(Uyarı: Dizinin 6. sezon 5. bölümünü izlemiş olanlar okumalıdır)
Burcu B. Bilgin
Hiç kuşkusuz bu hafta Game of Thrones seyircisi, Robb ve Catheline Stark ile tüm adamlarının öldürüldüğüKızıl Düğün/Red Wedding’den bu yana en şok edici ve üzücü bölümü izledi. Dizinin ”Kapı” adını taşıyan 6. sezon 5. bölümü, Game of Thrones aleminin açık ara en sevilen karakterinin hem gizemini aydınlattı, hem de onu izleyiciden koparıp aldı.
”Kapı”, ayrıca Game of Thrones’da bilinen her şeyin değişebileceğine ışık tutan anahtar bir bölümdü. Peki işaret fişeği olan bu bölüm bize neler anlattı ve bundan sonra değişik cephelerde neler beklememiz gerekli?
-Duvar’ın Ötesi: Duvar’ın Ötesi’ndeki gelişmeler birkaç haftadır zaman ayarlı bir bomba gibiydi ve sonunda patladı. Bran Stark’ın rüyaları aracılığıyla zamanda yolculuk yapabildiğini ve Tower of Joy’da babasına sesini duyurabildiğini bu sezon öğrenmiştik. Ancak, rüyalarında geçmişi gören ve mesajlar alan Bran’in uzun uykusu bu hafta telafisi imkansız acı sonuçlara sebep oldu.
Bran, uykuya daldığında ilk olarak dizinin başının belası Ak Gezenler”in Orman’ın Çocukları tarafından yaratıldığını öğrendi. Ancak rüyasında Ak Gezenler’in komutanı Gece Kralı, Bran’i kolundan tutarak yerini bulmak üzere işaretledi. Üç Gözlü Kuzgun, artık orada durmamaları gerektiğini söylediyse de Bran, yeniden uykuya daldı ve olanlar oldu. Rüyasında gördüğü Ak Gezenler, gerçekte de kapılarına dayandı. Meera’nın bütün uyarıları rağmen uyanmayan Bran, sonunda rüyasında Warg olarak Hodor’un, daha doğrusu çocukluğu olan Willas’ın bünyesine girdi.
Bu sahnede önce Bran’in çok sevdiği kurdu Summer, ölüler ordusu wightlara saldırarak öldü. Shaggydog’un 2 hafta önceki trajik sonundan sonra dizinin bu sezonki ikinci dramatik kurt ölümü de bu oldu. Açıkçası dizinin senaristlerinin şu Stark kurtlarıyla derdi nedir onu da anlamıyorum. Bu kurtları izleyici çok sevdiği ve tepki gösterdiği halde sırayla katlediyorlar.
Üç Gözlü Kuzgun’un da ölüp havaya karışmasından sonra Meera’nın son çare olarak ”hold the door-kapıyı tut” dediği Hodor, bütün gücüyle kapıyı tuttu ve kendi kendine defalarca ”hold the door” diye yinelerken rüyada da aynı kelimeyi tekrar ettiğini duyduk. Sonunda bu kelime ”Hodor”a dönüştü. ”Kastın neydi Moni?” cümlesinden Kastamonu çıkması ve Raymond’ın çocuk dilinde ”Rainman” olması gibi bu da yuvarlanmış bir kelimeymiş meğer. Akabinde de çok sevdiğimiz iyi yürekli dev Hodor aramızdan ayrıldı.
Hodor ile Summer’ın ölümüne neden olan Bran’in zamanda yolculuk yaparak geçmişi ve geleceği nasıl değiştirebileceğini ilerleyen bölümlerde sıkça göreceğimizin işareti olan bu bölüm ayrıca bir soru işareti yarattı. Duvar’ı inşa eden ve bunu da 14 yaşında yapan efsanevi Stark ferdi Brandon the Builder’ın kuvvetle muhtemel Bran Stark olduğunu düşünüyorum. Peki başka neler yapabilir? Ejderhaları uçurabilir mi? ”Yürüyemezsin ama uçacaksın” denilmişti, bunu da sanırım sezon içinde göreceğiz. Başka kimse onun yüzünden ölmesin de…
-Duvar: Dizinin zayıflıkları yüzünden pek sevilmeyen karakterleri arasında yer alan Sansa Stark, bu sezon senaristlerin eliyle karakter dönüşümü geçirdi. Hatta bu hafta Jon Snow’dan daha kararlı ve stratejik bir biçimde düzenli ordu oluşturma planları yapan Sansa, gelen özel notla buluştuğu Littlefinger’a uğradığı tecavüzü anlatarak gereken ayarı verdi. Senaristlerce öldürülmezse Starkların başına geçecek kişi Sansa, Demir Taht’a oturacak da Jon Snow olabilir. Ağabeyine babasının kürkünün aynından yapması da metaforik olarak onu artık babasının yerinde gördüğüne başarılı bir göndermeydi.
