The Crown dizisinin 3. sezonu bitmesine karşın dizide ele alınan konular hala yoğun biçimde tartışılmaya devam ediyor.
Bunların başında da geride kalan sezona damgasını vuran Prens Charles (Josh O’Connor) ve Düşes Camilla’nın (Emerald Fennell) 1970’lerde ayrılmalarına sahiden gerçekten Kraliyet Ailesi’nin sebep olup olmadığı geliyor.
Dizide, artık tüm dünyanın Prens Charles’ın “hayatının aşkı” olarak kabul ettiği Camilla Shand’e büyük hayranlık duyduğu, genç kıza o dönem Andrew Parker Bowles (Andrew Buchan) bir dargın bir barışık ilişkisine karşın genç prensin ilgisini gösterdiğini izledik.
Sonrasında bir flört dönemi geçiren Charles ve Camilla’nın, genç prensin büyük amcası Lord Dickie Mountbatten’ın (Charles Dance) Ana Kraliçe (Marion Bailey) ile işbirliği yaparak genç çifti ayırdığını da gördük.
Hatta ikilinin işbirliğiyle Charles deniz aşırı göreve yollanırken, Camilla da Andrew Parker-Bowles ile evlendi ve Prens Charles da yıkıma uğradı. Peki tüm bunlar gerçekte nasıl oldu?
Bilindiği gibi Charles, bu olayların arkasından 8 yıl bekar kaldı ve 1981’de 28 yaşındayken Leydi Diana Spencer ile hayatını birleştirdi.
Ancak “kalplerin prensesi” olarak tanınan Diana, talihsiz bir kadındı ve eşi ile Camilla’nın ilişkisi, 14 yıllık evlilikleri süresince devam etti. Öyle ki Diana, sonraları bir belgeselde, “Bu evlilikte üç kişiydik” diyecekti.
O sırada Camilla da hala Andrew Parker-Bowles ile evliydi. Neticede Diana’nın 1997’deki feci ölümünün üzerinden 8 yıl geçtikten sonra Charles ile Camilla muradına erdi.
Sahi bu kadar trajediye gerçekten Lord Mountbatten, Ana Kraliçe ve onların desteğiyle Kraliçe Elizabeth mi neden olmuştu? Kraliyet ailesine yakın kaynaklar ve konuyu araştıran tarihçilere göre hayır.
Dizide Lord Mountbatten, “Camilla ile eğlen ama evlenme” öğüdünü verse de 1973’te Prens’in Karayipler’e gönderilmesine aracılık edip etmediği tam bilinmiyor.
Hatta, bu ihtimal dahilinde görülse bile Ana Kraliçe’nin konuyla herhangi bir alakasının olmadığı konusunda herkes hemfikir. Zaten Lord Mountbatten ile Ana Kraliçe’nin “pek de iyi anlaşamadığı” iyi biliniyor.
The Crown kitabının yazarı Robert Lacey, “Belki Mountbatten böyle bir işe kalkışmış olabilir ama Ana Kraliçe ile işbirliği yaptığı kesinlikle doğru değil” yorumunu yapıyor.
Tarihçi Hugo Vickers de The Times’daki yazısında, “Bu iddia gerçek dışı. Aksine Ana Kraliçe, Mountbatten ile anlaşamaz, onun bir çok şeye karışmasından da şüphelenirdi” diyor.
Vickers, Ana Kraliçe ile Mountbatten’ın Shand ve Parker-Bowles aileleriyle görüşmesinin de sadece bir “fantezi” olduğunu belirtiyor.
Ancak ailenin bu ilişki konusundaki olası şüpheleri nedeniyle Lord Mountbatten’ın “kendi kendine” böyle bir karar almış olabileceği, eğer Charles Karayipler’e gidip Camilla’dan uzak kalırsa “ilişkinin test edileceği” hissine kapılmış olabileceği aktarılıyor.
Ancak bütün bunların ötesinde, ayrılığa asıl sebep olan şey ise Andrew Parker-Bowles ile Camilla arasında o dönemde mevcut olan çekim.
Yakışıklı ve girişken bir subay olan Parker-Bowles, Prens Charles’ın Camilla konusunda kafası karışık ve çekingen davranmasını kendi lehine kullanmış.
Görünen o ki, Saray’ın müdahalesine de gerek kalmadan bir türlü Camilla konusunda kafası netleşmeyen Prens Charles geri planda kalınca Parker-Bowles, büyük aşkı Camilla’ya evlenme teklif etmiş.
Prens de 8 ay boyunca uzakta olduğu için şansını yitirmiş ve bu çekingenliği pahalıya patlayarak 2005 yılına kadar Camilla’yı kaybetmiş.
Tabii bu kafası karışıklığın başka kötü sonuçları da var. Başarısız Charles-Diana evliliği, biten Parker-Bowles evliliği gibi.
Bütün bu zor senelerin ardından şimdi Düşes Camilla ile Prens Charles, 14 senedir evli.
Charles’ın annesi II. Elizabeth’in tahttan feragatiyle gelecek yıl kral olabileceği söylentisi şu günlerde kulislerde dolaşıyor.
Prens Charles 71, Düşes Camilla ise 72 yaşında. Kraliyet unvanlarını sevmeyen Camilla, “düşes” sıfatını pek kullanmıyor.
Yorum Yapılmamış: "The Crown: Charles-Camilla neden evlenemedi?"