Burcu B. Bilgin
Türkiye pazarına 3.5 sene önce giren dünyanın 21 yıllık en büyük internet yayın platformu Netflix ve 3 sene önce yayın hayatına başlayan BluTV için karanlık günler başladı.
Son günlerde Netflix’in eşcinsellik içeren içeriğine yönelik eleştirilerle köpürtülen tartışmaların ardından, izleyiciye bol alternatif ve sansürlenmemiş içerik sunan iki platformu da kapsayan internet yayıncılarına RTÜK denetimi içeren yönetmelik yayınlandı.
Peki bu denetim neler götürecek ve işlerliği olacak mı? Sürecin getirdiklerini ve bundan sonra neler olabileceğini 10 soru ve yanıtla özetleyeyim:
1- Yönetmelik buz dağının görünen yüzü mü?: Elbette. Yönetmelik, ağırlıklı olarak 100 bin liraya alınacak yetki belgesi ve platformların yıllık gelirinin binde beşinin RTÜK’e verilmesini içeriyor. Tabii aslında bolca da denetim içeriyor.
Bu düzenleme aynı zamanda Netflix, Blu veya Puhu’nun değil internette yayın yapan herkesin tepesinde bundan sonra adeta Demokles’in kılıcı olacak.
2-Net bir sansür getiriyor mu?: Yönetmelikte bolca yayın lisans belgesinin alınmasından, iadesinden, ücretinden, bu olmadan yayın yapılırsa ne olacağından bahsediliyor.
Bunun yanında da mesela kuruluşlar, “yayınlarda kullanılan ses ve görüntü dosyalarına Üst Kurulun erişimine izin vererek uzaktan izlenmesi ve gerekmesi halinde Üst Kurulun kayıt sistemine kaydedilmesini sağlamakla” yükümlüler. Yani eğer isterse elinde ne varsa RTÜK’e vereceksin. Anladınız siz onu…
Bir de görünen o ki internetten kim yayın yapıyorsa devlete bildirme zorunluluğu getirilerek de aba altından sopa gösteriliyor. Bundan sonra öyle muhalif yayın yapacağım diye uğraşırsan da “milleti eşcinsel yaparsan” da devlet baba tepende.
3- Çocuklara ilişkin düzenleme can simidi mi?: Dün başta Ekşi Sözlük’te, yönetmelikteki çocukların erişimine dair maddenin çocukların erişmesine engel olunması halinde platformların eskisi gibi yayınlarına devam edebileceği konusunda açık kapı bıraktığını savunanlar vardı.
Bu düşünceye yol açan maddeler şöyle:
Madde 21 – (1) İnternet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar ile yayın iletim yetkisi verilen internet yayın platform işletmecileri, çocukların fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde yayınlara ebeveyn kontrolünü sağlayıcı tedbirleri almakla yükümlüdür.
(2) Çocuğun üye olamayacağı ve kişiye özel üyelik sistemi ile hizmet veren internet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcılar ile internet yayın platform işletmecilerine, 6112 sayılı kanundaki ve bu yönetmelikteki çocukların korunması amacına yönelik hükümler uygulanmaz.”
Ancak Netflix’in zaten “Kids” adlı bir bölümü ve çocuk kilidi var. Konu sadece bu olamaz ve bu maddeler de kurtarıcı değil. Yani hiç umutlanmayın.
4-RTÜK nasıl ceza verir?: Üst Kurul, çoğunlukla RTÜK çağrı hattına gelen şikayetler üzerine çalışır. Prensip olarak şikayetlerin fazla olduğu yayınlar incelenir.
Şimdi bu kapsama alınınca internet platformları konusunda da şu homofobikler vs. RTÜK hattına şikayetlerini ilettiklerinde Üst Kurul harekete geçer. Söz konusu kayıt istenir ve gelsin cezalar…
5-Peki neden böyle bir şey yapıldı?: Bu karara “sözde” eşcinselliği özendirdiği bahanesiyle Netflix’e Ekşi Sözlük’te getirilen eleştiriler, Akit TV’nin bir haberi ve Akif Beki’nin iş edinerek yazdığı makale sebep oldu. Ancak asıl artık izlenmeyen televizyon kanallarının patronlarının parmağı var bu işte.
