Burcu B. Bilgin
UYARI: 6. sezon 2. bölümü izlemiş olanlar okumalıdır)
Game of Thrones senaristlerinin, eğer geçen haftaki sezon açılışının ardından hayranlar tarafından atılan taşlardan kafaları yarılmamışsa bu hafta biraz daha rahat etmişlerdir. ‘’Game of Thrones’un en iyi sezonu geliyor’’ iddiasıyla ortaya çıkıp vasat, ağır tempolu ve mantık hatalarıyla dolu bir bölümle ortaya çıkan David Benioff-D.B Weiss ikilisi, ikinci bölümde ‘’malumun ilamı’’ ile seyirci karşısına çıktı.
Bir senedir merakla beklenen ’’Jon Snow’un Melisandre tarafından geri getirileceği’’ yönündeki hayran teorisinin gerçek olduğunu görünce pek de şaşırmadık. Ama bundan sonra ”Abi ben demiştim” diyen 12 yaşındaki Game of Thrones seyircisini nasıl ikna ederler bilemem.
‘’Ev-Home’’ isimli bu haftaki bölüm, geçen haftaya göre çok daha tempoluydu. Ancak Martin’den bayrağı alan senaristler, onun ”Valar Morghulis” düsturunu biraz yanlış anlamış olacaklar ki gereksin gerekmesin herkesi öldürmeye başladılar. Yakında üzerine hikaye yazılacak kahraman kalmayacak. Kaba taslak bunlara değindikten sonra bu hafta hangi cephede ne yaşandı ve bundan sonra ne beklenebilir ona bakacak olursak:
-Duvarın ötesi (Bran Stark ve yol arkadaşları): İzleyiciye sezon öncesindeki fotoğraf ve fragmanlarda ‘’hadi canım’’ dedirten Bran Stark’ın ayağa kalkmasının tahmin edildiği üzere delikanlının meşhur düşlerinden olduğunu gördük. Rüyasında Üç Gözlü Kuzgun ile beraber babası Ned, amcası Benjen, halası Lyanna eşliğinde Winterfell’in eski günlerini gören Bran sayesinde Hodor’un gençliğine de tanık olduk. İsminin romanlarda da yer aldığı üzere Willas olduğunun yanı sıra, aslında çok da iyi dövüştüğü, konuşabildiği, ancak sonradan sustuğu görüldü. Üç Gözlü Kuzgun’un, ‘’Biraz daha kalırsan boğulacaksın’’ sözüne karşılık, Bran’in ‘’Boğulmuyordum. Evdeydim’’ sözleri ise bölümün ismine göndermeydi. Gelecekte Hodor’un eski meziyetlerine kavuşması ve öyküsünü Bran’e anlatması beklenebilir.
-Duvar: Bahsettiğimiz Jon Snow ile ilgili gelişmeye (yalnız orada biraz tuhaf mı uyandı ne) ev sahipliği yapan Duvar’da Kurt Ghost’un tanık olduklarına dair cool havası da esaslıydı. Game of Thrones evreninin en sevilmeyen karakterlerinden Alliser Thorne’un belasını dev Wun Wun ve arkadaşlarından bularak hapsedilmesi, Hodor ile başlayan ‘’Game of Thrones Devler Haftası’’nın ikinci halkası idi. Olly’nin başına gelecekleri ise merakla bekliyor seyirci…
-King’s Landing: Anlı şanlı Lannisterlar sonunda Küçük Emrah ve ailesi durumuna düştüler. Tommen Emrah gibi kaşlarını düşürüp bir anneye, bir babaya koşarken Cersei, ‘’Gidişim suskun olmuştu amma’’ havalarında gözüküyor. Jaime Lannister, High Sparrow konusunda ‘’kessem mi kesmesem mi’’ hesapları yaparken elini korkak alıştırmayan biri varsa o da zombi dev Mountain. Kraliçe ile ilgili ileri geri konuşan elemanın kafasını duvara yapıştıran Mountain, rahmetli Oberyn’den hatırlayacağımız üzere kafa ezmeyi sever. Burada beklenebilecek gelişme, Küçük Emrah Tommen’ın Karate Kid misali annesinden özel ders alıp yengemizi zindandan çıkarması.
