Müzisyenlerin hayatını en iyi anlatan 10 film

Burcu B. Bilgin

Müzik dünyasına yön veren topluluklardan Queen ve erken yaşta aramızdan ayrılan solistleri Freddie Mercury’nin hayatını anlatan Bohemian Rhapsody, beraberindeki tartışmalarla birlikte 2018’in en çok konuşulan filmi oldu.

Müzisyenlerin fırtınalı ve çoğunlukla hüzünlü hayatları, beyazperdenin en sevdiği konulardan. Sizler için rocktan klasiğe, rapten caza kadar müziğin her alanına damga vurmuş müzisyenlerin yaşamını kalbine ”müziği” alarak anlatan 10 filmi seçtim.

-The Doors: 1991 yılında gösterime giren Oliver Stone imzalı film, 27 yıl önce büyük fırtına yaratmıştı. Rock tarihine yön vermiş ve henüz 27 yaşında hayatını kaybeden Morrison’dan sonra pek çok ünlünün aynı yaşta ölmesi nedeniyle ”27 laneti” diye bir kavram ortaya çıktı.

Morrison’ı canlandıran Val Kilmer, inanılmaz benzerliğinin yanında filmdeki The Doors şarkılarını kendi seslendirerek de büyük bir zorluğun altından başarıyla kalktı.

Film, sadece müziğin ”kertenkele kralı” Morrison’ın fırtınalı yaşamını ve felsefesini anlatmakla kalmadı, tüm dünyayı değiştiren bir müzikal devrimi de beyazperdeye getirdi. Filmde Meg Ryan, Morrison’ın sevgilisi Pam’i Kyle McLachlan, Frank Whaley ve Kevin Dillon da diğer The Doors üyelerini canlandırdı.

-Bohemian Rhapsody: Hazırlıklarının uzun sürmesi, projenin başında anlaşılan Sacha Baron Cohen’ın Freddie Mercury’yi canlandırmaktan vazgeçmesi, yönetmenin filmin sonlarına doğru kovulması gibi çok sayıda talihsizlik yaşayan Bohemian Rhapsody, Queen topluluğunun müzikal serüvenini başrolüne Mercury’yi alarak işliyor.

Rami Malek’in Mercury rolünde yıldız gibi parladığı film, grup ve Freddie Mercury’nin yaşamıyla ilgili bazı gerçekleri farklı biçimde aktardığı için eleştirildi.

BOHEMIAN RHAPSODY: FİLMDEN FARKLI 8 GERÇEK yazısı için linke tıklayın

Buna karşın özellikle Queen hayranlarından büyük övgü alan film, gişe rekoru kırarak 500 milyon dolara yakın hasılat-bu listeyi yaptığım 27 Kasım 2018 itibarıyla-elde etti.

Filmde Mercury’nin 70’li yıllarda nişanlısı olan Mary’yi Lucy Boynton, diğer Queen üyelerini Gwylim Lee (Brian May), Ben Hardy (Roger Taylor) ve Joseph Mazello (John Deacon) canlandırdı.

Filmin imdb notu 8.4…

-Piyanist/The Pianist: Roman Polanski imzalı 2002 yapımı hüzünlü film, Polonya asıllı Musevi besteci ve piyanist Wladyslaw Szpilman’ın hayat hikayesini beyazperdeye getirdi.

Tüyleri diken diken eden savaş gerçeklerini müzisyenin otobiyografisi eşliğinde işleyen yapımda piyanisti başarıyla canlandıran Adrien Brody, ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Oscar kazandı.

II. Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın Polonya’yı işgali sonucu hayatı felakete dönen, toplama kampına gitmekten kurtulan, ancak sokaklarda sefalet dolu bir yaşam süren Szpilman’ın kederi, filme 3’ü Oscar olmak üzere 53 ödül getirdi. Piyanist’in imdb puanı 8.5…

-Ray: Efsane Blues müzisyeni Ray Charles’ın yaşam öyküsünü konu alan 2004 yapımı Ray, 7 yaşında görme yetisini kaybeden Charles’ın hayatındaki bilinmeyenleri başarıyla aktardı.

Ray Charles’ı canlandıran Jamie Foxx’a aynı yıl zorlu rakibi Leonardo DiCaprio’yu geçerek ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Oscar kazandıran filmin yönetmeni Taylor Hackford. Film, çeşitli dallarda 2’si Oscar olmak üzere 52 ödülün sahibi oldu.

1950 ve 60’lardaki Blues fırtınası eşliğinde evini terk ederek müzikte zirveye çıkan görme engelli bir müzik efsanesinin ilham verici öyküsünü anlatan film, unutulmazlar arasına girdi.

