Burcu B. Bilgin
(Game of Thrones 8. sezon 3. bölümü izlemiş olanlar okumalıdır)
Game of Thrones’da finale yaklaşılırken ilginç bir bölüm izledik. Dizinin 8 sezonunun en az diyaloglu, en karanlık ve en bol savaş sahneli bölümünde 7 kahraman hayatını kaybetti.
Peki “The Long Night/Uzun Gece” adlı bölümde neler oldu, bunlar ne anlama geliyor ve bundan sonra neler beklemeliyiz?
-Sonuna kadar sok: Bölümün başlarındaki en önemli sahnelerden biri ölüler ordusunun kapılarına dayandığı Winterfell’de Stark kardeşlerin konuşmasıydı.
Kendini savunması için hançer vermek isteyen Arya’ya bunu nasıl yapacağını bilmediğini söyleyen Sansa’ya kardeşinden tüyo geldi: Sonuna kadar sok…
Hafızalarımızı yoklarsak bu sözü 1. sezonun 8. bölümünde küçük kardeşi Arya’ya kılıç kullanmasını öğretirken Jon Snow’dan duymuştuk.
Snow, Kara Kale’ye giderken de Arya’ya “Needle” isimli ufak kılıcı hediye etmiş, Arya bu kılıcı hiç yanından ayırmamıştı.
-“Ateş” gibi Dothrakiler: Başlarında Jorah Mormont’un bulunduğu Dothraki ordusu hedefe kilitlenmişken beklenmedik bir yardım geldi.
Jorah, karşısında “Kızıl Leydi” Melisandre’yi görünce duraladı. Ancak Melisandre, orduya kılıçlarını kaldırmaları emrini vermesini istedi. Sonrasında Valyrian dilinde konuşarak kılıçları ateşle donattı.
Görsel açıdan muhteşem bu sahneyle beraber Dothraki atlıları, ölüler ordusunun üzerine atıldı. Böylece “buz ve ateşin savaşının” startı verilmiş oldu.
Bunu takiben Daenerys ve Jon, Dothraki ordusunun yok olduğu üzücü sahneyi Winterfell surlarından beraberce gördü.
George R.R. Martin’in Dothrakiler’i eski Türk boyları ve Cengiz Han’dan esinlenerek romanlarına koyduğu belirtiliyor. Khal Drogo karakterinin esin kaynağı ise Cengiz Han.
Ghost’a gelince, birkaç sezondur karşımıza çıkmayan sevimli dostumuzu geçen bölümde görmüştük. Dothraki ordusu yok olsa da o kurtuldu. Ancak Jon’un kurdunun bu sahnede neden yer aldığını pek anlayamadım.
–Şafaktan önce öleceğim: Melisandre, Winterfell’e gelişinde karşılaştığı Davos Seaworth, daha tepkisini dile getirmeden baştan söyledi: “İnfaza gerek yok Ser Davos, şafaktan önce öleceğim”
Böylece dizi tarihinde ilk kez bir kahramanın “ne zaman öleceğini” baştan duyduk.
Seaworth’ün Melisandre’ye öfkesi ise Stannis Baratheon’un kızı Shireen’in Ateş Tanrısı’na yakılarak kurban edilmesinden ileri geliyor.
Ser Davos ile Shireen arasında güçlü bir dostluk bağı bulunuyordu. Davos, Shireen’e yonttuğu Baratheon hanesinin simgesi geyiği ateş kalıntıları içerisinde bulunca onun başına gelenleri öğrenmişti.
-Braime iş başında: Tamamı 82 dakika olan bölümün en başları sadece savaş sahneleriyle geçti.
Brienne’e ölüler saldırdığında Jaime onu kurtardı, bir başka sahnede ise arkasındakileri haber vererek Brienne aynı şeyi yaptı. Böylece dizi süresince “Braime”, birbirini ikişer kez ölümden kurtarmış oldu.
-Savaş ve barış: Savaş meydanında Tolstoy’un Savaş ve Barış romanının baş kahramanı Piyer Bezuhov gibi dolanan, aynı onun gibi şans eseri habire ölümden dönen Samwell’in neden cephenin ortasında olduğu muamma.
