Burcu B. Bilgin
(5.0/10)
Usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın imzasını taşıyan, Türk Sineması’nın avangart filmlerinden Aaahh Belinda döneminin en çok konuşulan yapımlarındandı. Türkiye’de fantastik komedi tarzının ilk denemelerinden film, taşıdığı mesajlarla da ses getirmişti.
Başrolünü Müjde Ar’ın üstlendiği film, 37 sene sonra bu kez Netflix ekranında yeni çevrimiyle izleyiciyle buluştu. Filmi 1986 yapımı orijinaliyle karşılaştırarak sizler için inceledim:
1-İlk film bir devler ligiydi: 1986’daki filme imza atan kadro çok başarılı isimlerden oluşuyordu. Barış Pirhasan’ın senaryosundan beyazperdeye aktarılan yapımın sinematografisi Orhan Oğuz’un, müzikleri Onno Tunç’un imzasını taşımaktaydı.
Aaahh Belinda, “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” dallarında Altın Portakal ödüllerini alırken, başroldeki usta oyuncu Müjde Ar da festivalde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazandı.
Yeni çevrimin senaryo uyarlaması ise İlk ve Son, Yarım Kalan Aşklar gibi başarılı dizi senaryolarıyla tanınan Hakan Bonomo’ya ait. Deniz Yorulmazer’in yönettiği filmde, Müjde Ar’ın canlandırdığı Serap/Naciye karakterlerinin isimleri Dilara/Handan’a çevrilmiş.
Dilara/Handan rolünde Neslihan Atagül Doğulu’yu izlediğimiz yapımda, ilk filmde Macit Koper’in canlandırdığı Hulusi Necati’ye (Necip Memili), Yılmaz Zafer’in performansıyla izlediğimiz Suat ise Serkan’a (Serkan Çayoğlu) döndürülmüş.
2-Orijinal filmin asıl mesajını gözardı etmek: Aaahh Belinda, ilk kez bir reklam filminde rol alan tiyatro sanatçısı Serap’ın oynadığı şampuan reklamının çekimleri sırasında bir anda boyut değiştirerek kendini reklamda canlandırdığı evli ve iki çocuk annesi, banka memuresi Naciye olarak bulmasının hikayesini anlatıyor.
Televizyon reklamlarının gitgide önemli bir güç haline gelmeye başladığı ve toplumu aşırı tüketime yönlendirdiği gerekçesiyle sıkça eleştirildiği dönemde çekilen film, tüketim toplumuna sert eleştiri getiriyordu.
Serap’ın senaryo okuduğu sahnelerde televizyonda çeşitli mamullerin reklamlarını gördüğümüz filmde reklamlar aracılığıyla toplumun dönüştürülmesine tanıklık ediyorduk. Ancak bu mesaja yeni çevrimde hiç rastlayamadığımız gibi adeta sıradan bir komedi izliyoruz.
3-Asiye bile bu filmi kurtaramazdı ama: Orijinal filmde Serap ve arkadaşlarının sahneye koyduğu tiyatro eseri, yeni filmde yerini “Harika ve Diğerleri” adlı başka bir müzikale bırakmıştı.
Feminist mesajlar içeren ilk filmde Vasıf Öngören imzalı eşsiz bir klasik olan Asiye Nasıl Kurtulur müzikali bilinçli olarak yer alıyordu. Fuhuşa sürüklenmenin eşiğinde olan Asiye adlı genç kızın hikayesinin anlatıldığı müzikal, toplumda kadının yerini, ataerkil düzenin kadına dayatmalarını sorguladığı için bu tercih yapılmıştı.
Ancak yeni filmin ekibi, ilk yapımın mesajlarına dahi kulak asmamış, kadının toplumdaki mücadelesinin ele alınmasına gerek görmemiş olacak ki bu uydurma yeni müzikali filme kattığı gibi işi sulandırmış.
Ayrıca, yeni müzikalin ne olduğu, neler anlattığı gibi konular da pek ele alınmamış, filmin yan hikayesi herhangi bir şekilde desteklenmemiş.
4-Sıradan bir banka memurunun tuhaf hikayesi: İlk filmde dönüşümünü aşama aşama izlediğimiz Naciye adlı banka memuresi, Kalamış civarlarında oturuyordu. İkinci filmde yol tabelalarından anladığımız kadarıyla protagonistimiz, ailesiyle beraber İstanbul’un Anadolu yakasında, Burhaniye civarlarındaki bir sitede yaşıyor.
Ancak şu var ki ilk filmde Naciye’nin nasıl mazbutlaşmak durumunda kaldığını elbiselerinden, takılarından anlıyorsak da Dilara’nın yerine geçtiği Handan’da durum tam tersine ilerliyor.
Banyodan çıktığında Dilara’yı kısa bir yazlık elbiseyle görüyoruz. İlerleyen sahnelerde de benzeri kıyafet seçimleriyle karşılaşıyoruz.
Halbuki Naciye’yi aynı banyoda çıkma sekansında yerlere kadar uzun, bol bir etek ile kalçasının altına kadar uzanan, geniş kesimli bir ceketle izlemiştik. Ancak Dilara ile Handan arasında böyle olduğu varsayılsa da en azından kıyafet seçimi açısından bir modernite farkı yoktu.
5-Müge Anlı hikayesine hoş geldiniz: İkinci filmin ikinci dramatik dönüm noktası diyebileceğimiz noktasında ise ilk yapımda olmayan, akıllara zarar bir yan hikayeyle karşılaştık.
Güven Bank isimli bankada memure olarak çalışan Handan’ın, aynı bankada müdür olan, eşi Necati’nin kızkardeşi ile evli Akif’le ilişkisi olduğunu ve beraber kara para akladıklarını izledik.
