Zirvedeki 10 İngiliz aktör

Burcu B. Bilgin

Hem sinemada, hem de dizi sektöründe özellikle son dönemde zirveyi İngiliz, İrlanda, İskoç kökenli aktörler ele geçirirken, Hollywood’da başroller de ”üzerinde güneş batmayan imparatorluktan gelenlere” gitmeye başladı.

Dönem dizilerinde öne çıkan BBC ve ITV yapımları sayesinde de yeni yetenekler, İngiltere’den Yeni Dünya’ya doğru yelken açmaya başladı. Buna karşın çoğu ülkelerini temelli bırakmaya pek niyetli görünmüyor ve iki ülke arasında mekik dokumayı seçiyor.

İşte, Amerikalı aktörlerin giderek her geçen gün daha fazla zirveyi kaptırdıkları en gözde 10 İngiliz aktör:

1- Tom Hardy: Son dönemde isminden çok söz edilen 40 yaşındaki Tom Hardy, yazar bir babayla ressam bir annenin oğlu. Richmond Drama School’da tiyatro eğitimi gören Hardy, 21 yaşında bir yandan da modellik yapmaya başladı. Ünlü aktör Michael Fassbender ile sınıf arkadaşı olan Hardy, büyük bir mütevazılıkla, ”Sınıftaki en iyi öğrenci oydu” diyor.

23 yaşından bu yana sinema ve dizi sektöründe olmasına karşın beklediği patlamayı 2010 yılında Christopher Nolan’ın ”Inception” filmiyle yapan Hardy, Oscar’a aday gösterildiği ”Diriliş-The Revenant” filmindeki rol arkadaşı Leonardo DiCaprio ile kamera karşısına geçti.

Hardy’ye büyük hayranlığı olan DiCaprio, BAFTA ödülünü alırken, ”Bu ödülü, çok özel bir İngiliz aktöre, Tom Hardy’ye ithaf ediyorum. O olmasa ben başaramazdım” dedi. Hardy’nin rol aldığı ”Mad Max: Fury Road” filmi de Oscar’a aday oldu.

Evli ve 2 çocuk babası Hardy, köpeklere düşkünlüğüyle tanınıyor, ayrıca ayna karşısında vücudunu sergilediği selfieler çekmeyi seviyor. İşte onun en iyi 10 performansı:

2-Eddie Redmayne: Narin görünümlü, kızıl saçlı, mavi gözlü bir İngiliz aktör, son yıllarda bütün Hollywood yapımcılarını peşinde koşturuyor. 36 yaşındaki Eddie Redmayne, ilginç bir şekilde İngiliz, İskoç ve İngiliz kökeniyle bütün Britanya’nın kanını damarlarında taşıyor.

Beş çocuklu bir ailenin oğlu olan ve küçük yaşta sanata yönlendirilen Redmayne de ünlü bir sınıf arkadaşına sahip: Prens William. 1998 yılında ”Animal Ark” adlı dizide küçük bir rol üstlenen Redmayne, 2006 yılında Robert de Niro ile ”Kirli Sırlar” filminde rol aldı.

2011’deki ”Marilyn ile Bir Hafta” ve 2012’deki ”Sefiller” müzikali Redmayne’e şöhreti getirdi. Yaşamını ALS hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyele geçiren dahi fizikçi Stephen Hawking’i canlandırdığı ”Herşeyin Teorisi” filmiyle geçen yıl ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Oscar aldı.

Redmayne, dünyanın ilk trans bireyi olan ressam Einar Wegener’i canlandırdığı ”Danimarkalı Kız” filmiyle de Oscar’a aday oldu. Evli olan Redmayne 1 çocuk babası..  O da Tom Hardy gibi gençlik yıllarında modellik yapmış. ”Sefiller” müzikalinde Amanda Seyfried ile harika düeti hala zihinlerdeki yerini koruyor.

3-Henry Cavill: Yakışıklılığı kadar yeteneğiyle de isminden söz ettiren 34 yaşındaki Cavill, Redmayne gibi İngiliz, İskoç ve İrlanda kökenli. Ev kadını bir anne ile borsa komisyoncusu bir babanın 4 çocuğundan biri olan Cavill, tiyatro eğitimi aldı ve genç yaşta ”Hamlet” uyarlamasını yönetip başrol üstlendi.

20 yaşında dizilerde boy göstermeye başlayan Cavill’in ilk başrolü 2006’daki ”Yıldız Tozu” ile oldu. Harry Potter, Grinin Elli Tonu gibi filmlerdeki rolleri kıl payı kaçıran Cavill çok genç bulunduğu için yapımcılar son anda James Bond rolünü Daniel Craig’e verdi.

2013’teki ”Çelik Adam” filminde Superman rolüyle beklediği fırsatı yakaladı. Cavill, Ben Affleck ile başrolünü üstlendiği ”Batman V Superman: Adaletin Şafağı” filminden sonra DC kahramanları ile Justice League’de rol aldı.

