Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?: Yeter artık Netflix

Burcu B. Bilgin

(5.0/10)

Son dönemin üzerinde çok konuşulan dizilerinden biri de Netflix ekranında boy gösteren “Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?” isimli yedi bölümlük roman uyarlaması oldu.

Perihan Mağden’in aynı adlı kitabından ekrana getirilen diziyi sizler için izleyip inceledim:

1- Sahi Bambi erkek değil miydi?: Gökçen Usta ve Umut Aral’ın yönettiği dizinin başrolünde Melisa Sözen ile Eylül Tumbar rol alıyor.

Perihan Mağden’in konusu 90’lı yıllarda geçen hikayesi, geçmişleri sırlarla dolu, tüm hayatlarını otellerde ve yollarda geçiren, çevreyle de ilişki kurmayan bir anne ile kızın kaçış öyküsünü konu alıyor.

 

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Melisa Sözen Eylül Tumbar

 

Hikaye boyunca bu iki baş kahramanın isimleri zikredilmezken, annesi kızına devamlı “Bambim” diye hitap ediyor. Bu arada ilginç bir şekilde Türkiye’de ismi hep kadınlarla yan yana gelse de Felix Salten’ın aynı adlı romanındaki annesini kaybeden ceylan Bambi esasen erkek. Ancak bir defa daha ismi yanlış yerde kullanılıyor.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar

2-Bir türlü akmayan konu: Baştan söylemeliyim ki, “Biz Kimi İzliyorduk Anne?” son dönemde izlediğim en heyecan vermeyen şey olabilir. Durağanlıktan beslenen filmlerde, dizilerde dahi çok daha fazla olay meydana gelirken, yedi bölüm boyunca bu sıkıcılığı sürdürmek de bir başarı olsa gerek.

İlk sekanslardan başlayarak gayet durgun olan dizi, biraz ilerleyince belki açılır diye bekliyorsunuz ama sonuna gelene kadar hiçbir değişiklik olmuyor, resmen izlerken boğuyor.

 

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar

 

3-Kopuk, parçalı kurgu: Dizinin olay akışı ise bir türlü toparlanamayan bir kurguyla ilerliyor. Araya giren flashbackler ile doğrusal zaman akışı arasında paralellik yok. Yani bu bağlantısız flashbackler, nedense şimdiki zamandaki olayla ilintili değil.

Sözgelimi, Bambi’nin annesi ile babasının ilişkisi geriye dönüşlerle anlatılmaya çalışılsa da öykü yine de tam anlaşılamıyor. Aynı şekilde, başroldeki isimsiz kahraman annenin ailesinin neden bu kadar tuhaf olduğunu da anlamıyoruz. Yani Tolstoy’un dediği gibi her mutsuz ailenin kendine özgü bir mutsuzluğu olsa da bunların yok.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Melisa Sözen

4-Amaçsız bir macera: Hal böyle olunca da izleyici ne geriye doğru ilerleyen ne de hikayenin şimdiki zamanından ikilinin neden bu kadar çetin bir maceraya giriştiğini görme fırsatını bulamıyor.

Öyle ya Türkiye’nin farklı otellerinde ve dünyanın dört bir yanında maceraya atılmak, her şeyi hiçe saymak için çok büyük bir motivasyonun olması gerekiyor. Bizim öykümüzde ise en azından dizi versiyonunda buna rastlamak mümkün değil. Sanki laf olsun, torba dolsun diye diyar diyar gezen bir anne kız var. Bir anne, çocuğunu okula bile göndermiyorsa bir sebebi olmalı öyle değil mi?

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

5-Kendine inandırmayan öykü: Dolayısıyla “Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?” en baştan kendi hikayesine izleyiciyi inandırmaktan yoksun bir dizi.

Hikayede baş kahramanın anne ve babasının, yeni doğan torunlarını öldürmek istediği gibi bir izlenim uyanıyor. Ancak bu kadar büyük bir hunharlığa ve hainliğe eğer hasta ruhlu insanların yer aldığı bir korku filminde değilsek neyin sebep olduğunu bilmemiz gerekiyor. Yoksa bütün bunlar baş kahramanın sanrısı mı onu da anlayamıyoruz maalesef.

 

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Melisa Sözen

 

6-Antipatik protagonist: Aslına bakarsanız bunu biraz daha ileriye taşıyacak olursak öykümüzdeki anne ile Bambi, o kadar antipatik, rahatsızlık verici, diyalogları huzursuzluk uyandıran iki kahraman ki izleyici olarak onlarla bağ da kuramıyoruz.

Hele hele o “Annem,” “Bambim,” diye başlayan diyaloglar yok mu bu antipatiyi ikiye katlıyor. Nedendir bilmem ama Melisa Sözen gibi iyi bir oyuncuyu ilk defa bu gibi kötü bir performansta görüyorum. Sözen’e eşlik eden Tumbar da ondan geri kalmıyor.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar

7-Yan hikayeler de anlamsız: İkilinin kaçış öyküsüne eşlik eden yan hikayelere de anlam verebilmek imkansız görünüyor. Beş yıldızlı oteller malum yığınla insanın kaldığı yerlerken nedense koskoca tesiste bu anne kızın her seferinde böylesine dikkatleri üzerlerine çekmesi garip.