Sonunda wightlar tarafından öldürülecekken Dolorous Edd imdada yetişti, ancak kendisi öldürüldü. Böylece bölümdeki ilk kaybımız, 1. sezondan beri izlediğimiz Edd oldu.
Jon Snow, can dostu Edd’e Kara Kale komutanlığını teslim etmişti. Böylece “onun nöbeti” de sona erdi. Kara Kale askerlerinden ise sağ olarak sadece Jon ve Sam kaldı.
-Tyrion ve Sansa ağlattı: Bölümün en duygusal anlarına ise eski evli çiftimiz Sansa ve Tyrion imza attı.
Sığınakta bulunmaktan duyduğu huzursuzluk zirveye ulaşan Tyrion’a Sansa, “Hiç kimse bir şey yapamaz. Bu gerçek. Yapacağımız en büyük kahramanlık gerçekle yüzleşmek” dedi.
-Evlilik bilmecesi nihayet çözüldü: Dizinin 3. sezon 8. bölümünde evlenen, Joffrey’nin ölümüyle suçlanan Sansa’nın kaçmasıyla ayrılan çiftin hala evli olduğu yönünde hayran teorileri vardı.
Bu bölümde “Hala evli kalmalıydık” diyen Tyrion, “evliliklerinin geçersizliğini” vurgulamış oldu. Neden ve nasıl olduğunun mantığı belirsiz.
Tyrion’a “En iyi olduğun şey evlilikti” diyen Sansa, “Ancak ikimiz arasındaki senin Ejderhaların Kraliçesi’ne bağlılığın yüzünden yürümezdi” diye ekledi.
İkiliyi her şeyin bittiğini ve ölüler ordusunun kazandığını düşündükleri anda duygusal bir sahnede izledik. Bu karanlık bölümü aydınlatan sahnede Tyrion, gözlerine bakarak Sansa’nın elini öptü. Neler oluyor orada acabaa?
-Sandor korkusunu yendi : Buza karşı ateşle savaşılan muhaberede Sandor Clegane’in korktuğu başına geldi. Küçükken yandığı için ateş görünce tir tir titreyen Sandor, Beric Dondarrion’a “Ölümü yenemezsin” dedi.
Dondarrion’un, Arya’yı göstererek “Bunu ona söyle” demesi üzerine Sandor, sezonlardır süren korkusunu yenerek savaşmaya karar verdi.
-Bugün değil: Aslında Arya, listesinde bulunan ve bir kaşık suda boğabileceği çok kişiyle rastlaşsa da savaş ortamı sebebiyle öldüremiyor veya öldürmesine gerek kalmıyor.
Bunlardan biri de Melisandre oldu. Gendry’yi alıp götürmesi sebebiyle diş bilediği Melisandre’yi birden karşısında gören Arya, “Seni tanıyorum” dedi.
Melisandre, “Sınırsız Kardeşlik” tarafından bulunduklarında Arya ile ilgili kehanetini yeniden hatırlattı: “Sende bir karanlık görüyorum. Bu karanlığın içinden bana gözler bakıyor. Kahverengi gözler, yeşil gözler ve mavi gözler. Sonsuza dek kapanacak gözler. Yeniden karşılaşacağız”
Arya, bu sözlerin ardından Melisandre tarafından cesaretlendirildi. “Ölüm tanrısına ne diyorduk?” diye sorarak ona kılıç hocası Syrio Forel’in sözünü hatırlatan Melisandre’ye karşılık verdi: “Bugün değil”
Peki Arya’nın sonsuza dek kapattığı gözlerin sahipleri kimlerdi? Kahverengi gözler Walder Frey, yeşil gözler “Littlefinger” lakaplı Lord Petyr Baelish’e aitti. Mavi gözlerin sahibi ise bölüm içinde sürpriz biçimde ölecek kahramanındı.
-Onun geliş amacı buydu: Sınırsız Kardeşlik’ten beri Arya ile arası kötü olan, ancak geçen sezon Jon’un ölüler ordusuna karşı oluşturduğu birliğe giren Beric, 6 kez ölüp Ateş Tanrısı tarafından geri getirilen tek gözlü kahramandı.
Bu bölüm kendini ölüler ordusuna siper eden Beric, 7. ve son defa öldü. Melisandre, onun ölümünü şöyle açıkladı: Onun geliş amacı buydu ve şimdi o amaç yerine geldi.
