Burcu B. Bilgin
Ekranda gördüğümüz seri katiller, suç dosyaları, dolandırıcılık vakalarını izlerken kurgu değil gerçek bir olaydan esinlenildiğini bildiğimizde çoğu zaman daha fazla ilgimizi çeker.
Son zamanlarda popülerliği gitgide artan suç belgeselleri ise ilham alınarak ekrana getirilmiş kurgular değil tam anlamıyla vakanın kalbine giderek yaşananları adım adım izleyiciyle buluşturuyor. Sizler için Netflix’te izleyebileceğiniz 10 suç belgeselini derledim:
1- I am a Killer: Netflix’in en iyi suç dosyalarından biri olan I am a Killer, şimdiye dek iki sezon yayınlandı. Bu yapım, ölüm cezasına çarptırılmış, ancak henüz infaz edilmemiş mahkumların ağzından kendi suç öykülerini ekrana getiriyor.
Çarpıcı belgeselin en ilginç yönü ise mahkumların yanı sıra, yakınlarının, öldürdükleri kişilerin akrabalarının, görgü tanıklarının ve suçluları yakalayan polislerin görüşlerine yer vererek seyircinin muhakeme yapmasını sağlaması.
Serinin iki sezonu, izleyiciden çok daha büyük ilgi gördü ve devamının çekilmesi bekleniyor.
2- Masumiyet Dosyaları/The Innocence Files: Netflix’in en çarpıcı suç belgesellerinden biri olan bu yapım, yanlış hüküm giydiğine inanılan kişilerin öykülerini kamera karşısına getiriyor.
İzleyici karşısına 2020 yılında çıkan bu çarpıcı belgesel, masum olduğuna inandıkları kişileri aklamak için kurulan Masumiyet Projesi/Innocent Network isimli kuruluşun hayatlarını kurtarmaya çalıştığı mahkumların hikayelerini anlatıyor.
Bu belgeseli şimdiye değin çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve ünlü isim de izleme tavsiyesinde bulundu.
3- Katil Avcıları/Catching Killers: İlk sezonu 2021, ikinci sezonu ise içinde bulunduğumuz 2022 yılında izleyiciyle buluşan belgesel, baştan sona heyecanlı bir tempoda katillerin yakalanış serüvenlerini seyirciye aktarıyor.
Bu hikayeleri bizzat vakalara bakan dedektiflerin ağzından, herhangi bir canlandırmaya başvurulmaksızın anlatan belgesel, çarpıcılığını da hiç şüphesiz bu doğal anlatımlara borçlu.
Belgesel serisi içerisinde Charlize Theron’a Oscar kazandıran Cani/Monster isimli filmde de hayat öyküsü aktarılan Aileen Wuomos, kısaca “BTK” olarak bilinen ve yaşamı üzerine kitaplar yazılan Dennis Lynn Rader ve Toronto’da üçü Türk olmak üzere çok sayıda erkeği öldüren Bruce McArthur gibi medyaya günlerce konu olan seri katillerin vakaları işleniyor.
Seriye gelecek yıllarda yeni vakalarla devam edilecek.
4- Gelmiş Geçmiş En Kötü Ev Arkadaşı/Worst Roommate Ever: Suç serileri içinde en ilgi çekici olanlarından biri de bu yıl içinde ekrana gelen Worst Roommate Ever.
Bu kez karşımıza kirayı bölüşmek için yanına aldığı, pansiyonunda kaldığı veya yanına yerleştiği ev arkadaşları tarafından hayatları karartılan, yaralanan, hatta öldürülen kişilerin yaşadıkları geliyor.
Akla hayale gelmedik yöntemlerle başları belaya giren bu kişilerin yanı sıra, vakaya bakan polisler, görgü tanıkları ve kurbanların yakınları ve arkadaşları da belgeselde yer alıyor.
Günümüzün modern toplumunda, hele ki internet çağında birine güvenmek için acele edilmemesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seren belgeselin yeni sezonunun çekilip çekilmeyeceği belli olmasa da gördüğü ilgi üzerine ibre olumlu yönde gözüküyor.
5- Tinder Avcısı/The Tinder Swindler: Bu senenin üzerinde en çok konuşulan isimlerinden biri de hiç kuşkusuz İsrail asıllı internet dolandırıcısı Simon Leviev veya gerçek ismiyle Shimon Yehuda Hayut.
Flört sitesi Tinder aracılığıyla kandırdığı kadınlardan yüklü miktarda para alarak milyarder hayatı yaşayan, lüks yatlarda partiler veren, beş yıldızlı otellerde kalan ve pahalı markalardan alışveriş yapan Leviev’in hikayesi günlerce tartışıldı, sosyal medyada gündemi meşgul etti.