Otel çalışanlarının ikilinin hayatına burunlarını soktuğu yetmiyormuş gibi otel müşterileri de geri kalmıyor. Garip bir şekilde her gittikleri yerde de birtakım kadınlar özellikle Bambi’ye özel bir ilgi gösteriyor, devamlı onları soru yağmuruna tutuyor. Herkes işini, gücünü, tatilini bırakmış bu ikiliye odaklanıyor.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Melisa Sözen

Bunun üzerine annesi de rahatsızlık duyuyor, bu kadınlara ters cevaplar veriyor, hatta kabalık yapıyor. İkiliye yönelik ilgi zaman zaman o kadar üst bir noktaya taşınıyor ki tacize kadar varıyor.

Zaten protagonistimiz de cinayet işlemeye adeta bahane arıyor. Sadece kaba konuştu diye kaldıkları ilk otelin müdürünü öldürüyor. Diğer kaldıkları otelin doktoru da çocuk tacizcisi çıkıyor.

 

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

 

Yani ilginç biçimde her kaldıkları otelin müşterileri, yöneticileri ve çalışanları aynı davranışı sürdürüyor. Onlar da her gittikleri yerden arkalarında cesetler bırakarak ilerliyor.

Bu arada, sanki otele girerken kimlik bilgileri alınmıyormuş gibi kimliklerini tespit etmek de mümkün olmuyor. Bu arada paraları da hiç bitmiyor.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

8-Mekanların canlılığı tek artısı: Diziyi belki de izleten tek unsur ise ikili adım adım ilerlerken ziyaret ettikleri mekanlar. Çekimleri Antalya Kempinski Otel The Dome, Titanic Deluxe Gold Belek, Kapadokya Hanedan Suits, Büyükada Splendid Palas Hotel gibi mekanlarda gerçekleştirilen dizinin çeşitli mevsimlerde bu mekanları tüm güzelliğiyle gözler önüne seren sahneleri biraz olsun bu sıkıcı yapıma seyirlik katıyor.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

9-Finale giderken bile heyecan yok: Dizi finale doğru yaklaşırken polis ile anne kız arasındaki kovalamaca bu defa iyice mantık hatalarıyla doluyor.

Polisin elinden bir dönemin ünlü polisiye kahramanı “Pembe Panter” gibi olmayacak metodlar deneyerek kaçmayı başaran ikilinin bu anları bile diziye heyecan katmıyor. Finale gelindiğinde ise kafalardaki hiçbir soru işareti cevap bulmadan dizi sona eriyor. Ancak zaten o kadar sıkılmış oluyorsunuz ki sorular yanıtlansın yanıtlanmasın bittiğine seviniyorsunuz.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Melisa Sözen

10-Yeter Netflix: Uzunca bir. dönemdir izleyici bunala bunala bir hal oldu, biz sinema yazarları ise kötü eleştiri yazmaktan yorulduk ama Netflix’in yerli projeleri hız kesmeden herkesi çıldırtmayı sürdürüyor.

Sinema filmi olsun, diziler olsun bir türlü seyirciyi tatmin edecek bir yapım uzun süredir Netflix ekranlarına bir türlü gelmedi, gelemedi.

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

Bakınız geçtiğimiz günlerde ekrana gelen Yunanistan yapımı Ada ve Maestro, kurgusuyla, senaryosuyla, oyuncularıyla, akışıyla, mekanlarıyla hem ülkelerinin tanıtımını yaptı, hem de izleyiciye güzel bir seyirlik sundu.

Burada gerçekten şöyle bir şeyi anlayamıyoruz. Türkiye’den Netflix’in önüne adam akıllı bir proje hiç gelmiyor mu? Geliyor olmasına karşın Netflix mi bunları seçiyor? Bunların hiç birini bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum. Hepimiz gerçekten bıktık. Umarım artık bu zulüm bir son bulur.

 

Biz Kimden Kaçıyorduk Anne Eylül Tumbar Melisa Sözen

3 Yorumlar: "Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?: Yeter artık Netflix"

  • comment-avatar
    Aliye Pehlivanyan 18 Nisan 2023 (15:22)

    Sonuna kadar katılıyorum. Yerli dizi ve filmler bakışmadan öteye gitmiyor. Senaryolar berbat maalesef.

  • comment-avatar
    Gültekin Tetik 19 Nisan 2023 (15:35)

    3 bölüm atlayarak izledim ve sonra izlemeyi bıraktım. Berbat ötesi. Ben yönetmenim ve bana böyle bir proje gelse asla almam. İntihar projesi gibi bir şey!

  • comment-avatar
    Yasemin Gülseren Ölgün 21 Nisan 2023 (06:44)

    Ben kitabi da okumustum..o da ayni boyleydi..Saglam senaryo ve kurgu olmayinca dizi de olmamis. Demek ki Netfliks in secimi yanlis..Kitabi bildigim icin diziyi izlemeye tesebbus dahi etmedim..

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.