Cavill eski bir rugby oyuncusu, ancak sakatlıkları yüzünden artık oynayamıyor. Bekar olan aktör, 1 yıl boyunca beraber olduğu 25 yaşındaki dublör kız arkadaşından bu yıl ayrıldı.

4- Benedict Cumberbatch: İşte size on parmağında on marifet olan bir başka İngiliz aktör daha… 42 yaşındaki Cumberbatch,  oyuncu bir anne babanın oğlu.

Cumberbatch, ailesinin yönlendirmesiyle tiyatro eğitimi aldı. Mezuniyetinin ardından gönüllü olarak Hindistan’daki bir Tibet tapınağında 1 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Oscar için yarıştığı Redmayne gibi Cumberbatch de Stephen Hawking’i canlandırdı.

2004 yapımı TV filminin ismi ”Hawking” idi ve ona şöhreti getirdi.  2011 yapımı ”Savaş Atı” ve aynı yıl çevrilen ”Köstebek” ile ismi iyice duyulan oyuncu, Oscarlı ”12 Yıllık Esaret” ve altın heykelciğe aday gösterildiği ”The Imitation Game” filmlerinde rol aldı. ”Sherlock” dizisiyle büyük hayranlık duyulan oyuncu, tiyatro ve opera yönetmeni Sophie Hunter ile evli.

1 haftada keman çalmayı öğrenen Cumberbatch, scuba dalışı, yamaç paraşütü ve birçok ekstrem sporları yapıyor. ”Star Trek” filmi için günde 4 bin kalori alan ve aldığı tüm kiloları Sherlock için veren aktörün en büyük iki hayranı Harrison Ford ve Steven Spielberg. Cumberbatch, Empire dergisi okurlarınca  ”Yılın En Çekici Oyuncusu” seçildi.

5-Christian Bale: Babası özel bir hava yolunda pilot olan, annesi ise sirkte akrobat olan Bale, 1974 yılında İngiltere’de doğdu. 9 yaşındayken bir reklamda rol alarak şov dünyasına adımını atan Bale, 1 yıl sonra ”The Nerd” adlı oyunla da tiyatro sahnesine çıktı.

Bale, 1986’da  ”Anastasia” dizisindeki rolüyle ünlü yönetmen Steven Spielberg’in dikkatini çekti ve böylece ”Güneş İmparatorluğu” filminde rol almayı başardı.

2000 yılındaki ”Amerikan Sapığı” filmi Bale’in önünde yeni kapılar açtı. Sonrasında 2004 yılında rol aldığı ”Makinist” filmi, onun sinema dünyasında en çok konu edildiği ”kilo alıp verme” zincirinin ilk halkası oldu. Bu film için  28 kilo veren oyuncu, 2005 yılında Batman rolüne seçildi.

Bale, ”Batman Begins” filmi için 31 kilo aldı, 2006’da ”Rescue David” filmi için tekrar 25 kilo verdi, 2008’deki ”Kara Şövalye” için yeniden 25 kilo aldı, 2011 yılında Oscar getiren ”The Fighter” için ise bir kez daha 20 kilo vererek 60 kilograma indi. Bale, son olarak Backseat adlı filmde canlandırdığı Dick Cheney rolü için yine 30 kilo aldı.

Bu yıl ”Büyük Açık-The Big Short” filmiyle yeniden Oscar’a aday gösterilen başarılı oyuncu, sinema dünyasının en tercih edilen aktörleri arasında yer alıyor. Önemli bir çevre aktivisti olan ve işi olmadığı dönemlerde günde 15 saate yakın uyumayı tercih eden Bale, 18 yıldır evli.

6-Kit Harington: Herhalde hiç ”Game of Thrones” izlememiş olanlar bile artık Jon Snow’u tanıyor. Christopher Catesby Harington, 1986 yılında İngiliz soylusu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi.

Ailesinde kont ve baronlar bulunan Harington’ın büyük büyük dedesi bir mucitti ve günümüzün modern sifonunu icat etmişti. Tiyatro eğitimi gören Christopher, nam-ı diğer Kit, okulu bitirdikten sonra modellik yaptı ve bazı dizi projelerinde rol aldı.

Game of Thrones’taki rolüne koyu siyah gözlü, ufak tefek olması ve başarıl aksanı nedeniyle seçilen Harington, büyük bir korku filmi ve David Lynch hayranı.

Dizide sevgilisi Ygritte’i canlandıran Rose Leslie ile nişanlı olan Harington, uçmaktan korktuğu için mecbur kalmadıkça uçağa binmiyor. Harington’ın ikinci büyük korkusu ise örümcekler. ”Jon Snow’u akşam yemeğine çağırmayın” parodisi halen internette izlenme rekoru kırıyor.