-Braavos: Geçen haftanın Küçük Emrah’ı Arya Stark, nihayet eğitmeni Jaquen H’ghar’dan ‘’erken af’’ müjdesi aldı. Kör dilenci esprisiyle içimizi kurutan Arya, şimdilik Siyah Beyaz Ev’e geri dönüyormuş gibi görünse de Jaquen’e o kadar da güvenmiyoruz.
-Essos: Dizinin gülümseten bölümlerine ev sahipliği yapan Meereen’de yine ”Tyrion Şov” vardı. Tek çıkış yolu olarak görüp ‘’ejderhaları salıverme’’ fikrini tatbik etmek üzere zindana indiğinde küçük dostumuz kül oluverecek diye nefesleri tuttuk. Bir ara ejderhalardan birinin set üstü ocak misali ağzından mavi bir alev çıkardığı sahnede, ‘’Bunların gazı mı bitmiş’’ diye düşünsek de Tyrion’ı yakmadıkları için kendisine teşekkür borçluyuz. Sevimli küçük adamın zindandan çıkarken, Lord Varys’e dönüp, ‘’Bir daha böyle bir fikirle gelirsem yüzüme yumruk at’’ ve Missandei’ye hitaben ‘’Benim işim içmek ve her şeyi bilmektir’’ sözleri günün aforizmaları oldu. Bu cephede Tyrion’ın iki ejderhaya binip gezmesi beklenebilir.
-Winterfell: Haftanın önemli kayıplarından biri burada verildi. Artık psikopatlığı iyice tescillenmiş olan Ramsay Bolton, kendisine birinci sınıf bir yandaş medya organı bulmuş gibi görünüyor. Junior Karstark’ın da gazıyla babası Roose Bolton’ı diğer tarafa yolcu eden Ramsay’in üvey annesi Walda ile pamuk yavrusuna yaptıklarından sonra ondan her şey beklenir. Bundan sonra ya Demir Taht’a oturacak ya da alemin en kötü ölümüyle tanışacak diyebiliriz.
-Demir Adalar: Bu hafta senaristler kalemlerini en iyi burası için çalıştırmış görünüyor. ‘’What is dead may never die/Ölen bir daha ölmez’’ sözünü Demir Ada’lı Balon ve kızı Yara Greyjoy ve amca Greyjoy’a söyletmeleri, finaldeki Jon Snow’un akıbetine işaret fişeği oldu. Burada beklenmesi gereken evine dönmek için yola çıkan Theon’un yürek yiyerek amca ile mücadeleye kalkışması olacak. Bu arada Bran, Theon ve amca Euron Greyjoy, evlerine dönerek bölümün adına göndermeler yapan üç isimdi. Euron’u Danimarkalı aktör Pilou Asbæk canlandırıyor ve Joshua Jackson’a benzerliğiyle dikkati çeken aktör, dizinin bu sezondaki yeni oyuncularından.
-Kuzey: Geçen hafta yakalamaya gelen tazıların aniden buhar olup uçmasıyla canını kurtaran Sansa Stark için bu hafta zor bir veda vardı. Evine dönen Theon’u ikna edemeyen Sansa, onunla gözyaşları içinde vedalaşırken rotasının Duvar olduğunu tekrarladı. Bu haftaki bölümün yıldızı ise bu veda sahnesiyle Theon Greyjoy (Alfie Allen) idi hiç şüphesiz. Iwan Rheon (Ramsay Bolton) ile birlikte en iyi iki oyuncunun onlar olduğu aşikar.
‘’Ev’’ bölümüyle biraz daha hız kazanan Game of Thrones, yer yer duygusal bir atmosferde geçen bir bölümle ekrana geldi. En önemli gelişme olan Jon Snow’un dönüşü ile biten ‘’Ev’’, yeni gelişmeler için işaret fişeği oldu.
Yorum Yapılmamış: "Game of Thrones: Ölen bir daha ölmez"