2019’a damga vuran 10 dizi

Burcu B. Bilgin

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2019 yılında çok sayıda yeni diziyle tanıştığımız gibi eskiden beri seyrettiğimiz yapımların yeni sezonlarını da görme fırsatımız oldu.

Yıla damgasını vuran diziler arasından 10’unu sizler için seçmek beni oldukça zorladı. Neticede bir çoğunu elemek zorunda kaldım. İşte, 2019’a damga vuran 10 dizi:

-Dark: Daha ilk bölümlerden başlayarak Dark’ın, Stranger Things dizisinin “Alman çakması” olduğu iddia edilmişti.

Ancak ilerleyen bölümlerde izleyici kendini nitelikli ve zor bir bilmeceyi adım adım çözmeye çalışırken buldu. Netflix ekranının “beyin yakan” dizisi, eşsiz kurgusuyla da ön plana çıktı.

Her sezondan sonra da “Peki şimdi ne izledik?” diye günlerce tartıştık.

Küçük bir Alman kasabasında üç kuşaktır çözülemeyen bir sırrın peşinde yaşananları konu alan dizinin 3. sezonu da onay aldı ve 2020’de yayınlanacak. (imdb: 8.7)

DARK 2. SEZON BİZE NELER ANLATTI YAZISI İÇİN TIKLAYIN

-The Crown: Gün geçmiyor ki dünyanın tahtta en uzun süre kalan kraliçesi II. Elizabeth ile ilgili bir şeyleri konuşmayalım.

Dünyanın belki de en meşhur ailesi olan Windsor-Mountbattenlar’ın hayatını özellikle Kraliçe Elizabeth’e odaklanarak anlatan dizi, geride kalan 3. sezonunda yığınla tartışmayı beraberinde getirdi.

Öyle ki kimi tartışmalı konular sebebiyle artık Kraliyet ailesinin “diziye kırılıp” izlemediği gelen haberler arasında.

Buna karşın, çok çok başarılı bir sezon geçiren The Crown, yeni kadrosuyla dört dalda Altın Küre adaylığı elde etti.

Onaylanan 4. sezonu 2020 yılında izleyeceğiz ve bu defa tüm dünyanın kalbini kazanan talihsiz prenses Leydi Diana da karşımızda olacak. (imdb: 8.7)

THE CROWN: DİZİDEKİ OLAYLAR GERÇEKTEN NASILDI YAZISI İÇİN TIKLAYIN

-Stranger Things: Netflix ekranının 1980’leri evimize getiren ve o dönemin ünlü filmleriyle dizilerine verdiği referanslarla “yapboz çözdüren” bir başka yapımı Stranger Things, yine hem eğlendirdi, hem de düşündürdü.

(sezonun zirve noktası ise bu kalpleri ısıtan düetti)

Yeni sezonda bizleri bu kez Soğuk Savaş dönemine götürüp 80’lerin Ruslar’ı fena düşman belleyen Amerikan filmlerine referanslar veren dizi, şok yaratan sezon finaliyle de zihinlerde yer etti.

Duffer Kardeşler’in yarattığı dizinin 4. sezonuna henüz Netflix onayı gelmese de iptal ihtimali çok denecek kadar az. Ancak şu an onay gelse bile 2021‘den önce izleyemeyeceğimiz söyleniyor. (imdb: 8.8)

STRANGER THINGS: 3. SEZON BİZE NELER ANLATTI YAZISI İÇİN TIKLAYIN

-Fleabag: Travmatik bir geçmişi olan ve Londra’da tek başına ayakta kalmaya çalışan 30’larındaki Fleabag’in hikayesini anlatan dizi 2019’un en iyilerindendi.

Dizinin yaratıcısı ve başrol oyuncusu Phoebe Waller-Bridge, ironik, dahiyane kara mizah anlayışı ile altı dalda Emmy kazandı, üç de Altın Küre adaylığı elde etti.

Sinemanın son 007’si Daniel Craig’e, “Keşke son Bond’un senaryosunu o yazsaydı” dedirtecek kadar güçlü bu kadının dizisi için kötü haber ise şu. Waller-Bridge, dizinin devamını çekmeyecek. (imdb: 8.7)

-The Kominsky Method: Birbirinden aksi, sivri dilli, bir o kadar da zeki iki ihtiyarın bu orijinal macerası, sadece “gençlerin hikayelerinin” tuttuğunu düşünenlere adeta tokat niteliğinde.

İki dev oyuncu Michael Douglas ile Alan Arkin’ı buluşturan kara komedi , iki sezonunu tamamladı ve 3. sezon onayını bekliyor.

70’lerindeki oyuncu koçu ve aktör Sandy Kominsky ile yıllardır menajerliğini yapan yakın dostu Norman’ın ilişkileri ekseninde yaşama dair eşsiz bir öykü sunan dizinin üçer Altın Küre ve Emmy’si, yeni gelen üç de yeni Altın Küre adaylığı var. (imdb: 8.2)

-Mindhunter: Gerilimin dahi ustası David Fincher’ın imzasını taşıyan yapım, Netflix ekranında 2. sezonununu tamamladı ve yine çok konuşuldu.

Fincher’ın yapımcılığını Charlize Theron ile birlikte üstlendiği dizi, 1970’lerin sonlarında iki FBI ajanının o yıllarda henüz bilinmeyen seri katillik kavramı üzerine yaptığı çalışmaları konu alıyor.