7-James Norton: Giderek isminden daha çok söz edilen 33 yaşındaki James Norton, öğretmen bir anne babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi.

Çok küçük yaşta sahne eğitimine başlanan Norton, buna karşın üniversitede tiyatro yerine ilahiyat okudu ve Nepal’e giderek Budizm ile ilgilendi. Dönüşünde bazı tiyatro oyunlarında rol alan Norton, 2013 yılında ”Death Comes to Pemberly” dizisiyle parladı.

”Happy Valley” dizisindeki psikopat katil Tommy Lee Royce rolüyle eleştirmenlerden tam not alan Norton, ”Grantchester” dizisinde polis dedektifiyle beraber cinayetleri araştıran bir Protestan rahibini canlandırdı.

”Savaş ve Barış” dizisindeki Andrei Bolkonsky rolüyle beraber birkaç yıl içinde üç farklı yapıdaki karakteri canlandırarak dikkatleri üzerine çeken Norton oyuncu Imogen Poots ile birlikte. Norton, çocukluktan beri diyabet hastası.

8-Daniel Craig: Her ne kadar herkes onu 007 James Bond olarak tanısa da aslında İngiliz tiyatro sahnelerinin en tanınan yüzü olan Daniel Craig, 1968 yılında dünyaya geldi.

İskoç, İrlandalı ve İngiliz kökenli Craig’in anne babası o henüz 4 yaşındayken boşandı. Çocukken tiyatro salonlarından ayrılmayan ve 6 yaşındayken ”Oliver” adlı oyunda sahneye çıkan Craig, ilerleyen yıllarda hayalini kurduğu sahnede senelerce başrol oynadı.

Asıl kariyeri tiyatro olan Craig, 2006 yılında 38 yaşındayken sürpriz bir şekilde James Bond rolüne seçildi ve rol aldığı ilk Bond filmi de ”Casino Royale” oldu. James Bond rolünü bıraktığını açıklayan Craig, Bond adaylarının isimleri havada uçuşurken role dönüş yaptı.

Craig, ”Purity” isimli televizyon dizisi için de milyon dolarlık bir anlaşmaya imza attı ve şu anda ünlü televizyon kanalları cazip tekliflerle bu dizinin peşinden koşuyor. Daniel Craig, gerçek hayatta kan görmekten ve silahlardan korkuyor. Daniel Craig, ünlü oyuncu Rachel Weisz ile evli.

9-Idris Elba: Babası Sierra Leone, annesi Gana kökenli olan Idris Elba, 1972 yılında İngiltere’de doğdu. Tek çocuk olan ve ailesinin teşvikiyle tiyatro eğitimi alan Elba, gençlik yıllarında bazı gece kulüplerinde ‘Big Driis” ismiyle DJ’lik yaptı.

1997’de ”Aile Bağları” adlı sabun köpüğü dizide rol alan Elba, 2011 yapımı ”Thor” filmi ile parladı. ”Mandela: Özgürlüğe Giden Yol” filminde Nelson Mandela’yı canlandıran Elba, ”Beasts of No Nation” filmindeki rolüyle eleştirmenlerden tam not alsa da Oscar adayı gösterilmedi.

Elba’nın da aralarında bulunduğu siyah oyuncuların aday gösterilmemesi, Hollywood’da ”Oscar Çok Beyaz” isyanına neden oldu. Şu günlerde ”Star Trek Beyond” filmi için kamera karşısında olan Elba, ”Luther” dizisinde de başrolde. Sinema ve televizyonda 17 ödülü, 56 adaylığı bulunan Elba, 2 kez evlenip boşandı. Şimdilerde yine nişanlı olan Elba’nın 2 çocuğu var.

10-Clive Standen: İzleyicinin ”Vikings” dizisinin hunhar ve hain Rollo Lothbrok karakteri olarak tanıdığı Clive Standen, 1981 yılında doğdu.

Tiyatro eğitimi alan ve henüz 16 yaşındayken uluslararası Thai boksörü olan Standen, 12 yaşında kılıç kullanmayı öğrendi. Bir yandan dövüş sporlarını sürdürürken, diğer taraftan da tiyatroda yeteneğiyle öne çıkan Standen, The Royal Albert Hall ve Shakespeare’s Globe Theatre başta olmak üzere İngiltere’deki bütün önemli sanat merkezlerinde izleyici karşısına çıktı.

”Robin Hood” ve ”Camelot” dizileriyle parlayan Standen, rol yeteneğinin yanı sıra, dövüş sporlarına da yatkınlığı sebebiyle ”Vikings” dizisindeki Rollo rolünü aldı.

Bu rolü için dublör kullanmayan Standen’ın rol aldığı ”Taken” dizisi, ekranda 2 sezon kaldıktan sonra iptal edildi. Evli ve üç çocuklu Standen, Londra’da yaşıyor ve memleketinden vazgeçemediği için çekimlere buradan gidip geliyor.