Asıl filmin kaygılarından, mesajlarından, özünden uzaklaşılması bir yana yeni çevrimde ikinci sınıf bel altı komedilerde rastlanabilecek türden böyle bir konuya neden yer verildiğini ve baş karakterin bu denli dönüştürülmesindeki amacı anlamak mümkün değil.
Handan’ın kazada trafoya zarar verdiği için özel ekip tarafından zırhlı araçla karakola götürüldüğü sahneye ise diyecek bir şey bulamıyorum.
6-La Casa de Belinda: Finale yaklaşılırken filmin saçmalık dozu artarken, Handan’ın dolarlarla dolu çantayla kaçmaya çalıştığı sahnelerde tuhaflık tam anlamıyla tavan yapıyor.
Bina terasındaki dans sahnesinin ise sırf sosyal medyada filmin üzerinde konuşulması için çekildiği aşikar. Bu sahnenin devamında paraların çatıdan saçılması ve yağmur altındaki kalabalığın kapışması ise garabeti perçinliyor.
7-Oyunculuklar nasıldı?: Filmdeki oyunculuklara gelince canlandırdığı her role kendinden bir şeyler katan, oynadığı her karaktere izleyiciyi inandıran bir oyuncu olan Müjde Ar’ın, Naciye/Serap rolüne kattığı samimiyeti Doğulu’da arıyoruz.
Belki Doğulu’nun da bir çabası var ama bu rolde Müjde Ar’ın karizması altında resmen ezilmiş durumda.
İlk filmde Hulusi’yi canlandıran usta aktör Macit Koper, bu rolde devleşmişti. Necati rolündeki Necip Memili oldukça iyi bir oyunculuk ortaya çıkararak filmi resmen biraz olsun kurtarıyor.
Kayınvalide rolündeki Güzin Özipek’in bu filmdeki karşılığı Sacide Taşaner de yine filmin iyileri arasında yer alıyor.
Bu arada, yine orijinal yapımdaki Füsun Demirel, Tarık Pabuççuoğlu, İsmet Ay, Mehmet Akan, Fatoş Sezer gibi isimleri de gözler arıyor.
Dilara’nın sevgilisi, tiyatro oyuncusu Serkan rolündeki Serkan Çayoğlu yakışıklılıktan başka filme bir katkı sağlamadığı gibi merhum Yılmaz Zafer’i de mumla aratıyor.
8-Finaldeki olmamışlık: Filmin sonuna doğru olmamışlıklar artarken, orijinal yapımın sonunda izleyiciyi ters köşe yapan final burada paldır küldür geliyor.
İlk yapımda reklam filminden gerçek hayata geçiş başarıyla kurgulanırken burada pat diye karşımıza çıkıyor ve banyodaki sahneden bağlantı yapılarak silik bir finale imza atılıyor.
9-Orijinal filmden kesilen kült sahneler: Aaahh Belinda filmiyle özdeşleşen bazı kült sahneleri bu filmde göremiyoruz. Bunlar arasında az evvel bahsettiğim gibi Asiye Nasıl Kurtulur müzikalinden kimi sahneler var.
Yine Naciye’nin hastaneden çıkışında kayınvalidesiyle karşılaştığı an, Naciye’nin babasını canlandıran İsmet Ay ile eğlenceli diyalogları, arkasından gelen mezarlık ziyareti yeni filmde ıskalanan müthiş sahneler.
İlk filmin önemli esprilerinden biri de Naciye’nin elinden geleni ardına koymayarak eşi Hulusi ile yakınlaşmayı kabul etmemesiydi. Bu filmde ise Handan ile Necati’nin yatak sahnesinin olması, Serap’ın Naciye olmaya gösterdiği direncin pas geçilmesine sebep oluyor.
Oysaki işin esprisi burada yer alıyordu ve gerçek hayata ilk geçişte Hulusi’yi canlandıran aktör, Serap’a yatakta “Günaydın karıcığım,” diyerek okkalı bir tokat yiyordu.
Naciye/Serap’a, eşi Hulusi’nin ailesiyle beraber tiyatroda baskın yaptığı ve tüm ailenin oyunu gerçek zannederek sahneye müdahale ettiği sekans da gene çıkarılan eğlenceli bölümler arasında.
Bu arada, ilk filmdeki sahnelerden “Dunganga” ninnisi ile piknik sahnelerinin yeni filme aktarımı, 2023 çevriminin çok az artısından.
10-Böyle Belinda olur mu?: Aslında 1986 yapımı orijinal filmi izlememiş olanların dahi bu yeni çevrimi beğenebileceğini zannetmiyorum.
İlk yapımdaki mesajları görmezden gelen, filmin ana kaygılarına kulak asmayan, adeta neden çekildiğini görmezden gelen 2023 çevrimi Aaahh Belinda, başarısız uyarlamalar tarihinde yeni bir halka.
Asıl filmdeki başarılı sahneleri makaslayıp onun yerine absürtlükleri senaryoya taşıyan, Asiye Nasıl Kurtulur yerine uyduruk bir müzikal koyan, kurgusu kopuk, senaryo uyarlaması son derece tutarsız ve son olarak da finali havada kalan bu filmin neden çekildiğini anlamak mümkün değil.
Keşke Aaahh Belinda sinema tarihimizdeki o başarılı yerinde dursaydı ve hiç ellenmeseydi diye düşünüyorum. Netflix’in bu başarısız tercihlerinin de artık bir son bulmasını diliyorum. Sinemamız adına geçmiş olsun.
Yorum Yapılmamış: "Aaahh Belinda: Ne çektin be Belinda"