-Shine: Avustralyalı piyanist David Helfgott’un gerçek hayatını anlatan filmde, David’in çocukluk döneminden başlayarak gördüğü baba baskısı ve çaresizliği ustaca konu edildi.

1996 yapımı filmde Helfgott’un dramını başarıyla izleyiciyle buluşturan Geoffrey Rush, ”En İyi Erkek Oyuncu” Oscar’ı kazandı, film 45 ödülün sahibi oldu.

Yönetmenliğini Scott Hicks’in üstlendiği Shine’ın başrolünde müzik ve baba-oğul sorunları vardı.

-Amadeus: Dahi besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ın hikayesini anlatan 1984 yapımı Amadeus filmi, o dönem büyük bir sinema olayı haline geldi.

Gerçek bir baş yapıt olan Amadeus, Mozart ile bir türlü onun dehasına ulaşamadığı için kıskançlık çeken saray müzisyeni Antonio Salieri’nin ilişkisini anlatıyordu.

Müzikte erişilemeyecek bir şahika olan Mozart’ı aynı zamanda eğlenceli bir kişilik olarak resmeden filmde Amadeus rolünde Tom Hulce, Salieri rolünde F. Murray Abraham izleyici karşısına çıktı. Imdb ortalaması 8.3 olan Amadeus, 8’i Oscar olmak üzere 33 ödül kazandı.

-Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?/What’s Love Got to do With It?: Müziğin yaşayan efsanesi Tina Turner ile ayrıldığı eşi Ike Turner’ın yaşam öyküsüne odaklanan 1993 yapımı film, Tina Turner’ın müzikteki yükselişini başarıyla sinema perdesine aktardı.

Tina Turner’ı Angela Bassett’ın, Ike Turner’ı ise Laurence Fishburne’ün canlandırdığı filmin yönetmeni Brian Gibson.

Asıl ismi Annie Mae Bullock olan Turner’ın eşi Ike ile müzik alanındaki başarılı işbirliğine karşın ondan şiddet gördüğü için büyük zorluklarla geçen mücadeleli hayatını anlatan film, müzik alanındaki en iyi biyografiler arasında yer alıyor.

-Bird: Caz müzisyeni Charlie ”Bird” Parker’ın yaşam öyküsünü konu alan 1988 yapımı filmde Clint Eastwood kamera arkasına geçti.

Charlie Parker’ı Forest Whitaker’ın başarıyla canlandırdığı film, ”En İyi Ses” dalında Oscar ödülünün sahibi oldu. ”Bird” lakabını avlu kuşundan (yardbird) alan sanatçının yaşamının son birkaç ayını işleyen film ile Whitaker, 1988 yılında Cannes’da ”En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü de kazandı.

Müzikle çocuk yaşta tanışan ve dünya caz müzik tarihine yön veren Charlie Parker, 1955 yılında beş parasız ölmüştü.

-Sınırları Aşmak/Walk the Line: Amerikalı Rock ve Country ustası Johnny Cash’in hayatını kronolojik olarak işleyen 2005 yapımı film, müzisyenleri anlatan biyografik yapımlar arasında hatırı sayılır bir yere sahip…

James Mangold’un yönettiği ve Cash’in otobiyografisine dayanan filmde ”siyah giyinen adam” modeli ve kendine has tarzıyla Amerikan kültürü üzerinde büyük etkiler bırakan bir müzik ustası seyirciyle buluşturuldu.

Günümüze değin Rock, Funk, Rap ve Country müzisyenlerine ilham kaynağı olan Cash’in hayatını anlatan filmde onu Joaquin Phoenix, büyük aşkla bağlı olduğu June Carter’ı ise Reese Witherspoon canlandırdı.

-Kaldırım Serçesi/La Vie en Rose: Film gibi bir hayat yaşayan Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın yaşamını konu alan film, onun yıldız gibi parlamasına paralel özel hayatında yaşadığı büyük yıkım ve çöküşleri ele alıyor.

Fransız sinemasının en başarılı oyuncularından Marion Cotillard’ın Piaf’ı canlandırdığı 2007 yapımı film, oyuncuya ”En İyi Kadın Oyuncu” dalında Oscar getirdi. Cotillard, ”Oscar kazanan ilk Fransız kadın oyuncu” unvanını da elde etti.

Film, 2’si Oscar 45 ödül kazanırken, ”Kaldırım Serçesi” lakaplı Piaf’ın 40’lı yaşlarına odaklanarak onun inişli çıkışlı hayatını başarıyla beyazperdeye getirdi.