Hatta bu öykü o kadar ilgi çekti ki arkası arkasına dolandırıcılık öykülerine dayanan belgeseller ve diziler Netflix’te seyirci karşısına çıkmaya başladı.
“Bad Vegan” lakaplı vegan restoran sahibesi Sarma Melngailis ve iş kuracağı iddiasıyla bankalar ile New York sosyetesinden milyonlarca dolar alarak kendisi için harcayan Anna Sorokin’in hayatları da Leviev’in ardından Netflix ekranına geldi.
6- Bir Katil Yaratmak/Making a Murderer: Çekimleri 10 yıl süren belgesel, seyircinin en çok ilgisini çeken suç dosyalarından birine yer veriyor.
Babası ve ağabeyi ile sahip oldukları hurdalıkta çalışan ve kendi halinde bir adam olan Steven Avery’nin cinsel bir suçtan dolayı hüküm giydikten 18 sene sonra masumiyetinin kanıtlanmasının ardından yaşananları anlatan belgesel, Amerikan hukuk sistemini eleştiriyor.
Zira hapisten çıkan Steven, bu defa yeni ve çok daha büyük bir vakada zanlı oluyor. Belgesel, boş yere hapis yatan ve yıllarını demir parmaklıklar ardında geçiren masum bir adamdan nasıl “bir suçlu yaratıldığını” gözler önüne seren ibretlik bir yapım.
7- İtiraf Kasetleri/The Confession Tapes: Bu belgeselde de türlü hukuki yanlışlara sebep olan “baskı altında itiraf alma” yöntemi masaya yatırılıyor.
Bilindiği gibi Amerikan hukukunda dosyaları hızlı kapatmak uğruna zanlılara çok ceza alabileceği, ancak suçunu dillendirirse cezasında indirim yapılabileceği gibi çeşitli yöntemlerle alınan hatalı itiraflar çoğu zaman skandallara sebep oluyor.
İtiraf Kasetleri isimli belgeselde, cinayet hükümlerine yol açan bu gibi itiraf vakaları ekrana getiriliyor ve yöntemin sakıncalarına dikkat çekiliyor.
Belgesel, kanıt yetersizliği sebebiyle türlü psikolojik taktiklerle alınan itirafların insanların hayatlarını karartırken gerçek suçluların da nasıl ellerini, kollarını sallaya sallaya dışarıda gezdiğini gözler önüne seriyor.
8- Medyatik Davalar/Trial by Media: Modern toplumun sorunlarından biri de suç vakalarında işin içine medya girdiği zaman işin ucunun yanlış hukuki kararlar alınmaya kadar gitme olasılığı.
Jürinin görev yaptığı kimi davalarda önemli olanın yasalar değil jüri üyeleri ve medyaya “hikaye anlatabilmek” olduğunu çarpıcı biçimde bir kez daha ortaya koyan belgesel, Amerikan yargılama sisteminin medyanın yoğun ilgisinden nasıl etkilendiğini de tekrardan gösteriyor.
9- Night Stalker: Bir Seri Katili Yakalamak: Amerikan tarihinin en ürkütücü katillerinden olan Richard Ramirez’in öyküsü, bu belgeselde konu ediliyor.
1980’li yıllarda California ahalisinin en büyük kabuslarından biri olan Ramirez, 13 cinayet, 5 cinayete teşebbüs, 11 cinsel saldırı ve 14 hırsızlık vakasına karışmış.
Kurbanların ve görgü tanıklarının ifadelerine de yer verilen belgeselde Ramirez’i yakalayan dedektiflerin anlatımları da yer alıyor.
Lakabını geceleri insanların evlerine girerek onları öldürmesiyle elde eden Ramirez’in öyküsünün 18 yaş üzerine seyirci tarafından seyredilmesi gerektiğini, bazı sahnelerin hassas kişileri etkileyebileceğini de eklemek istiyorum.
10- Kukla Ustası: ABD’nin En Başarılı Dolandırıcıları/The Puppet Master: Hunting the Ultimate Conman: Bu seride de yine insanları başarıyla dolandıran bir adamın yöntemlerine ve kurbanlarına yaşattıklarına dair gerçekler gözler önüne seriliyor.
Belgeselde, Robert Hendy-Freegard isimli, eski araba satıcısı olan şahsın, MI5’te görevli bir İngiliz casus olduğuna inandırdığı insanlardan 10 yıl boyunca 1 milyon sterline yakın para dolandırması işleniyor.
Aslında Freegard’ın hikayesi, Türkiye’de de telefon veya internet aracılığıyla “terör örgütüne yataklık ettiğine dair ihbarda bulunulduğu” gibi yollarla paraları ellerinden alınan kişilerin yaşadıklarına benzer bir dramı ekranda paylaşıyor.
Yorum Yapılmamış: "Ne izleyelim diyenler için 10 suç belgeseli"