Gazeteci seri katilin hayatı film oluyor

Yapımcılar, ünlü aktörle el sıkıştı!

1950 yılında Amerikalı bir asker ile Viyanalı bir hayat kadınının birlikteliğinden dünyaya gelen Jack Unterweger, annesi tarafından terk edildikten sonra alkolik büyükbabası tarafından büyütüldü.

Sorunlu çocukluğunun ardından Almanya ve İsviçre’de bir süre başıboş dolaşan Unterweger 1974 yılında çelik bir sopayla tecavüz ettiği bir hayat kadınını sütyeniyle boğarak öldürmek suçundan Almanya’da tutuklandı.

Karşılıklı anlaşmalar uyarınca ülkesi Avusturya’da yargılandı ve aynı yıl müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçen süreyi kendini geliştirmek için kullanan Unterweger, pek çok şiir ve çocuk oyunu yazdıktan sonra Fegefeuer adını verdiği biyografisini yayınladı. Bu kitabıyla Avusturya’da bestseller oldu. Daha sonra bu kitap sinemaya uyarlandı.

1989 yılında Avusturya’nın o dönemde sürdürdüğü Resozialisierung projesinin en büyük başarısı olarak kabul edildi ve şartlı tahliyesine karar verildi. Avusturya Ulusal Radyosu’nda muhabirliğe başlayıp pek çok dergide ve televizyon programında boy göstererek özellikle trajik bir kahraman arayışında olan Avusturyalı entelektüeller arasında büyük rağbet gördü.

Serbest bırakıldığı ilk yıl Viyana’da 6 hayat kadını öldürüldü, ancak polis ilk etapta Unterweger’den şüphelenmedi. Bu süre zarfında Unterweger, sınırlarını genişletti ve korkunç maceralarını Los Angeles’ta sürdürmeye başladı. Yapılan araştırmaların ardından hepsi kendi iç çamaşırlarıyla boğulmuş kadınların ölümünden sorumlu olduğu için sonunda şüphe çeken Unterweger, uzun süren bir kovalamacanın ardından yakalandı.

1994 yılındaki tahliyesinden sonra işlediği toplam 11 cinayetten yargılanan Jack Unterweger, 9 cinayetten suçlu bulundu. Kalan iki cinayet dosyası ise delil yetersizliğinden rafa kaldırıldı. Yargılama süresince, hapse atılırsa intihar edeceğini söyleyen Unterweger, mahkemenin sona ermesinin ardından götürüldüğü cezaevinde 1 gün dahi kalmadan pantolonuyla kendini astı. Unterweger’in kendini asarken attığı düğüm, bir türlü itiraf etmediği cinayetlerde atılan düğümlerin aynısıydı.

Avrupa’nın en ilginç seri katillerinden biri olan Unterweger, Avusturya Ceza Yasası’nın güvenilirliğini adeta alaya almıştı. Önce şartlı tahliye yasalarındaki boşluklardan yararlanan ünlü seri katil, sonra da temyize gidemeden öldüğü için Avusturya yasalarına göre “suçluluğu kesinlik kazanmadığı” için bu suçları işlememiş gibi ”masum olarak” yaşama veda etti.

Dosyayla ilgili üst düzey bir yetkilinin yorumu ise en az Unterweger’ın hayatı kadar etkileyici: “Biz bir psikopatı eğiterek topluma kazandırabileceğimizi sandık, halbuki bu eğitim onu öyle inanılır ve güvenilir biri yaptı ki ‘entelektüel bir psikopat’ olarak hepimizi kandırdı ve eskisinden daha da tehlikeli oldu”