Sinemada çıldırtan 10 kusurlu hareket
Burcu B. Bilgin
Beklediğimiz bir film nihayet gelmiş, vakit ayırıp, belki de günler öncesinden plan yapıp sinemaya gitmişiz. Sonunda film başlıyor. Fakat o da ne? İzlemek için can attığınız film, hiç beklenmedik bazı nedenlerle bizim için işkenceye dönüşüyor. Sebebi ise Sartre'ın ''Cehennem başkalarıdır'' sözünü doğrular nitelikte. Salondaki diğer izleyiciler filmi zehir ediyor, sinema salonunu cehenneme çeviriyor. İşte sinemada çıldırtan bu 10 kusurlu ...
Mustang: Ayağı kırık at Oscar koşusunda
Burcu B. Bilgin
Bazen ben de Nuri Bilge Ceylan gibi üzülüyorum ''yalnız ve güzel bir ülkem'' için... Esasen ''Mustang'' filmini izledikten sonra bu üzüntüm biraz daha derinleşti. İlk defa şöyle Oscar amcaya yaklaştık, Türkiye'nin ve kadınlarının sorunlarını işleyen, bizim dilimizde, bizim elimizde çekilmiş bir film var, Fransa adına yarışsa bile bize ait diye sevinebilecekken kazın ayağı maalesef hiç de öyle değil. Çünkü bu film içine ''akla gelen her ...
Kardeşim Benim: Sevimli bir yol hikayesi
Burcu B. Bilgin
Yol hikayelerine oldum olası ilgim vardır. Her türden... ''Yolda-On the Road'', ''Katil Doğanlar'', ''Sevimli Aile Tatilde'', ''Bonnie ve Clyde'', ''Thelma ve Louise'', liste uzar gider. Türkiye'de en güzel örnekleri de bence Cem Yılmaz ile Mazhar Alanson'un ''Herşey Çok Güzel Olacak'' ile yine bir Cem Yılmaz filmi olan ''Hokkabaz''...
Bir yol hikayesi olan ''Kardeşim Benim'' de yıllardır dargın olan iki kardeşin, Hakan (Burak Özçivit) ile Ozan ...
The Hateful Eight: Kanlı western tiyatrosu
Burcu B. Bilgin
Galiba hiçbir film bende bu kadar gerçeklik duygusu uyandırmamıştı. Öyle ki üzerinize afiyet ben mi grip oluyorum, film korkunç bir kar fırtınasında geçtiğinden midir nedir ilk defa kar montuyla film izledim. Bitince de bir kış çayı içtim. Sonunda da ''bir film bu kadar ortamı yaşatır'' dedim.
''The Hateful Eight'' ya da nefretle dolu sekizli... Quentin Tarantino'nun 8. filmi. Bol sekizli bu filmden sonra sadece 2 film daha yapıp 10. ...
Delibal: Senaryomuz hasta doktor bey
Burcu B. Bilgin
Aslında ''psikolojik dram'' benim ilgi alanım olduğundan gösterime girdiğinden bu yana ısrarla izlemek istediğim ''Delibal'' filmiyle 15 gün geç de olsa tanıştım. İsmini dalları ve yaprakları dahil çevresindeki tüm canlılara zarar veren zehirli bir çiçekten alan film, beni de bir nevi ''kopuk senaryo zehirlenmesine'' sürükledi diyebilirim.
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim filmin başrol oyuncusu Çağatay Ulusoy benim sandığımdan çok ...
Diriliş: Dağdaki Robinson’un Oscar koşusu
Burcu B. Bilgin
Dağda tek başınasınız... Bir ayı tarafından saldırıya uğramış, boğazınız boydan boya kesilmiş, ayaklarınız tutmuyor, ağır yaralısınız. Aç ve susuzsunuz. Bir de arkadaşlarınız terk etmiş. Soğuktan insanların kirpikleri buz kesiyor. Çevreden geçip sizi görme olasılığı olan kişiler ise düşman yerliler ya da Fransız birlikleri...
Robinson Crusoe'nun ıssız ada macerasından çok daha fazla tehlike arz ediyor değil mi? İzlerken bile ...
Joy: Neşesi sadece isminde
Burcu Bilgin
Aslına bakarsanız, sezonun ilk ''duvara toslamasını'' David O. Russell'ın, en sevdiğim iki oyuncu Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper ile yaptığı üçüncü filmde yaşadım. İki ünlü yıldızın Hollywood devi Robert de Niro ile başrolü paylaştığı ''Joy'', uzun süredir okuduğum yazılarda Lawrence'a ikinci Oscar yolunu açacak film olarak lanse ediliyordu. Ancak izleyince, filmin baş karakteri Joy'un (Türkçe karşılığıyla Neşe), sadece ismiyle filme ...
The Lobster: Ah o ıstakoz yemi bir kapsaymış!
Burcu B. Bilgin
Bir süredir izlemeyi merakla beklediğim ''The Lobster'' filmini nihayet seyrettim. Özellikle benim gibi distopya severlerin yakın markajında olan yapımdan hiç şüphesiz birçok sinemasever ''çok şey'' bekliyordu. Peki Pandora'nın kutusu açılınca ne çıktı?
Yalnızlığı, aşkı, günümüz ilişkilerini, metropol insanının evliliğe bakışını ''mercek altına alan'' ve bunu da distopik bir öyküyle yapan ''The Lobster'', filmi, yakın ...
Nadide Hayat : Lütfiye Çıtır Derin Sularda
Burcu B. Bilgin
Aslına bakarsanız tüm yıl karalar bağlamışken, tam yeni yıla yakın böyle filmler izlemeyi seviyorum. Nereden benzettiysem, genel havasından mıdır, isim benzerliğinden midir yönetmen Çağan Irmak’ın son filmi ‘’Nadide Hayat’’, Yılmaz Erdoğan’ın en sevdiğim filmlerinden ‘’Neşeli Hayat’’ etkisi yaptı bana… Biri tam bir yeni yıl, diğeri sıcacık yaz filmi olsa da… Kendini kaybetmiş bireyin yeniden bulma öyküsünü anlatan sıcak ...
Kösele Ayakkabılı Tom Cruise İz Peşinde
Burcu B. Bilgin
Açıkça söylemek gerekirse Tom Cruise’un sevdiğim yanı 53 yaşında olmasına rağmen enerjisinden ödün vermemesi… Tom Cruise’un sevmediğim yanı ise 53 yaşında olmasına rağmen hala enerji levellarını zorlayıp ‘’ben buradayım’’ diye gözümüze gözümüze sokması… Aslına bakarsanız Arnold Schwarzenegger, Sylvester Stallone, Jean Claude Van Damme, hatta bizde Cüneyt Arkın’ın ortak rahatsızlığı bu. ‘’Ben varım’’ ...