-Meereen: Geçen haftalarda köle sahipleriyle ”Çözüm Süreci”ni başlatan Tyrion ve Lord Varys’in bu hafta son derece güzel ve hırslı bir misafiri vardı. Barışı kalıcı kılmak için Melisandre’nin tanrısı Lord of Light’a tapan Kızıl Prenses Kinvara’yı saraya davet eden ikili, ondan Daenerys’e bağlılık ve toplumu buna inandırma sözünü aldı. Böylece belki de Meereen’de de ölüleri diriltecek kudrete sahip yeni bir kızıl prenses daha ortaya çıktı. Çocuk yakma gibi hobileri yoktur umarız. Bir de Fadik Sevin Atasoy’a mı benziyor ne?
-Braavos: Bu hafta King’s Landing’in içimizi şişiren diyalogları yok diye sevinirken bu kısımlar fazlasıyla yerini doldurdu. Bence Arya Stark ile Jaquen H’ghar’ın ”no one”, ”a man” ile başlayan konuşmaları iyiden iyiye sıkıcı bir noktaya geldiği için ”Kız kararını verdi mi?” dedikçe, ekranları başında ”Kız pılısını pırtısını toplasa da şuradan gitse” diye düşünen seyirci sayısı çoktur. Burada sadece Jaquen’in ”Ölüm yalnızca kötüler için gelip iyileri geride mi bırakır?” sözü, Game of Thrones evrenindeki birçok ölüme gönderme yaptığı için vurucuydu.
-Demir Adalar: Dizide şöyle Joffrey’den bu yana doya doya nefret edeceğimiz bir karakter yok diyorduk ki neyse ki Theon ve Yara’nın sevimsiz ve maganda amcaları Euron yerini doldurdu. Demir Adalar’daki seçime nifak ve ayak oyunu karıştıran, üstelik Theon’a hakaret ederek bel altı vuran Euron karşısında Theon’un soğukkanlı ve cesur tavrı ise onun bu sezondaki karakter dönüşümünü gözler önüne serdi. ”Ölen bir daha ölmez, ama daha sert ve güçlü olarak doğar” cümlesi eşliğinde denize açılan Theon ve Yara’nın ”sert ve güçlü dönüşlerini” bekliyoruz.
-Essos: Jon Snow ile Ygritte’den bu yana sevda yüzü görmeyen dizide bu hafta beklenen ilan-ı aşk geldi. Dizinin açık ara en romantik ve sadık karakteri Jorah Mormont, önce Daenerys’e hastalığını, sonra da aşkını itiraf etti. Jorah’ı sürgün ederek hastalanmasına neden olduğu için üzülen Dany, gözyaşları içinde, ”Çok özür dilerim” deyince Jorah, ”Üzülmeyin. Benim tek istediğim size hizmet etmekti” diyerek adamlığın kitabını yazdı. ”Tyrion Lannister haklıydı. Ben size aşığım. Her zaman da sizi seveceğim” diyen Jorah’ı durduran Khaleesi taşı gediğine koyan emri verdi: Kraliçene sırtını dönüp gidemezsin Andallardan Jorah. Sana iyileşmeni ve bana dönmeni emrediyorum. Yedi Krallık’ı geri aldığımda yanımda olmanı istiyorum”… Gelin de bu kadını sevmeyin.
Netice itibarıyla bu haftaki bölüm, zamanda yolculukla dizinin tüm tarihinin yeniden değişebileceğini, Hodor’un gizemini, Starkların ve Theon-Yara kardeşlerin yeniden doğmaya hazırlandığını, Sansa ve Theon’un karakter dönüşümünü gözler önüne serdi. Sonlarına doğru aksiyonun hızlandığı bölüm, Ak Gezenler ile ölümlüler, Starklar ile Bolton ordusunun savaşının yaklaştığının da sinyalini verdi. Durağan başlayan 6. sezon, ”Kapı” adlı bölümle beraber iyice hareket kazandı. Böyle de devam edecektir. Rahat uyu Hodor…
1 Yorum: "Game of Thrones: Tüm insanlar ölmeli"
Yasemin ertürk 5 Haziran 2016 (08:35)
Bu bölümü ancak izleyebildim , izlerken bazen kafam öyle karışıyor ki eski şeyleri hatırlayamıyorum , ama bu yazdığın özet analiz gerçekten her şeyi toparlıyor, eline kalemine ve anlatış diline sağlık