere yer veriyor. Sizler için sistemi başarıyla eleştiren 10 diziyi derledim:
-La Casa de Papel: Sıradan bir soygun dizisi gibi başlayıp giderek yükselen bir tempoda devam eden, 1. sezon finalinde de kapitalist sisteme yumruğunu sert biçimde vuran dizi, tüm dünyada çok sevildi.
İspanya’nın başkenti Madrid’deki darphaneye giren ve para basmaya kadar giden Profesör ve değişik şehir adlarındaki çetesi, kapitalist düzene karşı başkaldırısını 3 sezondur sürdürüyor.
Bella Ciao söyleyen, kapitalizme öfkelenip para basan, polisle ve düzenle bir güzel dalgasını geçen dizi, Netflix’in şimdiye kadar İngilizce dışındaki dillerde çekilmiş dizileri arasında en çok izleneni oldu. Hayranlar şimdi 4. sezon onayını bekliyor.
-The Handmaid’s Tale: Ekranın sevilen karanlık distopyası, Margaret Atwood’un 1985 tarihli romanından ekrana uyarlandı.
Dizi, ABD’de teokratik bir diktatoryanın işbaşına gelip özgür kadınları kadınları kendi evlerinde köleleştirmesini konu alıyor.
Bütün özgürlükler kısıtlanırken tamamen dini esaslara dayalı bir yönetim çerçevesinde insanlar korkunç işkencelere maruz kalıyor, hatta idam ediliyor.
Emmy ve Altın Küre ödüllü dizi, 3. sezonunu geride bıraktı ve 4. sezon onayını aldı.
-Mr. Robot: İlk sezonundan beri çok büyük bir hayran kitlesine sahip olan Mr. Robot da dünyayı yöneten karanlık süper güçlere ve onlara aracılık edenlere savaş açıyor.
Başrolündeki Rami Malek’in dünya çapında parlamasını sağlayan dizi, Sam Esmail’in imzasını taşıyor.
Elliot Alderson isimli genç bir hackerın dünyayı sarsan bir girişime imza atmasını ve sonunda her şeyin kökünden değişmesine sebep olmasını anlatan Mr. Robot, ekrana gelecek 4. sezonuyla final yapacak.
-Las Chicas del Cable: Cable Girls diye de bilinen İspanyol dizisi, Netflix’in en çok tutulan yapımları arasında yer alıyor.
1920’li yıllarda başlayıp devam eden dizi, bir telefon şirketinde operatör olarak çalışan birbirinden güçlü beş kadının hikayesi çerçevesinde kadın hakları, eşcinsel hakları, fırsat eşitsizlikleri gibi pek çok konuyu işliyor.
Kadınların bankadan eşi olmadan para çekemediği, pek çok mekana erkekler olmadan gidemediği, söz hakkının neredeyse hiç olmadığı bir dönemde dalga dalga yükselen kadın hareketini anlatan dizi, temasını başarıyla işliyor.
-The Good Fight: Ekrana veda eden sevilen hukuk dizisi The Good Wife’ın spin-off’u olan The Good Fight, çoğunluğu siyahlardan oluşan bir hukuk firmasının sistemdeki mücadelesini işliyor.
Hak ve hukuku devlet tarafından çiğnenmiş insanları savunan firma, bir vesileyle kendini Trump ile ilgili bir davanın içinde buluyor. Böylece Donald Trump ve onun temsil ettiği düşünce sistemine savaş açılıyor.
2. sezonunda bu karşıtlığını zirveye taşıyan dizinin Trump’ı hicveden animasyon videoları da ilgiyle izleniyor.
-Black Mirror: Teknolojiden yeni dünya düzenine, sosyal medyadan insan ilişkilerine kadar pek çok konuyu eleştirel bir dille ekrana getiren dizi, artık bu alanda bir fenomen.
Birbirinden bağımsız bölümler halinde ilerleyen dizi, her bölümünde başka bir konuyu masaya yatırıyor.
Ekranda 5 sezonu geride bırakan dizinin 6. sezonu Netflix’ten onay bekliyor.
-The Night of: Bu ilgi çekici HBO yapımı, 2016 yılında ekrana geldiğinde büyük yankı uyandırdı.
Genç bir kızı öldürmekle itham edilen Pakistan asıllı Nasır Khan’ın (Rız Ahmed) hukuk mücadelesini anlatan dizi, sırf göçmen olduğu için yargısız infaza kurban giden gencin yaşadıklarını anlatırken sert eleştiri oklarını Amerikan hukuk sistemine yöneltti.
Toplumun değer yargılarını da masaya yatıran başarılı dizinin 2. sezonunun çekileceği haberleri sıkça yer aldıysa da HBO cephesinden hala haber yok.
-House of Cards: İngiliz yazar Michael Dobbs’un 1989 tarihli romanından ekrana uyarlanan dizi, Amerikan yönetimini kıyasıya eleştiren sürükleyici bir yapımdı.
İktidarda kalmak için her şeyi yapan bir siyasetçinin öyküsü çerçevesinde süper güç Amerika’yı yerden yere vuran dizi, başrol oyuncusu Kevin Spacey hakkındaki taciz iddiaları yüzünden 6. sezonuyla ekrana veda etti.
-Bodyguard: Oklarını siyasi sisteme çeviren bir başka dizi Bodyguard. İngiltere’deki siyaset düzenini merceği altına alan dizi, derin devletin yönetim üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Başrolünü Richard Madden’ın üstlendiği dizide, bir siyasi cinayet konu edilirken iktidar ve siyasi oyunlar uğruna nelerin feda edildiği de işleniyor.
Madden’a Altın Küre getiren dizi, Netflix’ten 2. sezon onayı bekliyor.
-When They See Us: Irkçılık sorununu konu edinen dizilere sıkça yer veren Netflix’in imzasını taşıyan dizi, ABD’de kelimenin tam anlamıyla deprem etkisi yarattı.
Amerika’da 80’li yılların önemli olaylarından Central Beşlisi’ni anlatan dizi, Central Park’ta koşuya çıkan Trisha Ellen Meili’ye tecavüzle suçlanan 4’ü 14, 1’i 16 yaşındaki 5 çocuğun hikayesini işliyor.
Kanıt bulunamadığı halde 6 ila 13 yıl arasında hapis cezası alan, ancak 2002’de asıl suçlunun yakalanmasıyla aklanan 5 siyah gencin işkenceyle ifadelerini aldıran ve ceza almalarına sebep olan kadın savcı ise diziden sonra boy hedefi haline geldi.
Savcı, iki dernekteki görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve yayınevleri imza attığı kitap sözleşmelerini feshetti, toplumdan dışlandı. Dizi, 16 dalda Emmy adayı.
Yorum Yapılmamış: "Sistemi en iyi eleştiren 10 dizi"