2018’in en iyi film ve dizileri

Burcu B. Bilgin

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2018 yılı geçen yıla nazaran daha verimli, nitelikli yapımların izleyiciyle buluştuğu bir sene oldu.

Süper kahraman filmleri ve animasyonların ele geçirdiği gişede eski günlerdeki gibi dramatik yönü ağırlıklı filmlere de nihayet az da olsa yer açılmaya başladı.

Yerli sinemada da Kelebekler, Ahlat Ağacı gibi sinema adına umut verici bazı filmler seyirciyle buluştu. Ancak kaba komedilerin gişede yine hak etmedikleri rakamlara ulaşması konusunda bu yıl da gelenek bozulmadı.

Hollywood’un ünlü yıldızlarının ekrana kayma eğilimi 2018’de Julia Roberts, Emma Stone, Amy Adams, Jim Carrey, Michael Douglas gibi isimlerle sürdü. Meryl Streep, gelecek sezon ekrana gelecek Big Little Lies için kamera karşısına geçti.

Türkiye’de ise nitelikli seyirci internet dizilerine eğilim göstermeyi sürdürürken, bu yıl Netflix’in ilk orijinal Türk dizisi Hakan: Muhafız görücüye çıktı, Beren Saat’in rol alacağı bir başka Netflix projesinin de duyurusu yapıldı.

2018 yılında benim gözümden en çok konuşulanları ve en iyileri sizler için seçtim:

-SİNEMA/YABANCI-

-En Çok Konuşulan Film:

-Bohemian Rhapsody: Daha proje aşamasından itibaren konuşulmaya başlanan yapım, Queen’in müzikal yolculuğu ve efsane solisti Freddie Mercury’nin yaşamına yoğunlaştı.

Mercury’yi canlandıracak Sacha Baron Cohen’ın henüz çekimler başlamadan ayrılması filmin geleceğine dair şüphe yarattı. Yerine Mr. Robot ile parlayan yetenekli aktör Rami Malek geçti.

BOHEMIAN RHAPSODY FİLM ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Çekimlerden gelen ilk fotoğraflarla beraber gündeme oturan filmin vizyona girmesiyle kimi eleştirmenler, Queen ve Mercury ile ilgili gerçeklerin senaryoda değiştirildiği gerekçesiyle filme kırık not verdi. Queen hayranları ise gözyaşları içinde izledikleri filmin gişe rekoru kırmasını sağladı.

Eleştirmenlere rağmen gişeyi fetheden film, aynı zamanda Altın Küre’ye de aday gösterildi. Şimdiden filmin ve Malek’in Oscar adaylığı da konuşuluyor.

-Yılın En İyi Filmi:

-Roma: Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron ve kardeşlerinin bakıcıları Liboria ”Libo” Rodriguez ile çocukluğunu şiirsel bir dille beyazperdeye getiren filmin, şimdiden son 20 yılın, hatta yüzyılın en iyi filmleri arasına girdiği yorumları yapılıyor.

ROMA FİLM ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Eleştirmenlerden tam not alan yapım, 1970’li yılların başında geçiyor. Nostaljik hatıraları  ”siyah-beyaz” anlatan film, Netflix desteğiyle çekildi.

1970’lerin Meksika’sında hatıralar arasında gezerken yumuşak anlatımına karşın, feminizm, sınıf çatışması, dönemin siyasi çalkantıları, kadın dayanışması, kadına karşı duygusal şiddet gibi konularda mesajlar veriyor. Altın Ayı kazanan ve Altın Küre’ye aday gösterilen Roma’nın Oscar adaylığı, hatta ödülü şimdiden cebine koyduğu düşünülüyor.

-Yılın En İyi Yönetmeni:

-Alfonso Cuaron (Roma): İzleyiciyi siyah-beyaz bir evrende 1970’lerin Meksika’sına götüren Cuaron, filminin hem rejisörlüğünü, hem de görüntü yönetimini üstleniyor.

Daha jenerik ve açılış sekansında farkını belli eden Roma, geniş açılı kamera kullanımıyla sahne sahne farkını belli ediyor. 1971 Corpus Christi Katliamı, doğum, finale doğru denizde yaşananları anlatan sekanslar filme damgasını vururken, Cuaron da tartışmasız 2018’in en iyi yönetmeni olarak koltuğuna yerleşti.

-Yılın En İyi Erkek Oyuncusu:

-Rami Malek (Bohemian Rhapsody): Bu listeyi yaparken neredeyse tüm kategorilerde net olsam da bu dalda oldukça zorlandım.

42 yıl sonra Bir Yıldız Doğuyor filmini beyazperdeye getiren Bradley Cooper’ın filmdeki oyunculuğu üst düzey olsa da sonunda belki de bir Freddie Mercury hayranı olarak Rami Malek ağır bastı.