Yönetmenin diziyi beş sezon planladığı kulislerde konuşulurken, şu günlerde 3. sezon onayı bekleniyor. (imdb: 8.6)

-Russian Doll: 1993 yapımı kült film Groundhog Day’deki gibi her günü aynı şekilde yaşamak zorunda kalan Nadia’nın öyküsünü anlatan dizinin başrolünde Orange is the New Black dizisiyle tanıdığımız Natasha Lyonne var.

Dizi, yaşgünü partisinde tuvalette aynanın karşısında başlayan ve her seferinde aynı şeyleri yaşadıktan sonra başa dönen Nadia Vulvokov’un bu durumdan çıkmak için her yolu denemesini anlatıyor.

Üç Emmy ödüllü dizinin başrolündeki Lyonne, 2020 Altın Küre ödüllerinde “En İyi Kadın Oyuncu” dalında yarışacak.

Russian Doll’un sekiz bölümden oluşan dizinin onay alan 2. sezonu ise 2020‘de ekrana gelecek (imdb: 7.9)

-Pose: Seyredenleri rengarenk bir dünyaya taşıyan Pose, 1987-88 yılları arasında bir grup LGBTQ üyesinin yaşadıklarını ekrana getiriyor.

Travesti, transseksüel ve eşcinsel bireylerin birlikte yaşayarak birbirlerine destek verdiği dizinin en eğlenceli kısmını ise defile ve şov havasındaki muhteşem ”balo salonu” etkinlikleri oluşturuyor. 

Dram ile eğlenceyi buluşturan yapım, üç Emmy ödüllü, üç de Altın Küre adaylığı var.

Renkli olduğu kadar trajedilerle dolu bu dünyayı izlerken o dönem ”çağın vebası” denilen AIDS yüzünden yaşananlara, cinsel yönelimini saklayan evli erkeklere, eşcinsel olduğu için 16 yaşında evinden atılan gençlere, buna rağmen her anında umudun olduğu bir dünyaya tanıklık ediyoruz.

2. sezonu tamamlayıp 3. sezon onayını alan dizinin imdb notu 8.6. 

–When They See Us: Irkçılık sorununu konu edinen dizilere sıkça yer veren Netflix’in imzasını taşıyan dizi, ABD’de kelimenin tam anlamıyla deprem etkisi yarattı.

80’li yılların önemli olaylarından Central Beşlisi’ni anlatan dizi, Central Park’ta koşuya çıkan Trisha Ellen Meili’ye tecavüzle suçlanan dördü 14, biri ise 16 yaşındaki beş çocuğun hikayesini işliyor.

Kanıt bulunamadığı halde 6-13 yıl arasında hapis cezası alan, ancak 2002’de asıl suçlunun yakalanmasıyla aklanan beş siyah gencin işkenceyle ifadelerini aldıran ve ceza almalarına sebep olan kadın savcı ise diziden sonra boy hedefi haline geldi.

Savcı, iki dernekteki görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve yayınevleri imza attığı kitap sözleşmelerini feshetti, toplumdan dışlandı. Dizi, iki dalda Emmy ödüllü. (imdb: 9.0)

SİSTEMİ EN İYİ ELEŞTİREN 10 DİZİ İÇİN TIKLAYIN

-Peaky Blinders: Belki de en sevdiğimiz anti kahramanların başında gelen Thomas Shelby (Cillian Murphy) ve ailesi Peaky Blinders, yine yılın en sevilenlerindendi.

1920’lerin Birmingham’ında dört kardeşiyle beraber hayat mücadelesi veren, sonunda da çareyi kendi suç imparatorluğunu kurmakta bulan Shelby’nin zirveye yükselme hikayesini anlatan BBC yapımı dizi, BAFTA ödüllü.

Ekranda altı sezonu tamamlayan uzun soluklu yapım, 7. sezon onayını aldı. Dizinin yeni sezonu, 2020’de ekranda olacak. (imdb: 8.8)

-Bonus/La Casa de Papel: Açıkçası ben yeni sezonunu çok sevsem de dizinin 3. sezonu, onların deyişiyle 3. kısmı seyirciyi ikiye böldü.

Kimi senaryosunun daha incelikli ve metaforlarla yüklü hale geldiğini söylerken, kimi ise eski tadının kalmadığını, mantık hatalarıyla dolu olduğunu iddia etti.

LA CASA DE PAPEL: 3 KISIM BİZE NELER ANLATTI YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Ancak her ne denilirse denilsin yine en çok o konuşuldu, yine en çok o izlendi, yine daha bitmeden en çok o özlendi.

Hatta öyle ki, bazılarımıza İspanyolca öğrenme, İspanya’nın şehirlerine gitme, görme, gezme isteği bile aşıladı. (SWH)

Dizinin heyecanla biten 3. kısmından sonra onay alan ve çekimleri biten 4. sezonu da 2020’de ekranda olacak. Ciao Bella…

-Not: Bu listeye çok istesem de listenin darlığı sebebiyle ekleyemediğim diziler oldu. The Marvelous Mrs. Maisel, Better Call Saul, Big Little Lies, Dead to Me, Brooklyn 99, Unbelievable, Killing Eve, How to Get Away with Murder, This is Us, The Good Fight, Atypical, After Life, Glow, The Good Place, The Morning Show, Derry Girls, The Good Place ve Good Girls dizilerinden ikinci bir liste dahi çıkıyor. Ama dediğim gibi yerimiz kısıtlı.