-Ne King Kong kazandı: Kuzey’in kendi minik, yüreği kocaman kızı Lyanna Mormont, savaş meydanında müthiş bir cesaret gösterdi. Kendisini yakalayan wight devin kemiklerini çıtır çıtır kırmasına karşın son nefesinde onu gözünden bıçakladı.
King Kong gibi avucunda çırpındığı devi öldürdükten sonra hayatını kaybeden küçük Lyanna, savaş meydanında wighta dönüştü.
Lyanna, böylece 8 sezon boyunca Tommen, Olly, Rickon, Shireen gibi çocuk yaşta hayatını kaybeden Game of Thrones kahramanları arasına katılmış oldu.
-Jon ne işe yarar?:Ölüler ordusuna karşı savaş fikrini akıl eden, bu uğurda bıçaklanan, sonrasında oluşturduğu küçük birlikle giriştiği mücadelede yine ölümden dönen Jon, büyük savaşta ise avare gibi ortalıkta dolaştı.
Ejderha sırtında gezinen, sadece wight ejderha Viserion’un hakkından gelen Jon, bölümün etkisiz elemanıydı. Ejderha sırtındaki sahneler ise sinematografik olarak karanlık ve anlaşılmazdı.
-Sen iyi bir adamsın: Bölümün etkili elemanı ise Starklar’ın evlatlığıyken şeytana uyan, Winterfell’in kaybedilmesine sebep olan, Ramsay Bolton’un eline düşerek iğdiş edilen, korkak bir kahramana dönüşen, sonunda ise evi Winterfell’e dönen Theon Greyjoy oldu.
Bran’i koruma görevini layıkıyla yerine getiren Theon, ölüler ordusuna çok kayıp verdirdi. Ancak sonunda Gecenin Kralı ve kurmaylarını karşısında buldu.
Bran’den, “Sen iyi bir adamsın Theon Greyjoy, teşekkür ederim” sözleriyle helallik aldıktan sonra bilerek ölüme yürüdü.
Theon, karşısına çıktığı Gecenin Kralı tarafından tek kılıç darbesiyle öldürüldü.
Alfie Allen ise kısa sahnelerindeki üstün performansıyla bölümün en iyi oyuncusuydu. Çok özleyeceğiz.
-Kılıç ustasının öğrettiği gibi: Bu sahnenin akabinde Gecenin Kralı ile karşı karşıya kalan Bran’ın imdadına sürpriz bir el yetişti: Arya…
Gecenin Kralı’nın boğazından tuttuğu Arya’nın sol elinde Valyrian çeliğinden yapılmış hançer vardı. Bu, ilk sezonda Bran’i öldürmek için yapılan, geçen sezonda Littlefinger tarafından yeniden ona verilen hançerdi.
Syrio Forrel, kılıç dersleri sırasında Arya’ya bir taktik öğretmişti. Arya ona, “Sağa dediniz, sola geçtiniz” deyince, “İşte şimdi ölü bir kızsın” karşılığını vermişti.
Bu sağ gösterip sol vurma taktiğini uygulayan Arya, sol elindeki hançeri hızla sağ eline geçirdi ve Gecenin Kralı’nı yok etti.
-Tüm sezonların en mutlu eden sahnesi: Tüm sezonların en mutlu eden sahnelerinden birinden önce belki de en tuhaf sahneyi izledik. Bu da Daenerys’in ejderhayla Gecenin Kralı’nı yakmaya çalıştığı sahneydi.
“Dracarys” diyerek Drogon’a emir veren Daenerys’in bile bile bunu yapması abesti.
-Arya’nın ölüm listesinden kimler kaldı?: Peki Arya, ölüm listesinden kimleri öldürdü, kimler kaldı?
–Meryn Trant (ölü): Kılıç öğretmeni Syrio Forrel’i öldürdüğü için listesine aldığı Trant’in boğazını kesti.
The Hound (sağ): Kasabın oğlu Mycah’ı öldürdüğü için listesine almıştı, öldürdüğünü zannetmesine karşın yine karşısına çıktı. Ancak ödeştikleri için listeden çıkardı.
-Cersei Lannister (sağ): Babasının idamı nedeniyle listesine aldığı Cersei, öldürmeyi en çok istediği kişi.