Film boyunca efsane sanatçıyı başarıyla canlandıran, filmi beğenmeyen eleştirmenlerin bile hakkını teslim ettiği Malek, özellikle 1985 yılında Afrika’daki aç insanlar yararına düzenlenen Live Aid konserinde Mercury’nin hareketlerini birebir sahneye getirerek ödevine ne kadar iyi çalıştığını ispat etti.

-Yılın En İyi Kadın Oyuncusu:

-Lady Gaga (Bir Yıldız Doğuyor/A Star is Born): Lady Gaga, aslında daha önce 3 kez çekilen, 1976 yılında ise Barbara Streisand’ın yorumuyla devleştiği bir filmde rol alarak büyük riske girdi.

BİR YILDIZ DOĞUYOR FİLM ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Daha önceki performansları sadece dizi filmlerde görülen, ama bunlarda da ödüller kazanan Lady Gaga’yı seçen yönetmen Bradley Cooper’ın en doğru kararı verdiği film izlendiğinde açıkça görüldü.

Hem sesiyle, hem de oyunuyla filme damgasını vuran Lady Gaga açısından 2018 yılının bol ödüllü bir sene olacağı şimdiden aşikar.

-SİNEMA/YERLİ-

-Yılın En İyi Filmi:

-Ahlat Ağacı: Usta bir ressam gibi Anadolu insanının resmini ustalıkla çizen Ceylan, bu kez de Çanakkale’ye bağlı Çan’da yaşayan ilginç protagonisti Sinan Karasu (Aydın Doğu Demirkol) ile tanıştırdı bizleri…

AHLAT AĞACI FİLM ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Hayatla zoru olan, ancak problemleri aslında babası İdris (Murat Cemcir) ile ilişkilerinden kaynaklanan Sinan, belki de Nuri Bilge Ceylan sinemasında yaratılan en ilginç kahraman oldu.

Ailesinin varını yoğunu at yarışlarına yatırarak evlerinin bile satılmasına neden olan babası, borçlar yüzünden bakıcılık yapan annesi (Bennu Yıldırımlar), TV düşkünü kızkardeşi ile örülü dünyasında aklı fikri kitabını bastırmakta olan Sinan’ın önündeki en büyük handikap ise aslında kendisi…

Diyaloglarıyla ironik bir başyapıt olan, görüntüleriyle de tipik bir Anadolu kasabasını sinema salonuna taşıyan Ahlat Ağacı, 2018’in en iyi yerlisi, Ceylan’ın ise en iyi filmi unvanını hakkıyla elde etti.

-Yılın En İyi Yönetmeni:

-Nuri Bilge Ceylan (Ahlat Ağacı): NBC, senaryosunu eşi Ebru Ceylan ve Akın Aksu ile yazdığı Ahlat Ağacı ile Anadolu insanına başarılı bir projeksiyon tuttu.

Babasına ”Sen, ben ve dedem de Ahlat Ağacı’na benziyoruz. Uyumsuz, yalnız ve şekilsiz” diyen Sinan’ın babası ve dedesinin de olduğu köylerindeki sekanslarda film, sinematografik açıdan da zirve yapıyor. Her iki kahramanın dönüştüğü final sahnesiyle ise zihinlere kazınıyor.

-Yılın En İyi Erkek Oyuncusu:

-Timuçin Esen (Müslüm): Yılın en iyi gişe yapan filmi unvanını kazanan Müslüm, arabesk müziğin ”babası” Müslüm Gürses’in hayatını konu etti.

MÜSLÜM FİLM ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Senaryosunu Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’nin yazdığı film, Gürses’in çocukluğuna geniş yer ayrılan ilk yarısında başarılı, ikinci yarıda ise ”Müslüm Baba” olduğu yılları oldukça es geçtiği için zayıf kaldı.

Ancak rolüne çok iyi hazırlandığı görülen Timuçin Esen’in oynamayıp adeta yaşadığı izleyenlerin hemfikir olduğu bir konu… Esen, Müslüm rolüyle yerli sinemada yılın en iyisi olmayı hak etti.

-Yılın En İyi Kadın Oyuncusu:

-Demet Evgar (Sofra Sırları): Kendini evine, işine, özellikle yemek yapmaya adamış içine kapanık ev kadını Neslihan’ın (Demet Evgar) hayatını kökünden değiştiren bir olayla beraber yaşadıklarını işleyen Sofra Sırları, senenin ilginç filmlerindendi.

Kara mizah öğeleri içeren filmi baştan sona sürükleyen, sıradan ev kadını Neslihan’ın dünyasını, iç çalkantılarını, beklenmedik dönüşümünü beyazperdeye çok iyi biçimde yansıtan Demet Evgar, unutulmayacak performanslarından birine imzasını attı.

-DİZİ/YABANCI-

-En Çok Konuşulan Dizi:

-La Casa de Papel: İlk yarısını 2017’de, ikinci yarısını 2018’de izlediğimiz İspanyol dizisi sosyal medyayı kasıp kavurdu.