Neticede de uzun süredir rafta olan düzenleme inerek gözümüze sokuldu.
Artı tabii bir de kimlerin internetten yayın yaptığını devlet denetimi altına almak için yapıldı. Böylece muhalif yayın yapanı da Netflix gibi dev şirketler de makyaj tüyoları veren de “devlet babanın” data bankına girmiş olacak.
6-Bu denetimi getiren ilk ülke miyiz?: Evet. Netflix aslında Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerde de var. Ancak onlara zaten “kültürlerine ve durumlarına” uygun kısıtlı ve sınırlı içerik sunuluyor. Kimse kimsenin ayağına basmıyor, alan razı, veren razı.
Dolayısıyla o ülkelerde böyle bir yönetmelik bulunmuyor. Bu konuda düzenleme yapan ilk ülke de biziz.
Ancak şuraya ufak bir parantez açayım. Geçen aylarda komedyen Hasan Minhaj’ın The Patriot Act adlı politik komedi programında Cemal Kaşıkçı cinayetine gönderme yapılmıştı.
Bunun üzerine Suudiler, Netflix’e baskı uygulamış. Bu içerik sadece Suudi Arabistan’da kısıtlanmıştı. Bu karar dünya kamuoyunda eleştirildi. Şimdi böyle şeyleri biz de görebiliriz.
7-Netflix oto sansür uygular mı?: Suudiler’deki gibi içerikleri sınırlayabilir. Gerçi en baştan olsaydı bu daha kolay olurdu. Şimdi birçok dizi, program eklendi, seyirci bunların devamlarını bekliyor. Bu durumda herhalde kara kara düşünüyor olmalılar.
8-Netflix bekle gör politikasına mı girdi? Netflix’ten dün bir açıklama geldi:
“İnternet yayınlarına yönelik getirilen düzenlemeyi yakından takip ediyoruz. Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. bu nedenle türk yetenekleriyle birlikte film ve dizi sektörüne yatırım yapmaya, üyelerimizin bu içeriklere keyifle ulaşmalarını sağlamaya devam etmek istiyoruz.”
Orijinal yapım Türk dizilerine de yatırım yapan Netflix, demek ki en azından ücretini ödeyip lisansı alacak.
Şimdilik Türkiye pazarından çekilmez ama sınırlı ve kısıtlı içerik alan seyirci, aboneliğini iptal ederse o zaman değişebilir.
9-Çiçekler, bulurlar, bipler izler miyiz?: Hayır. Netflix işleyişi net bir platform. Şimdiye kadar küfür bipleme, sigara çiçekleme gibi bir uygulaması yok. RTÜK’e şikayet gelmesi halinde ancak içeriği kaldırır, bunları izlemeyiz.
10- Bundan sonra ne olur?: Bundan sonra en başta küçük yayıncı 100 bin liralık yayın lisansını karşılayamayacağı için tanınan 1 aylık sürenin ardından çekilir. Netflix ve Blu TV lisanslarını alır. Durumu gözlerler.
Asıl üzücü olan ise giderek gelişen internet yayın platformunun aldığı darbe ve gelirini bahis sitelerinden kazanan internetteki streaming sitelerine yönelme olacaktır.
Zira artık hiç kimse dönüp de ana akım televizyonlardaki süreleri 2 saate dayanan, konu sıkıntısı çeken, bol reklamlı dizileri seyretmez.
Bu arada, HBO ve Disney gibi Türkiye pazarını gözleyen diğer aktörler de artık düşüncelerini değiştirmiştir sanırım.
Yani tüneldeki ışık yaklaşan treninki. Cümleten geçmiş olsun.
Yorum Yapılmamış: "Netflix ve BluTV sansürleniyor mu?"