-Joffrey (ölü): Yine babasının idamıyla ilgili listesine aldığı Joffrey, Dikenlerin Kraliçesi Olenna Tyrell tarafından zehirlendi.
–Walder Frey (ölü): Kızıl Düğün’ü organize eden Frey’nin boğazını kesti.
-Melisandre (ölü): Gendry’yi kaçıran Kızıl Leydi’yi öldürmesine gerek kalmadı.
-Beric Dondarrion (ölü): Gendry’yi Melisandre’ye sattığı için kızdığı Beric, bu bölüm öldü. Ancak Arya tarafından zaten affa uğramıştı.
-Ilyn Payne (sağ): Babası Ned Stark’ın infazını yapan cellat. Ancak sezonlardır görmüyoruz.
–The Mountain (hem ölü, hem de sağ): Öldükten sonra diriltilen, ancak robotlaşan The Mountain’ı öldürmek herhalde The Hound dururken Arya’ya kalmayacak gibi.
-En sürpriz ölüm: Bu bölümde hayatını kaybedenlerin ikisi dışındakileri tahmin etmiştik. Gecenin Kralı’nın biraz erken olarak ”yeniden” öldü.
En sürpriz ölüm ise Samwell’in aile kılıcı olan Valyrian çeliğinden The Heartsbane’i alan Jorah’ınki oldu. Artık kurtuldu gözüyle baktığımız fedakar Jorah, Daenerys’in gözyaşları arasında hayata veda etti.
-Ejderhalar Rhaegal ve Drogon öldü mü?: Hayır. Özellikle Drogon, yığınla wightın sırtına çıkmasıyla zor anlar geçirdiyse de ikisi de sağ. Zaten 4. bölüm fragmanında görünüyorlar.
-Melisandre’nin vedası: Bölümün final sekansında ise Winterfell’den ayrılan Melisandre, boynundaki kırmızı kolyeyi çıkardı.
Sonrasında ise söylediği gibi şafaktan önce karların üzerinde kırmızı elbisesiyle yok olup gitti. Bu sahneyi Davos şaşkınlıkla izledi.
-Azor Ahai bir kadınmış: Melisandre va Ateşin Tanrısı’nın bir görevi de insanlığın kurtarıcısı Azor Ahai ile ilgiliydi.
Romanlarda bahsedilen Azor Ahai’nin Jon Snow olduğu düşünülmüştü. Melisandre’nin onu diriltmesinin sebebinin bu olduğu teorileri geliştirilmişti.
İnsanlığı ölüler ordusundan kurtaran kişi Jon Snow olmadığına göre bu durumda Azor Ahai Arya oluyor. Zira insanlığı büyük dertten o kurtardı.
Netice itibarıyla 7 kahramanın hayatını kaybettiği, baş karakterlerden çoğunun sağ kaldığı, sinematografik olarak hayli karanlık, diyalogları diğer sezonlardaki tüm bölümlerden az, aksiyonu fazla bir bölüm izledik.
Ölüler ordusu ortadan kalktı, büyük kayıplar verilse de Winterfell ve insanlık kurtuldu. Azor Ahai’nin ise Arya olduğu ortaya çıktı.
-Bundan sonra ne olur?: Aslına bakılırsa ölüler ordusu ile karşılaşmanın sezon sonuna doğru sarkabileceği düşünülürken bu büyük tehdit ortadan kalktı.
Yeni bölümün fragmanından Cersei’nin ordusu ile karşılaşmak üzere hazırlıkların başladığı anlaşılıyor.
Baş karakterlerden çoğunun hayatta kalmasının sebebi de bu savaşta üstlenecekleri kilit rolden kaynaklanıyor.
Mesela o savaşta çok rolü olmayabilecek Jorah ve Lyanna ölürken, Greyworm, Jaime ve Tyrion, The Hound yaşıyor.
Gelecek bölümlerde kanın gövdeyi daha fazla götürmesi beklenebilir, ama 4. bölümde bu olur mu bilemiyorum.
Ne diyorduk Ölüm Tanrısı’na: Bugün değil…
Haftaya görüşmek üzere.
Yorum Yapılmamış: "Game of Thrones: Buz ve ateşin savaşı"