La Casa de Papel, öyle büyük bir popülarite elde etti ki bitmesi düşünülürken yeni sezon onayını aldı, Netflix’in başka yabancı dizilere kapılarını açmasını da kolaylaştırdı.

LA CASA DE PAPEL’İ SEVMEMİZİN 10 NEDENİ

Aslında bugüne kadar çok işlenen bir konusu olsa da darphaneye girip para basan, Dali maskeleri takan, kendilerine şehir isimleri veren bir ekip ve bu dahice planın arkasındaki ”Profesör” lakaplı dehanın macerası çok sevildi.

Üzerine bir de kapitalizm karşıtı finali eklenince La Casa de Papel, 2018’in en çok konuşulanı oldu.

-Yılın En İyi Dizisi:

-Patrick Melrose: Bu başarılı psikolojik dramanın başrolünde Benedict Cumberbatch yer alıyor. Edward St. Aubyn’in aynı adlı roman serisinden David Nicholls’ın senaryosuyla ekrana uyarlanan dizi, gerçekçi sahneleriyle izleyiciyi çok sarsan bir yapım.

1960’larda Fransa’da başlayıp 80’lerde New York’ta süren ve 2000’lerin başında İngiltere’de biten dizide Cumberbatch, babası tarafından kötü muamele görüp annesinden aradığı desteği bulamayan Patrick’i canlandırıyor.

Bu aile ortamı nedeniyle türlü tuhaf durumlar ve sorunlar içinde kendini bulan Patrick’in 5 ayrı dönemde yaşadıklarını konu edinen dizi, 4 dalda Emmy, 1 dalda Altın Küre adayı oldu.

-Yılın En İyi Erkek Oyuncusu:

-Benedict Cumberbatch (Patrick Melrose): Sherlock’taki ekran macerasının finale ulaştığı yorumları artık ayyuka çıkan oyuncu, Sherlock sonrası ilk ekran projesi olarak Patrick Melrose’u seçmişti.

Bu rolle Altın Küre adaylığı kazanan Cumberbatch, travmalar yaşayan karakterine başarıyla can verdi.

-Yılın En İyi Kadın Oyuncusu:

-Elisabeth Moss (The Handmaid’s Tale): Her ne kadar bu yıl Altın Küre’yi Homecoming ile ekranda ilk kez boy gösteren Julia Roberts ya da Killing Eve ile Sandra Oh’ya ödülü kaptıracakmış gibi görünse de gönlüm rolünün hakkını her daim veren Moss’tan yana…

THE HANDMAID’S TALE ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Dizinin başından bu yana canlandırdığı Offred/June karakterinde çıtayı her geçen gün daha yukarı taşıyan Moss, bana göre 2018 yılının en iyi kadın dizi oyuncusu unvanını sonuna kadar hak ediyor.

-DİZİ/YERLİ-

-Şahsiyet: Yerli TV ödüllerinde ”En İyi İnternet Dizisi” dalında ödülü Fi’nin alması sebebiyle büyük gürültü koptu. Çünkü izleyenlerin ezici çoğunluğunun fikri Şahsiyet’in sadece internet dizisi değil, ”Yılın En İyi Dizisi” olduğu yönündeydi.

ŞAHSİYET DİZİ ELEŞTİRİSİ İÇİN TIKLAYIN

Senaryosunu Hakan Günday’ın yazdığı, Onur Saylak’ın yönettiği dizi, 65 yaşındaki emekli adliye memuru Agah Beyoğlu’nun Alzheimer olduğunu öğrenince geçmişteki bir olayı yeniden açıp ”cezalandırıcı” haline gelmesini konu alıyor.

Başarıyla oluşturulmuş karakterleri, iyi bir matematikle işleyen senaryosu, yönetmenin farklı bakış açısıyla zenginleşen sahneleri, rollerine oturmuş oyuncuları ve son yılların kanayan yarası olan bir toplumsal sorunu masaya yatırmasıyla Şahsiyet, uzun yıllar unutulmayacak bir dizi olarak ekran tarihine geçti.

-Yılın En İyi Erkek Oyuncusu:

-Haluk Bilginer (Şahsiyet): Oyuncuların hemen hepsi rollerine uyum sağlasa da diziyi başından sonuna kadar lokomotif gibi alıp götüren oyuncu Haluk Bilginer’di. Karakterine can verirken adeta ona evrilen Bilginer’in yılların ustalığıyla role getirdiği yorum hafızalara kazındı.

-Yılın En İyi Kadın Oyuncusu:

-Özge Özpirinçci (Kadın): Diziyi baştan sona izlemeyenlerin bile rolüne verdiği emeğe tanık olduğu Özge Özpirinçci, birkaç sene öncesine kadar romantik komedi performanslarıyla tanınsa da Kadın dizisi için çilekeş ev kadını rolüne büründü.

Dramatik yönü ağır basan dizi, ekrandaki niteliksiz yapımların arasında sivrilirken, Özpirinçci de başarılı oyunculuğuyla göz doldurdu.